33 yıllık iktidarın ardından Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih’in sonu nihayet geldi mi? Başkanlık sarayındaki camide gerçekleşen patlamadan sonra, tedavi için götürüldüğü Suudi Arabistan’dan geri dönecek mi? Sana’da Salih döneminin bitişini kutlayan kalabalık, koltuğa yapışmak konusunda inanılmaz bir kararlılık sergilemesine rağmen, devlet başkanının işinin bittiğini düşünmekte muhtemelen haklı.
Yorumcular, Salih’in gidişiyle oluşan iktidar boşluğunun ülkeyi iç savaşa sürükleyip sürüklemeyeceğini soruyor. Böyle bir ihtimal var, fakat devletin tarihsel olarak zayıf olduğu Yemen’de zaten her zaman bir iktidar boşluğu vardı. Salih’in destekçileriyle (hem barışçı protestocular hem de silahlı aşiret üyelerinden oluşan) muhalefet arasında artan şiddete rağmen, bir anlaşmaya varmak hâlâ mümkün.
Mesele, daha ziyade Salih’in yarasının ne kadar ağır olduğuna, Yemen’deki iktidar zemininin ne kadar hızlı kaydığına ve Suudi Arabistan’la ABD’nin ne gibi bir tutum alacağına bağlı.
Suudiler işbirliği yapar mı?
Seçkin askeri birlikler, Salih’in oğlu, yeğenleri ve üvey kardeşlerinin komutası altında; ordunun diğer kesimleriyse, ilk gösterilerin düzenlendiği 27 Ocak’tan ve özellikle de rejim yanlısı silahlı kişilerin 18 Mart’ta Sana’da 52 protestocuyu vurup öldürmesinden bu yana protestocuların safına geçiyor. Salih’in desteği, büyük ölçüde geniş ailesine, müttefik aşiretlere ve otuz yıldır kişisel olarak kendisine bağlı olan ve onun yokluğunda hızla çözülme ihtimali bulunan devlet görevlilerine dayanıyor. Pazar günü bakanların ve üst düzey yetkililerin aileleriyle birlikte ülkeden kaçmaya çalıştığına dair doğrulanmayan haberler geldi.
Salih’in destekçisi ve para kaynağı olan Suudi Arabistan’ın tavrı önemli. Suudilerin onayı ve işbirliği olmaksızın Yemen’e nasıl geri dönebileceğini kestirmek güç; keza Riyad’ın bu işbirliğine niye razı olması gerektiğini de. Eski rejimin müttefiki olan ABD’yse, yumuşak bir geçiş istiyor.
Salih sonrası bir yönetime geçiş netameli olacak; oysa protestolar ilk başladığında kolay bir geçiş mümkündü. O zamandan beri şiddet arttı ve karşıt saflarda savaşmaya karar verebilecek çok sayıda asker ve silahlı insan var. Üstelik barışçı protestocular da başını Haşid aşiret federasyonu lideri Sadık El Ahmar’ın çektiği muhalif aşiret liderleri ve muhalefetin safına geçen askerler tarafından kenara itilmiş durumda. (6 Haziran 2011)
Kaynak: Radikal