Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın cumartesi günü Şam'da yaptığı açıklamalar, nereden baktığınıza bağlı olarak, birbirine zıt (veya birbirini tamamlayan) iki yorumu davet ediyor.

Esad İsrail'in 1967'de işgal ettiği toprakları geri kazanmak için diplomatik araçların kullanılamamasının 'direnişi' meşrulaştırdığını söyledi - 'direniş' kavramı genellikle Hizbullah ve Hamas gibi örgütlerce kullanılıyor ve Suriye gibi ülkelerin askeri faaliyetleri için de geçerli olabiliyor. Esad Şam'ın seçtiği yolun barış olduğunu da ekledi. Öyleyse bu bir barış çağrısı mı, savaş narası mı? Bu ikileme çözüm büyük oranda İsrail'de bulunabilir.

Ehud Olmert liderliğindeki önceki hükümet Esad'la Türkiye arabulucuğunda dolaylı müzakere yürüttü. Bir sonuç alınamadı ve doğrudan müzakere noktasına varılmadı; bu, Esad'ın Obama başa gelene dek ertelediği bir aşamaydı. Binyamin Netanyahu müzakereleri 'önkoşulsuz' olması' kaydıyla tekrar başlatmaya hazır; bu, yeni başbakanın görüşmeleri, bırakılan noktadan sürdürmeyeceği anlamına geliyor. Netanyahu Obama'nın, (Hizbullah'a silah sağlamaya, teröristlerin Irak'a sızmasına göz yummaya ve İran'ın kanatları altında saklanmaya devam eden) Suriye'ye karşı katı tutumunun İsrail'i Şam'la diyalog yürütme ve sonuna dek gitme (yani BM Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı kararı uyarınca Golan Tepeleri'ni geri vermek) mecburiyetinden kurtaracağını umuyor.

Suriye meselesi Netanyahu'yla Obama arasında yapılan görüşmeye bağlı olarak bir kenara itildi. Ancak bölgesel bir barış yönünde ilerleme umutları körüklendiğinde, bu esasen sadece Filistin cephesine değil, İsrail'in Suriye ve Lübnan'la anlaşmaya varmasına da atıfta bulunuyor. İsrail'in böyle bir anlaşma için ödemesi gereken bedel belli. Suriyelilerin payına düşen bedelse İran'la bağı koparmak, Hizbullah'ın İsrail karşıtı faaliyetlerine yardımı sona erdirmek ve Filistin terörünün Şam'daki karargâhlarını kapatıp liderlerini sınırdışı etmek.

Bugüne dek iki taraf da gerçek bedel ödemekten kaçındı. İsrail'in bedel ödemeyi reddetmesi inisiyatifi Esad'a (ve Obama'ya) kaptırmasına yol açıyor. Bu tutum ayrıca Suriye'ye diplomatik kördüğümü çözmek amacıyla kısa ve acılı bir askeri darbeye başvurmak için meşruiyet zemini de sağlayabilir. Esad'ı dikkatle dinlemek ve görüşmelere en kısa zamanda tekrar başlamak akıllıca olur. (Başyazı, 25 Mayıs 2009)

Kaynak: Radikal