Irak Başbakanı Nuri el Maliki ABD ziyareti sırasında direnişçileri katil diye nitelemiş ve ABD başkanının ABD ve Irak askerlerinni yanı sıra sivilleri öldürenlerle masaya oturmayacağını teyit etmişti. Bu açıklama, Maliki'ye ABD'nin Türkiye arabuluculuğuyla direniş gruplarını temsil eden Irak Direnişi Siyasi Konseyi'yle müzakere ettiğine dair haberler hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine gelmişti. Maliki'nin karışık yanıtı, ABD'nin Saddamcılar, Baasçılar ve teröristlerle görüşme imkânı karşısında duyduğu endişeyi ifade ediyor.
Bu noktada, ilgili üç tarafın tutumu üzerinde durmak gerek. Öncelikle, direnişin bir kesimini temsil eden Siyasi Konsey yetkililerinin bu müzakerelere çokça bel bağladığı söylenebilir. Bu bel bağlama hali, Amerikalıların Irak'taki mezhep temelli paylaşımın şartlarını değiştirmesi umuduyla İran'ın müttefiklerinin uzaklaştırılıp Sünnilerin iktidara gelmesi noktasında işbirliği yapma arasında gidip geliyor.
Irak hükümetiyse panikledi. ABD paraşütleriyle inip rekor hızla mevki sahibi olanlar yeniden hendeklere dönme niyetinde değil. Amerikalılara ödün vermeyi tercih ediyorlar. Üçüncü taraf olan Washington'sa İran'ın müttefiklerini iktidardan uzaklaştıracak, kendi çıkarlarını koruyacak ve Başkan Barack Obama'nın yenilgiyi zafere çevirme gücünü teyit edecek yeni bir formül umut etse de, bunun hayata geçirilmesinin İranlıların ve müttefiklerinin zaferi karşısında daha büyük yenilgi anlamına gelebileceğinin farkında.
Siyasi Konsey grubunun göremediği noktaysa, Şii güçlerin İran'ın sınırsız desteğiyle geçen altı yılda elde ettikleri kazanımları bırakmayacağı. Şii güçler masayı ABD'nin yüzüne devirebilir. Bu yüzden Amerikalılar diğer tarafa şantaj yaparak öteki tarafı kullanmak, yani hükümeti kendi çıkarlarını koruyacak ödünler vermeye sevk etmek için direnişçilerle diyalog kurmak yönünde bir oyun oynuyor.
Sünni Araplar siyasi temsilcilerinin hatalarının bedelini ödüyor. Arap ülkeleri de İran'ın uzantılarıyla mücadele edeceklerini söyleseler de destekten vazgeçti. Bu kötümser havanın değiştirilmesi kolay değil. Tam egemenliğe ve istikrara Araplarla İran arasında karşılıklı anlayış sağlanmadan ulaşılması mümkün değil, ancak ufukta böyle bir anlayış görünmüyor. (Ürdün gazetesi Düstur, 2 Ağustos 2009)
Kaynka: Radikal