Cumartesi günü Irak?ın güvenliğini görüşmek üzere bölgesel güçler Bağdat?ta toplanırken kilit katılımcılardan biri olan İran; Buşehr nükleer güç istasyonunun tamamlanması ve çalıştırılması ile ilgili kendini Rusya ile kritik bir zeminde buldu. İran için hassas olan; bu iki meselenin çakışma zamanının, İran dış politika karmaşasının ve eğer Rusya ile görüşmeler sonuç vermezse karşılaşacağı sorunların, altını çizmesidir.Güçlü İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi?nin başkanı ve nükleer konuların baş müzakerecisi Ali Laricani ülkesinin Rusya ile ?dostluğunun? risk altında olduğunu açıkça vurguladı: İran-Rusya ilişkileri, eğer Rusya bu ay nükleer yakıtı teslim edip anlaşmasına uymazsa çok ciddi bir darbe alacaktır. Bu; Rusya Başkanı Vladimir Putin?in geçen ay Laricani?nin özel elçisi, eski dışişleri bakanı Ali Ekber Velayeti ile yaptığı görüşmede Rusya-İran ilişkilerini geliştirmek için beslediği mutlu yargısının sonu olabilir. Putin aynı zamanda ABD?nin, İran?ın Avrupa?yı tehdit eden füzeleriyle ilgili iddialarını gözardı ederken, İran?ı Ortadoğu oturumunun dörtlü görüşmelerine davet etme düşüncesini vurguladı.Tahran kaynakları, Putin?in Amerikan yanlısı düşmanlarının üzüntüsüne rağmen kişisel olarak son günlerde Tor-M1 hava savunma sisteminin zamanında teslimini onayladığını gösteriyor. Ardından Rus Dışişleri Başkanlığı İran?la fazladan bir kaç nükleer reaktörü de içeren ekonomik ilişkilerin büyütülmesi için çağrıda bulunduğu bir bildiri yayınladı.Fakat İran?ın sabrının tükenmesi saatlerle ifade edilirken ve bu konuda politikacılar üzerinde halk fikriyatı baskı yaparken Rusya?nın geçici bir ertelemesi bile Moskova-Tahran ilişkilerini büyük oranda baltalayacak kadar ciddi sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Rusya?nın, görüşüne göre sorun; aralarında İran Atom Enerjisi Örgütü?nün müdür yardımcısı Muhammet Saidi?nin de olduğu İran yetkililerince inkar edilen bir suçlama olan İran?ın ödemeyi geciktirdiğidir. Saidi, Buşehr projesinin başkanı Vladimir Pavlov?dan alıntılarsak ?kriz?e dönüşen durumla şimdi mücadele eden Rus yetkililerle görüşüyor. Saidi ?İran bütün finansal zorunluluklarını yerine getirdi ve buna devam edecek? dedi.Son basın konferansında Laricani Saidi?nin durumunu taklit edip ?Ruslar zamanı gelmeden ödeme istiyorlar? iddiasında bulundu. Fakat gerçekten İran Atom Ajansı?nın eski bir yetkilisi olan Rıza Kazaneh?ten alıntılarsak, Rusya?nın ?Buşehr politikaları?yla oynadığından kim şüphe ediyor. Bu arada, İran basını ve politik önceliklerle sınırlanmayan bir grup İranlı politika uzmanı Rusya?yı şiddetli bir şekilde eleştiriyor. Örneğin: İran?da çok ünlü bir dış politika uzmanı olan Profesör Piruz Müctehidzade: ?Ruslar İran?ı kendi çıkarlarına uygun kullanmak için Buşehr?i bir enstrümana çevirdiler? dedi. Bu yüzden top tamamen Moskova?da ve Moskova?nın, Washington?un jeostratejik hamleleri tarafından kızdırıldığı bu kritik noktada Rusya?nın, İran?ın desteğini ve güvenini kaybetmeye neden olabileceği şüphelidir.İran kaynakları, Saidi?nin Moskova ziyaretinin Buşehr santralinin tamamlanması ve yakıtın teslimiyle ilgili yeni ek bir anlaşmayla sonuçlanabileceğini gösteriyor. Geçen yılki anlaşmaya göre Buşehr reaktörünün çalıştırılmaya başlanmasından altı ay önce nükleer yakıtın teslim edilmesi gerekiyordu, böylece İran?ın zamanında teslim hassasiyetinin nedeni anlaşılıyor. Buşehr santralini inşa eden Rus şirketi Atomstroiexport?un finansal müdürü Yevgeniya Neimenovetes?e göre BM yaptırımları ?üçüncü ülkelerden gecikmiş teslimatlara? neden oldu. Aynı zamanda Pavlov Rus teknisyenlerinin güç reaktöründe çalışmaya devam ettiklerini ve projenin bitimine doğru bir başka ?bölüme? geçildiğini vurgulayarak küçük bir umut demeti yaydı.Aslında Dışişleri bakanı Manuçehr Muttaki?nin reaktörün %95-96 oranında tamamlandığı şeklindeki açıklamasının ışığında bakılırsa proje; ABD tarafından çıkarılan nükleer gürültü tarafından rehin alınabilmenin çok ötesine geçmiş, İran?