İran devlet başkanı Mahmut Ahmedinecat'ın gelecek hafta New York'taki Birleşmiş Milletler Genel Kongresi'ne katılmasının arefesinde, ABD medyasındaki İran'ı karalama unsuru, İran'a karşı giderek artan tahrikçi retorikleriyle ateşe benzin ekleyen eski New York belediye başkanı Rudolph Giuliani ve eski Massachusetts valisi Mitt Romney gibi başkan adayları ile birlikte yeni ve örneği olmayan seviyelere tırmandırıldı.



Bu suretle Romney, BM'ne, Cenova Konvansiyonu'na göndermede bulunarak, Ahmedinecat'ın ABD topraklarına ayak basar basmaz tutuklanmasını rica ederken Giuliani, eğer İran, uranyum zenginleştirme çalışmalarını askıya almasıyla ilgili isteklere uymayı reddederse onu "beş on yıl" engelleme sözü vererek Fransız liderlerinin kışkırtıcı unsurlarını teşvik etmek için Avrupa turunu gerçekleştiriyordu.  



<!--

randNum = ((new Date()).getTime() % 2147483648) + Math.random();

(

"<a target='_blank' href='http://goldsea.com/GAAN/adclick.php?bannerid=506&amp;zoneid=117&amp;source=&amp;dest=http%3A%2F%2Fa.tribalfusion.com%2Fi.click%3Fsite%3DAsiaTimes%26adSpace%3DROS%26size%3D300x250%26requestID%3D%22+%2B+randNum+%2B+%22&amp;ismap='  +

"<img src='http://a.tribalfusion.com/i.ad?site=AsiaTimes&adSpace=ROS&size=300x250&requestID=" + randNum + "'" +

" width=300 height=250 border=0 alt='Click Here'></a>");

// -->ABD medyasına gelince, görünüşe göre, İran'ı en iyi karalama ödülünü kimin kazanacağının belli olacağı sert yarışlarının galibi; ilk sayfasını Ground Zero olarak bilinen New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin İkiz Kuleleri'nin bulunduğu alanı ziyaret etme isteğinde bulunma cesaretini gösterdiği için "cehenneme gitmeli" yazısıyla birlikte kırmızı daire içine alınmış Ahmedinecat resmine ayıran New York's Daily News oldu. (1) Bir diğer New York gazetesi Newsday, Ahmedinecat'a bir "deli" olarak göndermede bulunarak eşit oranda çirkin bir görüntü sergiledi.

İran devlet başkanına bu tür kirli ve sınırsız kişisel saldırılar, Fidel Castro, Hugo Chavez ve Soğuk Savaş sırasında farklı Sovyet ve Doğu Avrupa ülkelerinin liderlerine karşı sergilenen ABD şövenizmini hatırlatıyor.



Böyle uzun ve nahoş bir gelenekle ABD medyası bir kez daha, ironik bir şekilde (ABD hükümetine ve politikalarına olmamasına karşın) Amerikan halkına karşı çok yumuşak duygulara sahip olan ve onları dillendiren Ortadoğulu bir lideri karalama, sindirme, algılanışını kötüleştirme ve şeytanlaştırma amacında olan bir orkestra düzenlenmesinin kurbanı oluyor.  



Ahmedinecat'ın "kadife bir devrim" kışkırtıcılığı yaptıkları şüphesiyle tutuklanan bir kaç İranlı-Amerikalıyı serbest bırakmasına veya Irak'taki ABD ve İran büyükelçileri arasında doğrudan görüşmelere müsaade ederek ABD ile diplomatik diyalogsuzluk buzlarını eritmesine veya onun döneminde, İran'ın Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile bu güne kadar yapılmış en kapsamlı işbirliğini yapmasına aldırmıyorlar.



İran'a karşı suçlamaların düzeyini arttırarak alevlere üfleyen ve bu İran fobisi çılgınlığını bastırmak için hiç bir şey yapmayan bir hükümetin olduğu ABD'de, İran karşıtı ateşli tavra yatırım yapan çıldırmış yazar ve politikacılar için Ahmedinecat'ın bu yaptıklarının en ufak bir önemi yoktur.  



İran karşıtı faaliyetlerin en sonuncusu, Bağdat'ta bir hotelde, Irak hükümeti tarafından, resmi bir ziyaretle Irak'a gelen bir ticaret delegasyonunun bir üyesi olarak tanımlanan bir İranlı "yetkili"nin ABD güçleri tarafından tutuklanmasıydı. Bu şahsa karşı yapılan suçlamaların gerçek veya bunun da Ahmedinecat'ın New York ziyaretine ayarlanmış dezenformasyonun bir halkası olup olmadığı hala netleşmiş değildir.



