ABD Özel Kuvvetleri, tıpkı 1970’te Amerikalı ve Güney Vietnamlı birliklerin, Vietkong (Vietnam Ulusal Kurtuluş Cephesi) ve Kuzey Vietnam güçlerinin peşine düşüp Kamboçya’yı kısa süreliğine işgal ettiği gibi, Taliban’a karşı Pakistan sınırı boyunca bir hamle yapabilir mi?
Örnek pek iyi değil. Amerikalı yetkililerin Pakistan’ın sınır bölgelerinde yapmayı düşündükleri, eski ABD Başkanı Nixon’ın kalkıştığı maceradan çok daha küçük ölçekli bir şey, fakat daha başarılı olması ihtimali epey zayıf. Olası askeri kazanımlar sınırlı, yol açacağı siyasi tepkinin barındırdığı tehlikeyse çok ciddi.
Eleştiriler ISI’ye yönelik
ABD büyük bir rahatsızlık içinde, zira 2500 kilometrelik Afganistan-Pakistan sınırı açık kaldığı sürece Taliban, dinlenebildiği ve yeniden teçhizatlanıp tedarik sağlayabildiği nispeten güvenli sığınaklara çekilebiliyor. Savaşçıları her taktik gerilemeden toparlanarak çıkıyor. 1980’lerde Sovyet ordusunun Afgan gerillaları ezmesini engelleyen de bu açık sınırdı.
Peki ABD Özel Kuvvetleri veya ona bağlı Amerikan kontrolündeki Afgan milislerinin akınları fazla bir fark yaratır mı gerçekten?
Pakistan ordusu istese bile, Londra’yla Moskova arasındaki mesafeye denk gelen ve dağlık arazi üzerinde bulunan bu sınırı doğru düzgün kontrol edemiyor. Dahası Taliban’a avantaj sağlayan iç bölge, Federal Yönetim Altındaki Aşiret Bölgeleri’nden veya Belucistan sınırından ibaret de değil. Çok daha geniş bir alana yayılıyor ve çoğunluğunu Paştunların oluşturduğu 17 milyonluk Karaçi kentini de kapsıyor. Sızmaların amacı, Pakistan ordusunu Kuzey Veziristan’a (ki burası ABD tarafından Kaide ve Hakkani şebekesinin kalesi olarak görülüyor) bir kara saldırısı düzenlemek konusunda Washington’la daha yakın işbirliğine girmekten caydırmak olabilir.
Pakistan ordusu bugüne dek böyle bir saldırıya direndi ve fikrini değiştireceğine dair işaret de yok.
ABD’nin eleştirileri Pakistan askeri istihbaratına (ISI) bağlı güvenlik güçleri üzerinde yoğunlaşıyor, hatta bu kurumun içinde Taliban yanlısı ‘haydut unsurlar’ olduğunu iddia ediyor, fakat pratikte Taliban’a gizli destek Pakistan’ın 600 binlik ordusunun politikası durumunda. ISI personelinin büyük çoğunluğu, kurumda geçici görev yapan muvazzaf subaylar.
Obama yönetimi uzun zamandır bölgedeki esas sorunun Pakistan’la olduğunun farkında, fakat henüz bununla başa çıkacak bir yol bulamadı. Askeri yardım (Pakistan’ın askeri bütçesinin üçte birini ABD ödüyor) Pakistan’ın Amerikan taleplerine bir nebze boyun eğmesini sağlıyor. Fakat bu, Afgan kaynaklı Taliban’ın üzerine gidip meseleyi halletmesine yetmiyor.
İnsansız uçaklar etkili
Ordu, Pakistan kaynaklı Taliban’a karşı harekete geçmeye hazır, zira grubun bu parçasını tümüyle farklı görüyor. ABD’nin Pakistan içindeki başlıca askeri faaliyeti, CIA kontrolündeki insansız uçaklar üzerinden yürüyor; uçaklar Pakistan’daki bir askeri üsten kalkıyor ve etkili oluyor. Ayrıca CIA’in Afganistan sınırı boyunca konuşlanmış kendine bağlı 3 bin kişilik bir Afgan birliği de var.
İnsansız uçaklar ancak hedeflere dair istihbarat kuvvetli olduğu sürece etkili olabiliyor ve CIA sınır bölgelerinde bir istihbarat ağı kurmuş durumda.
Öte yandan ISI yetkilileri kapalı kapılar ardında, insansız uçakların militanların evlerine ve araçlarına düzenlediği saldırılarda taze bilginin kendilerinden geldiğini iddia ediyor. (22 Aralık 2010)
Kaynak: Rad,lak