William Shakespeare?n Bir Yazortası Gecesinin Rüyası?ndaki Hermia gibi ?her şey çift göründüğü zaman açık bir gözle? görmek; aslında bu ABD ve İran arasındaki sorunların huzursuz durumudur. ABD basını tarafından ?büyük buz kütlesinin kırılması?yla eşdeğer olarak milletin gözüne sokulan Bağdat?taki başarılı görüşmeden sadece bir hafta sonra İran?la ilgili ABD?nin öncülük ettiği üçüncü bir BM kararının eli kulağındadır. Bu İran?a yaptırımları sertleştirecek Bağdat?ta elde edilen kazanımları tersine çevirecektir. Diplomatlar BM Güvenlik Konseyi?nin beş daimi üyesinin (ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin) temsilcileri ve Almanya İran?ın uranyum zenginleştirmesini durdurmasıyla ilgili isteklere uymamasına cevap olarak yeni yaptırım uygulamalarının taslak bir çözümü üzerinde anlaştılar. Önümüzdeki hafta taslak oylanacaktır. Basına yapılan sızdırmalara göre taslak; İran?a askeri malzeme ihracını yasaklıyor, Tahran?ın nükleer ve balistik füze programlarına dâhil olan kişi ve firmaların hesaplarının dondurulmasını, devletlerin, kurumların İran?a yeni garanti veya borç vermemeleri ve İranlı yetkililer için geliştirilmiş seyahat engellerinin çıkarılması isteğini içeriyor. Bağdat?taki ve BM?deki bu çelişkili gelişmeler; sadece Washington ve Tahran için değil sürece ve Avrupalıları, Irak?ı, onun Arap komşularını, İsrail i, Çin i ve hatta Rusya?yı da içeren karmaşık ABD-İran strateji oyunlarına doğrudan veya dolaylı olarak dâhil olan diğer bütün oyuncular için şüphesiz ciddi politika meydan okumaları anlamına sahiplerdir. İran dışişleri bakanı Manuçehr Muttaki İran?a karşı üçüncü bir kararın; Güvenlik Konseyi?nin ülkesine ?düşmanlığının? bir kanıtı olacağı şeklinde bir uyarıda bulundu. Aralarında Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi?nin başkanı ve nükleer müzakerecisi Ali Laricani?nin de olduğu diğer İranlı yetkililer, İran parlamentosunun diğer üyeleri gibi İran?ın yeni yaptırımlara Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu?yla ilişkilerini yeniden gözden geçirerek tepki vereceği konusunda uyarılarda bulundular. Başkan Mahmud Ahmediecad doğrudan Güvenlik Konseyi?ne hitabında ne düşündüğünü ifade etti, bu yazıdan sonra BM?de İran?a karşı bir diğer ortak saldırı kararı için denge inşa etmede gayretli olan ABD?nin zamanında bir tasdiki sorun edip etmeyeceği açık değildir.New York yürüyüşünü yapmalı mı, Ahmedinecat 1951?de İran?ın petrol endüstrisini millileştirilmesini kabul edilemez bulan İngiltere?ye karşı İran?ın ulusal haklarını savunan Muhammed Musaddık?ı taklit etmek için mükemmel bir fırsata sahip olacaktır.Geç ödemelerle ilgili inandırıcı olmayan bahanelerle Rusya?nın İran?la yaptığı nükleer yakıtı teslim etme ve Buşehr reaktörünün tamamlanması ile ilgili yapılan anlaşmaya uymada başarısız olmasından sonra İranlı yetkililer çok geçmeden dış bağımlılık yerine nükleer yakıtın kendileri tarafından üretilmesinin gerekliliğini vurguladılar. Moskova?nın şimdi perde arkasında yaptığı alış verişin hatırı için Beyaz Saray?ın hattında durduğu çok açıktır. Son dönemde Tahran Üniversitesi?nden siyasal bilimci bir profesör bana "ABD kendi kekine sahip olamaz ve yiyemezde. İran?ı zayıflatmak için her şeyi yaparken ve İran?ın çok ihtiyaç duyduğu barışçıl nükleer teknolojiden mahrum etmeye çalışırken bölgesel sorunlarda İran?