Bakar mısınız olanlara... Neredeyse birileri kalkıp zil takıp oynayacak...

Bayram yerini yasa çevirenlerin neredeyse gidip ellerinden öpecekler, iktidara “önce evine bak” dersini verdikleri için.

Dün “İsrail’in yaptığı bir vahşet ama...” diye konuşanlar bugün kalkmışlar “PKK’nın yaptığını savunmuyoruz ama...” diyerek başlıyorlar.

Mavi Marmara’ya verilen önem Şemdinli’ye, taş atan çocuklara verilmemiş... Evin içinde bu kadar kargaşa varken Filistin’e Gazze’ye yardım elini uzatırsan, haddinin ne olduğunu bilmeden kalkıp Davos’ta “one minute” dersen olacağı buymuş...

***

Demokratik açılım çerçevesinde yapılanlar yeterli mi, elbette sonuna kadar tartışmak, çekimser davranılıp esirgenen diğer özgürlükleri de istemek hepimizin hakkı, bu konuda susmayalım.

Düne kadar bırakın herhangi bir hak talebini dile getirebilmeyi, Kürt diye bir kavmin varlığını bile inkar eden bir zihniyet, Kürtlerin seslerini boğazlarına tıkıyordu.

Öyle ya da böyle, bugün dün gibi değil. Terör örgütünün eylemlerine bakıp aldanmayın. Bugün, seslerine ses veren muhataplarının olduğuna inanıyor Kürt halkının büyük çoğunluğu. PKK’nın terörü azdırması bundan kaynaklanıyor.

Artık doktoru, sağlık ocağı olmadığı için doğum yaparken ölen kadınlar, “yaşadı ve öldü” gibi hangi hastalıktan öldüğü meçhul insanlar, köylerinde okul olmadığı için okumayan çocuklar yok. Varsa da yok denecek kadar az...

Peki her şey güllük gülistanlık mı? Elbette değil.

Hafta sonu, organizasyonun her alanında titizlikle ve heyecanla çalışan Gülşen Orhan’ın ve AB Başmüzakerecisi Devlet Bakanı Egemen Bağış’ın desteğiyle, Van Valiliği’nin evsahipliğinde düzenlene(meyen)• “Feqiye Teyran Kültür Festivali” kapsamında 22 AB elçisiyle birlikte Van’daydım. Gerek VATSO (Van Ticaret ve Sanayi Odası)’da gerekse, öğle yemeğinde bir araya geldiğimiz işadamlarının bizzat dile getirdikleriydi yukarıda yazdıklarım.

Neredeyse bir yıldır, hiç morallerini bozmadan her türlü engeli aşmaya çalışarak büyük bir heyecan ve coşkuyla hazırlanmışlar festivale.

Bir yıl öncesinde Kardeş Türküler’le anlaşmışlar festival kapsamında. 

Feqiye Teyran’ın bir iki şiirini de festivale özel besteleyen Miçokendeş grubuyla da...

Sonrasında ne olduğunu tahmin edebilirsiniz...

“Aynı güne başka bir programlarının olduğu” gerekçesini ileri sürerek, aylar öncesinde anlaşmalarını yaptıkları programı iptal etmişler...

Bütün bu moral bozucu unsurlara rağmen festival hazırlığından vazgeçilmemiş...

Fakat sonuç herkesin malumu!

Kürt dili ve kültürünün yansıması olabilecek bir festival için gittiğimiz Van’da, 11 şehidimizin cenaze törenine katıldık. Festival tabi ki iptal!..

Peki bu durumda, “birlik beraberlik içinde kardeşçe yaşama” umutlarını suya düşürüp ülkeyi kan gölüne çevirenlerin gerçekten kim olduklarını sorgulamak gerekiyor mu?

“Dağdan ovaya kırmızı halı sersen belli ki bunları memnun etmek mümkün değil. Bunlar barış istemiyorlar!” diyerek kendilerini PKK ve BDP’den ayrıştırmaya çalışan Kürtlerin, çeşitli tehditlerle “korku”ya mahkum edildiklerine şahit oldum.

Demokratik açılımı hükümetin burnundan getirmeye çalışanlar, sadece iktidar suçlamayı bırakıp da “yargıya ve askere” (hatta CHP ve MHP’ye) dönüp, sorulması gerekenleri niye sormuyorlar?

Egemen Bağış’a “Habur’dan gelenleri niye tutukladınız, onları siz çağırmamış mıydınız” diyorum. “Herkes aynı yanılgıya düşüyor. Onları hükümet tutuklatmadı. Dikkat ederseniz Başbakan, ‘yasama ve yürütme olarak demokratik açılımın arkasındayız’ dedi. Biz kardeşlik duyguları içinde bu açılımı sürdürüyoruz. Ancak bir bakıyoruz ki, Habur’dan gelenlere tutuklama kararı çıkmış. Biz TBMM’de taş atan çocuklara yeni yasal düzenlemeler için çalışıyoruz. Bir de bakıyoruz ki, bu çocuklara ceza verilmiş. Ne ile uğraştığımıza lütfen dikkat edin” diye cevaplıyor.

Sonra da, iptal edilen festivalin önemine dikkat çekiyor: “Bakın, burada devlet ilk kez Kürtçe düzenlenecek bir kültür festivali organize ediyor. Bizler için Yunus Emre ve Mevlana ne ise, Kürtler için de Feqiye Teyran aynı. O bir İslam filozofu aynı zamanda. Mevlana’ya nasıl sahip çıkıyorsak, bu Kürt şairimize de sahip çıkmamız gerekiyor.”

Sonuç olarak, Van’da yapılacak ilk Kürtçe festival böyle berhava edildi. Bakalım daha neler olacak!..


Kaynak: Star