Geçen hafta yaklaşık 300 Fransız eylemci, Mısırlı yetkililerin kendilerine Gazze'ye girme izin vermemesini protest etmek için ülkelerinin Kahire büyükelçiliğinin önünde toplandı.

Fransız eylemciler Mısır sınırındaki Refah kentinden hareket ederek, Gazze'deki Filistinlilere yönelik saldırının birinci yıldönümünü anmak için 'Gazze'ye özgürlük' yürüyüşü düzenlemeye kararlık olduklarını açıklamışlardı.

Bu kişiler, 42 ülkeyi temsil eden uluslararası grubun bir parçasıydı.
Mısır'ın İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşının birinci yıldönümüne gösterdiği siyasi tavır ve medyaya yaklaşımı başarılı olmadı; bu tutum, savaşın yıldönümünün Mısır'ın politikalarını yeniden eleştirme vesilesine dönüşmesine yol açtı ve savaş suçlarının yükünün Kahire'ye de yüklenmesine katkıda bulundu. Mısır kınamaların hedefi haline geldi.

Mısır, kendi topraklarından Gazze'ye geçilmesi suretiyle yürüyüş yapılmasına izin verme ve bu yürüyüşü İsrail'in barbarlığının yanı sıra Washington, Paris, Londra ve diğer Batı başkentlerinin işbirliğini ortaya çıkarmak için kullanma imkânına sahipti. Hamas'ın savaştaki rolü konusunda Filistinlilerin ve Arapların gözlerini de açabilirdi. Zira Hamas Filistinlileri sadece kendi söylemlerini gerçekleştirmenin aracından ibaret kıldı.

Fakat Mısır maalesef bunları yapmadı; eylemcilere sınırı geçme izni vererek bu yürüyüşü imajını düzeltmek için kullanmadı. Eylemciler de İsrail ve Hamas yerine Mısır hükümetini karşılarına aldılar, 'otobüslerimizi almadıkça buradan çıkmayacağız' diyerek çadırlar kurdular.

Arap medyasının bir kısmı Gazze savaşında yaşanan İsrail vahşetini, bazı Filistinli siyasetçilerin düşüncesizliğini ve sınır kapıları hikâyesini unuttu. O günlerde Mısır fırtınanın ortasında kalmıştı. Mısır İsrail'in suçlarını, yasak silahlar kullanışını ve Gazze'nin yeniden inşasını engellemesini ifşa etmek için bu eylemcilerin işini kolaylaştırabilirdi.

Hamas'ın kendisine muhalefet edenleri tutuklamak ve onlara işkence etmek için savaş şartlarını kullanmasından da bahsedebilirdi. Mısır'ın çirkinleşen imajını düzeltme imkânı vardı, ancak bunu yapmadı. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 29 Aralık 2009)

Kaynak: Radikal