ın işbirliği yapmasını beklememelidir? dedi. Ve ekledi: ?ABD şimdi de İranlıları kaçırmaya başladı, sadece Irak?ta değil İsrail?in yardımıyla Türkiye?de de bunu yapıyor ve hala Türkiye?de gelecek ay gerçekleşecek görüşmede İranlı yetkililerle sorunsuz bir görüşme yapmayı umuyor.?Açıkçası bu uzun dönemde silinmeyecek bir yaradır ve ABD başkanı George W Bush, şimdiki muğlâk yumuşama ve açık düşmanlığı sürdürme yerine markaların bir tarafa veya diğerine düşmesine izin vermelidir. Bush yönetiminde küçük bir başarıyı budamak için hükümetin farklı düzeylerinde hala yeterince etkin olan neo-con kalıntıları İran dışişleri bakanı ve ABD dışişleri bakanı tarafından ?yapıcı? ve ?pozitif? olarak söz edilen Bağdat?taki gelişmelere kızacaklardır.Güvenlik Konseyi?nde üçüncü karar için gösterdikleri sabırsız zorlama aslında değerli kazanımları nötrleştirmek için vaktinde kurgulanmış bir devre kesici olabilir. Beklendiği gibi eğer geçerse BM?nin yeni çözümü İran?da; Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması?ndan tamamen çekilmekle sonuçlanacak tehlikeli bir tepki üretecektir. Cenevre?de silahsızlanma üzerine yapılan bir BM konferansında Muttaki tarafından dile getirilen İran düşüncelerinden hareket edersek; nükleer silaha sahip bazı devletlerin nükleer stoklarını arttırmaları çelişkidir?İngiltere Trident nükleer denizaltılarını modernize ediyor. Kitle imha silahlarının sınırlandırılmasından kaçmanın en güvenli ve etkili yolu toplam imhalarından bahsetmekten geçtiği zaman bu ülkeler diğerlerine uluslar arası toplumun dikkatlerini yatay yayılmamaya (başkalarının da bu silahları edinmek istemesine), nükleer silahsızlanmanın kendilerine olan maliyetine dikkat çekiyorlar.Garip bir şekilde Muttaki?nin İsrail?i; gizli nükleer programı ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması?nın standartlarına uymayı reddettiği için eleştirdiği konuşması hem İsrail hem de ABD yetkililerinden sert bir tepki aldı. Protesto ederek dışarı çıktılar ve ikiyüzlü bir şekilde İran?ı ?edebe aykırı? açıklamalar yapmakla suçladılar.Bununla birlikte İran yalnız değildir hepsi Bağlantısızlar Hareketi?nin de üyesi olan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması?nın tarafı olan diğer devletler nükleere sahip olan devletler tarafından ikiyüzlü çifte standartlar hakkında benzer duygularını vurguladılar. Bu arada İsrailliler; İran?ın nükleer tehdit hayalini kullanarak yıllardır Müslüman Ortadoğu?ya karşı bir şantaj unsuru olarak kullandıkları nükleer durumlarını mantıklılaştırmaya çalışıyorlar. İngiliz Kraliyet Dışişleri Enstitüsü tarafından yayınlanan ?İsrail ve İran raporu: Sözcükler Savaşı veya Savaş Sözcükleri? başlıklı yeni bir raporda Yosi Mekelberg diplomasinin başarısız olacağını düşünerek İsrail in ?açık bir nükleer caydırıcılık? politikası için çağrıda bulunuyordu. İsrail basınında ırkçı gürültüde bazı gelişmeler olurken her şeye rağmen bu politik yazı; a) İran?ın nükleer bomba yaptığı şeklindeki söylentiler araştırılan bir iddia iken doğru kabul ederek b) nükleer silah kullanımı için kesin bir haklılık tezini savunarak hatalar yapmaktadır.İkincisi aynı zamanda başkan Bush tarafından kabul edilen ABD?nin çok tehlikeli nükleer tavrında da yankı buldu, bu tavır açıkça değilse de zımnen akıllı nükleer silahların yeni jenerasyonuyla nükleer bir saldırının olasılığını gündeme taşıyor. Bu aynı zamanda hangi durumda olursa olsun nükleer silah kullanma tehdidini net ve açık bir şekilde illegal olarak beyan eden uluslar arası hukuka da aykırıdır. Bu; Temmuz 1996?da Uluslararası Adalet Sarayı?nda nükleer silah kullanımını veya kullanım tehdidinin gayrimeşru gören bir görüşte dile getirildi. İsrail?in nükleer davranışının meşruluğunu pazarlama yerine İsrail yanlısı entelektüeller BM tarafından onaylanan Ortadoğu?daki acil nükleersiz bölge projesine dikkat çekmelidirler. ABD?ye gelince bu; İsrail?in nükleer kapasitesiyle ilgili Müslümanların düşüncelerini görmezden gelip seçici bir şekilde İran?a odaklanarak daha kötüsü Uluslararası Stratejik Çalışmalar Merkezi?nden Anthony Cordesman gibi askeri uzmanların İran?