ABD’yle Irak’taki Nuri el Maliki hükümetinin Saddam Hüseyin’i nasıl ikiyüzlü bir şölenle idam ettiğini hatırlıyor musunuz? Bugün aynı iğrenç şölen seçimler konusunda tekrarlanıyor.
ABD Maliki’yi seçim öncesi siyaseti mezhepçi yöntemle idare etmekten alıkoyabilirdi. İdam cezasının bayramlarda infazını engelleyen anayasanın uygulanmasını da isteyebilirdi. Fakat Maliki’nin hoşgörüsüzlüğünü adalete tercih etti; Saddam’ın kurban bayramında idam edilmesine onay verdi.
Irak’taki Amerikan politikasının mezhepçi eğilimleri körüklediği kuşku götürmez. ABD Şiilerin imajını bozdu, Maliki’nin mezhepçi eğilimlerine ses çıkarmamasından rahatsız olan Sünnileri kaybetti. Iraklı ulusalcılar da ABD’nin mezhep bileşenine yaklaşımına kuşkuyla bakıyor.
Bugün seçim kampanyası da Maliki’nin ve onun öncesinde eski başbakan İbrahim el Caferi’nin söylemlerinin saptırmadan ibaret olduğunu gösterdi. Zira bu kimseler demokrasi söylemini kullanırken faşist ve mezhepçi bir projeyi hayata geçiriyor, İran’ın Irak’a egemen olma projesine hizmet ediyorlar.
Maliki’nin diktatoryel siyasetinin sorumlusu ABD. Bağdat mezhepçi hislerle ve Taliban’ın barbar yöntemiyle hareket ediyor. Ayrımcılık yapan, insanı alçaltan, sanatı yıkan ve Irak tarihini ortadan kaldıran yapay bir demokrasi uygulanıyor. (Londra’da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 16 Şubat 2010)
Kaynak: Radikal