ın, BM?nin uranyum zenginleştirmesini durdurması şeklindeki isteğini kabul edene kadar baskı yapması için Washington?un Rusya nezdinde ne kadar yoğun lobi yaptığının bir önemi kalmamıştır.Rusya?nın BM temsilcisi Vitaly Churkin İran?a BM?nin isteklerine ?pozitif karşılık? vermesini tavsiye etti, Rus Dışişleri bakanı Igor Lavrov Rusya?nın ?Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı?nın profesyonel değerlendirmesine güvendiğini? vurguladı. Bu hafta UAEA yönetimi İran?ın nükleer programına önemli bir saldırı olduğundan şüphe olmayan 23 İran nükleer projesine yardımı kesmeye karar verdi. Fakat söz verdiği nükleer yakıtın teslimiyle ilgili Rusya?nın reddi; İran?da nükleer görüşmelerdeki uzlaşmaz tavrının gerçekten çok pahalıya mal olmaya başladığı şeklindeki söylentilerde şüphe bırakmayacak bir tarzda bardağı taşıran son damla olabilir.Eş zamanlı olarak ilişkilere vurulacak böyle bir darbe; yabancı kaynakların güvenilmezliğinin ortada olmasından dolayı kendilerinin nükleer yakıt üretmelerinin mutlak gerekliliğini vurgulayacak olan İran radikallerinin çıkarlarına hizmet ediyor. Tabiki soru İran?ın teknik ve doğal uranyum eksikliğinde nükleer yakıtı elde etme kapasitesinde olup olmadığıdır. Bir diğer soru: daimi üyelerinin de Bağdat görüşmesine katıldığı BM Güvenlik Konseyi?nin Arap Ligi?yle birlikte uluslararası toplum Irak meselesinde işbirliğini isterken İran?ın meydan okumasına nasıl tepki verecekler? Cevap görüşmede yapılacak tartışmalara ve görüşmenin yan etkilerine bağlı olacaktır. İran ve Bağdat Görüşmesi Bağdat?a gitmeden önce basın konferansında, 2005?te Avrupa tink-tank kuruluşlarında bir dizi yuvarlak masa tartışmasında beraber olduğum zeki bir diplomat olan Dışişleri bakanı yardımcısı Abbas Aragçi görüşmeye giden İran katılımcılarının ?Irak hükümetini özellikle ekonomi ve güvenlik alanlarında destekleme amacında? olduklarını vurguladı. Tahran?ın ajandasının ilk sıralarında Kuzey Irak?ta beş İranlı diplomatın kaçırılması meselesi var. Aragçi ?onlar Amerikalılar tarafından Bağdat?ta tutuluyorlar ve Kızıl Haç fiziksel sağlıkları hakkında bizi ikna etti? dedi. İran haber ajansının son raporlarına göre ABD?nin iyi niyetinin bir işareti olarak rehinelerden birinin ailesiyle irtibat kurup sağlıklarının iyi olduğunu bildirmesine izin verildi. Aragçi?ye göre, "biz bu görüşmede ABD?nin Irak krizini çözmek mi yada maceraya devam etmek mi istediğini öğreneceğiz.?Bu arada açık bir birlik mesajıyla İran ve Suriye, görüşme öncesinde bir kez daha Şam?da İran ve Suriye başkan yardımcılarının ortak bildirisine atıfta bulunarak iki ülke arasındaki ?stratejik ilişkilerin devamına? vurgu yaptılar.Kendi açısından Irak hükümeti eski Irak petrol bakanı İbrahim Bahr el-Ulum?un açıklamasına yansıyan yüksek beklentilerini oluşturdu; Irak ?Pers körfezinin dengesinin garantisi? için İran?ın dahlini istiyor. Bu İran?ın; körfeze kıyısı olan bütün devletleri kapsayan ortak bir körfez yönetim mekanizması için daha bir gayretle çalışacağı bir Tahran konferansı umudunu arttırıyor.Şüphesiz İran, Irak ve Körfez İşbirliği Konseyi?nin şeyhlikleri arasında İran?ın dikenli nükleer program sorununu da içeren güven inşaa etme meselesi; İran?ın Pers körfezi güvenliğini gerçekleştirme şeklindeki eski amacından daha öncelikli olarak gereklidir. Nihayet son günlerde İran devlet başkanı ve Suudi Arabistan kralının görüşmesinin ve Bağdat?taki çoklu görüşmelerle daha büyük işbirliği için olumlu duygunun ışığında Tahran konferansına zemin oluştu ve bu; bölgenin karanlık ikliminde olumlu haberlerin küçük bir dozunu oluşturuyor.Dr. Kaveh L Afrasiab Humeyni Sonrası: İran Dış Politikasında Yeni Yönler ve Mustafa Kibaroglu ile birlikte Brown Journal of World Affairs Dergisinin 12. sayısında 2005?te 2. makale olarak yayınlanan ?İran?ın Nükleer Popülizmini Tartışmak? makalesini yazdı. Aynı zamanda Harvard International Review dergisine ?İran?ın Potansiyel Nükleer Silahlarını Engelleme? başlıklı bir yazı yazdı ve İran?ın Nükleer Programı: Hayale Karşı Tartışılan Gerçekler? in yazarıdır. Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.