ı nükleer bomba üretmeye ?10-15 yıl? uzak görmesine rağmen İran?ı askeri harekatla tehdit ederek Ortadoğu ve İslam Dünyası?nda benimsediği saldırgan halkla ilişkiler taarruzu için iyiye işaret değildir.İran?a karşı yaptırımları daha da ağırlaştırmak için içinde bulunduğu aceleci tavrıyla ABD?nin başarabileceği şey Bağdat uyumunu baltalamak ve bedeli ne olursa olsun ?inkâr edilemez? nükleer haklarından uzaklaşmaları için uygulanan baskılara karşı İranlıların ulusal meydan okumalarını arttırmak olacaktır. Eski bir dışişleri bakanı ve şimdi de Ayetullah Ali Hamaney?in danışmanı ve İran?ın nükleer politikasında önemli bir ses olan Ali Ekber Velayeti; İran belki de nükleer teknolojiyi elde etmenin hatırına ?bir bedel ödemek? zorundadır şeklinde bir beyanatta bulundu.Bundan dolayı kendisinden önce de olan fakat yeni bir boyuta ulaşan nükleer meseleden dolayı Ahmedinecat?ı suçlamak başarısız olacaktır. Aslında Ahmedinecat bölgesel ya da uluslararası bir konsorsiyumun İran için nükleer yakıt üretmesi önerisi gibi yeterince uzlaştırıcı düşünceler ileri sürdü ve diğer benzer bir düşünce ?tarafsızlık garantileri? dikkate değerdir. AB dış politika şefi Javier Solana ve eski BM silah müfettişi Hans Blix gibi birkaç sesin dışında Avrupa veya aralarında Rus ve Çinlilerin de olduğu Güvenlik Konseyi?nde hiç kimse bu önerileri yeterince dikkate almadı. İsimsiz Rus yetkilileri Rus basınına İran; Moskova?dan ?İran?ın ABD karşıtı oyununu oynamasını? beklememelidir dediler. Bu tuhaf, Rusya?nın durumunu çok iyi özetliyor beğenin yada beğenmeyin Rusya; kısmen ciddi bir destek olarak İran gibi bölgesel oyunculara güvenerek ABD ile eş zamanlı olarak hem işbirliği hem de yarış oyununun karmaşık bir tahrikin içine girmiştir. Veya biz eğer ABD ile İran arasında bir savaş patlak verirse Rusya?nın Müslüman yoğunluklu bölgelerindeki tahribatın sakıncasıyla ilgili bazı Rus politika yapıcılarının son dönemdeki beyanlarını unutmalı mıyız? Dahası bu tavır; geçen ay Münih?te başkan Vladimir Putin?in ABD?nin İran nükleer meselesini kullanarak Doğu Avrupa?da Rus karşıtı bir ittifak teşkil ettiği ile ilgili sert uyarılarını göz ardı etmiş görünüyor. Kesinlikle Moskova?da kimse ABD savunma bakanının ?bir soğuk savaş yeter? şeklindeki beyanıyla yeterince rahatlamadı. ABD?nin hareketleri kelimelerden daha yüksek sesliler ve Avro-Asya anakarasının kontrolü için ?yeni büyük oyun? olarak bir keresinde tarif edilen büyük stratejinin dış halkasını temsil eden bir ABD-İsrail ürünü olan İran karşıtı jeostratejiye katılmaya devam etmek Moskova açısından safça bir ahmaklık olacaktır. ABD?nin açık gözlerle görünen İran?la olan problemi ile karşılaştırıldığında Rusya ile olan meselesi daha derin ve daha süreklidir: bu tam bir kör olma halini ifade etmektedir. ++++++++++++++ Dr. Kaveh L Afrasiab Humeyni Sonrası: İran Dış Politikasında Yeni Yönler ve Mustafa Kibaroglu ile birlikte Brown Journal of World Affairs Dergisinin 12. sayısında 2005?te 2. makale olarak yayınlanan ?İran?ın Nükleer Popülizmini Tartışmak? makalesini yazdı. Aynı zamanda Harvard International Review dergisine ?İran?ın Potansiyel Nükleer Silahlarını Engelleme? başlıklı bir yazı yazdı ve İran?ın Nükleer Programı: Hayale Karşı Tartışılan Gerçekler? in yazarıdır. Bu makale Ali Karakuş tarafından Dünya Bülteni için tercüme edilmiştir.