İran fobili ABD politikacıları ve yazarları şüphe yok ki diplomatik olmayan bir dille Muhammet el-Baradey'i  "İran diplomasisinden uzak dur" şeklinde uyaran ABD dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından Birleşmiş Milletler'in atomik izleme ajansı olan UAEA'nın genel direktörü el-Baradey'e yapılan eş zamanlı saldırıya da cesaret veriyorlar.



El-Baradey'in cesur savaş karşıtı dili, bir Irak istilasına karşı olduğu için benzer bir şekilde kötülendiği 2002 yılına kadar giden bu günkü karalamaların temel nedenidir. El-Baradey'in bir diğer suçu da, bu günün İran savaşı karşıtlığı kampanyası ile ajansının kitle imha silahlarını bulamamasından dolayı New York Times ve Washington Post'ta yazan yazanların da aralarında olduğu ABD'deki "saygın" medya yazarları tarafından otoritesinin tanınmadığı Irak öncesi durum arasında karşılaştırma yapmaya cesaret etmesidir.



Maalesef tarih tekerrür ediyor ve kökleri ABD hükümetinin Irak'taki başarısızlığına ve İran'ın nükleer meselede kendisine yöneltilen uluslararası baskıya meydan okumasına dayanan Ahmedinecat'a karşı ABD medyasının cinneti; Ahmedicenat'ın New York'a ayak basmasıyla kesinlikle daha yüksek düzeylere çıkacaktır. Söylendiğine göre Ahmedinecat, Columbia Universitesi'nin başkanlar konuşmasına katılmayı kabul etmiş ve bu da geçen yıl üniversitedeki benzer bir durumun iptalinde başarılı olan İran karalama kampanyası için bir kayba dönüşebilir.



ABD'deki, bu tarz İran'ı karalama gel-giti ile ilgili olarak rahatsız edici olan şey; ABD medyasında daha ılımlı olan unsurların ve ABD hükümetine diplomatik olarak "uğraşma" çağrısında bulunan Irak Çalışma Grubu Raporu'nun taslağına yardımcı olan öncü ABD'li politikacıların, Tahran'a böylesi saldırıların irrasyonel diline karşı konuşmadaki korkaklıklarıdır.



Beyaz Saray tarafından İran'ın "izole" edilmesi politikasına karşı sesini yükseltme yerine -Irak Çalışma Grubu'nun eş başkanlarından biri olan Lee Hamilton dışında- bu politikacıların çoğu sessiz kalmayı tercih etmiş durumdalar.



Fakat Birleşik Devletler'in ulusal çıkarlarını ve belli bir süreye mümkün olan etkinlikleri, örneğin, Rice ve İran dışişleri bakanı Manuçehr Muttaki bölgede geniş bir ortak çıkarlarının çerçevesine sahip olan ülkelerini bölen meseleleri tartışmak için bir fırsat bulabilecekleri Türkiye'de önümüzdeki ay gerçekleştirilecek olan Irak ve komşuları konferansı üzerinden gerçekleştirilebilecek etkinlikleri sıkıştırmakla pozitif bir aşama kaydecek olan Irak'la ilgili İran-ABD diyaloğu atılımı gerçeğini düşündüğümüzde bu durumun pek bir anlamı olmayacaktır.



Başkan George W Bush ve savunma bakanı Robert Gates tarafından teşvik edilen İran'la savaşa karşı olarak Rice'ın diplomasi tercihi ile ilgili ABD medyasının haberleri ışığında baktığımızda, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Ahmedinecat'ın ikiz kulelerin bulunduğu alana çelenk bırakma isteği meselesine dâhil olmaması şaşırtıcıdır.      



Kesinlikle böyle bir jest, bazı New York Şehri yetkilileri tarafından iddia edildiği gibi "kalıcı bir fotoğrağ" sağlardı ve yine aynı zamanda bu fotoğraf, BM Güvenlik Konseyi nezdindeki terör karşıtı komite ile kurduğu sağlam işbirliğini düşündüğümüzde İran'ın kendi terör karşıtı imajını takviye ve güçlendirmeye yönelik küçük fakat sağlam bir adım olacaktı, ABD hükümeti İran taahhüdünün böyle görünür işaretlerini aramamakla fazlasıyla yanlış yapmaktadır. Belki de medyasının bu günlerde yaptığı gibi İran'ın terörle ve saldırganlıkla birlikte bilinmesini istemektedir. 



Not

1. Daily News,
Perşembe, 20 Eylül, 2007.

 

 

Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.