İsrail'in Bush'un bölge ziyaretinden hemen sonra Gazze'de yaptığı katliamı tek bir Arap ülkesi eleştirmedi. Bölgeyi 'düşman oluşum' ilan eden İsrail'in beklenen saldırısı karşısında susan Araplar utanmalı
Terörist düşman İsrail, Gazze'ye 'soykırım savaşı' açıyor. Korkunç katliamlarla her gün çocuklar, kadınlar ve erkekler şehit oluyor. Düşman, Gazze'ye giriş-çıkışı tamamen kapattı ve insani yardımların bölgeye ulaşmasını engelledi.
Bu durum, Gazze halkını açlık ve hastalıkla ölüme terk ederek soykırım planının hayata geçirilmesi anlamına geliyor. Tüm bunlar Arapların ve dünyanın gözü önünde meydana geliyor. Fakat gördüğümüz gibi hiç kimse harekete geçmiyor.
Peki niçin? Çünkü bu katliamların gerçekleşeceğini herkes biliyordu. Çoğu Arap ve uluslararası güç, bu katliamları kaçınılmaz görüyordu. ABD'de düzenlenen Annapolis konferansı öncesi düşman, Gazze'yi 'düşman oluşum' ilan etmişti. Yani Gazze her an, her tür cezalandırma ve saldırıya maruz kalabilirdi. Herkes suskun ve bu terörü kabul etmiş durumda.
Sonrasındaysa düşman ve doğal olarak beraberindeki ABD, Gazze'deki Hamas hareketinin nihai olarak ortadan kaldırılmasının müzakerelerin temel şartı olduğunu açıkladı. Gazze'ye yönelik büyük bir saldırının planlandığını, ayrıntılı planların hazır olduğunu açıkladılar. ABD Başkanı George
W. Bush'a İsrail ziyareti sırasında saldırıların ayrıntılı planlarını, Hamas liderlerine suikast planları da dahil Gazze'de yapılacak katliamların 'yol haritasını' sundular.
Doğal olarak Bush bu planları onayladı ve kutladı. O halde düşmanın Gazze'de yaptığı bu katliamlar sürpriz bir gelişme değildi ve iddia ettikleri gibi Gazze'den fırlatılan birkaç roketin sonucu değildi. Bu savaş suçunun planlaması, Arapların ve dünyadaki herkesin bilgisi dahilinde önceden yapıldı.
Düşman binlerce Filistinliyi boğazlamaktan veya gücü yettiği kadar soykırım yapmaktan geri durmaz. Bütün bu terör, İsrail oluşumuna ve ABD'ye yabancı değil. Asıl şaşırtıcı ve yabancı olan Arapların suskunluğu, Gazze'deki halkımızın boğazlanmasının durdurulması için bir şeyler yapılmasının engellenmesi. Arapların bugüne kadar aldığı tavır hepimiz için utanç verici. Tek bir Arap hükümetinin bile katliamları kınadığını, durdurulmasını istediğini, İsrail suçlarını durdurmazsa ABD ve düşman İsrail'le mücadeleye dair bir şeyler yapma tehdidinde bulunduğunu duymadık.
Filistin Yönetimi de utanmıyor...
Bütün bunlar BM'nin insani kuruluşlarının dünyayı İsrail suçlarından dolayı meydana gelecek korkunç felakete dair uyarmasına rağmen yaşanıyor. Tek bir Arap yetkilinin, bir BM uzmanının dün yaptığı "Gazze katliamlarını gerçekleştiren İsrailli katiller, dünyanın yargılaması gereken savaş suçlularıdır" açıklamasına benzer bir açıklama yapmaya cesaret ettiğini duymadık.
Arapların bu tutumu katliamlara onay verildiği, daha fazlasını yapması için düşmana yeşil ışık yakıldığı anlamına geliyor. Bu tutumun başka bir anlamı yok. Ortada bundan daha büyük bir utanç da yok. Fetih liderlerinden Ahmed Halas, Gazze'deki katliamlar sonrası Filistinliler arasında diyalog ve Filistin'deki iç anlaşmazlıkların aşılmasına yönelik bir çağrı bağlamında dün, "Bu kurbanlar karşısında utanç duymamız gerekiyor" diyordu. Evet bütün Araplar bugün Gazze halkını boğazlayan barbarca saldırıları izlerken kendilerinden utanmalılar. Fakat hiç kimse utanmıyor. Ne Filistin yönetimi ne de Arap hükümetleri...
Kaynak: Radikal