Tahran'da, Şam'da ve Beyrut'un güneyinde Hizbullah'ın merkez edindiği bazı varoş mahallelerinde, Obama'nın ABD başkanlığı için kazandığı ikinci dört yıllık zaferinin kutlandığına dair söylentiler var. Veya en azından cumhuriyetçi düşmanının hezimetine seviniliyor. Peki, Obama'nın zaferi, canavar İran hükümetinin karşısında olan biz Suriye halkı yandaşları için bir yenilgi sayılır mı?

Hiç sanmıyorum... Bence yumuşak derili bu adam, başkanlığının ikinci dönemini Esad'ı harcama ve tehlikeli bulduğu Tahran rejimine son verme çabalarıyla geçirecek. Amerikan sisteminin eylem mekanizmasını iyi bilenler, başkanın ikinci dönemde daha güçlü bir etki alanına sahip olacağını idrak eder. Önümüzdeki dört yıl, Obama'ya daha özgür ve güçlü kararlar alması için yeteri kadar yardım edecek. Başkanın ilk dört yılında Araplarla ve İslam dünyasında olumlu ilişkiler sergilemeye çalıştığı gerçeğini göz ardı edemeyiz. Ölünceye kadar Usame bin Ladin'i kovalaması, askerlerini Irak'tan çekmeye başlaması, Tahran ekonomisini çökmeye yaklaştıracak yaptırımlar uygulaması ilk dört yıldaki uygulamalarıydı.

Bu yüzden Obama köprüsünü geçebileceğini zannedenler, bunu iki kere düşünmeliler. Çünkü bu adam, Ortadoğu'da George Bush'un yaptığından daha fazlasını yaptı ve birçok zafer kazandı. Yarım yüzyıldır Arap ve Müslümanlarla çökmek üzere olan ilişkiler, dört yılda en yüksek seviyeye ulaştı. O kadar ki, Bin Ladin'in ölümünden sonra Arap dünyasında ne bir protesto ne de bir taşkınlık çıktı. Çünkü herkes, Obama'nın iyi niyetli olduğu ve El Kaide'nin tehlikeli olduğu konusunda ikna olmuştu. Aynı şekilde seksenlerin başında başlayan İran- Amerika krizinden bu yana süren ambargo, son dört yılda dozunu artırarak İran'ı siyasi ve ekonomik anlamda dar boğaza sokmayı başardı.

Tüm bunlara rağmen, Obama, şu an Arap baharının en önemli olayı olan Suriye devrimine ihanet suçlamasıyla karşı karşıya. Ama seçimlerden sonra Obama'nın ne yapacağını beklememiz gerekiyor. Başkanın Suriye krizine ne ölçüde müdahale etmek istediğini bilmiyoruz. Şu kadarını söyleyebilirim; Obama yeni dönemde daha agresif bir politika izleyecek ve Arap dünyasındaki son diktatör rejimin devrilmesinde imzasını atan ortaklardan biri olacak. Bununla birlikte sorun tahmin edilenden daha karışık olabilir. Bu nedenle belki de başkan olaylara geriden müdahale etmeyi tercih edecek ve Esad'ın gidişini Arap liderlerin ellerine bırakacak.

Esad rejiminin düşeceğini söylemek için kum falına bakamaya gerek yok.  Hata bu, Amerikan müdahalesi olmadan bile gerçekleşebilir. Ancak ayrıntıları tahmin etmek güç. Çünkü eninde sonunda Obama bu konuda önemli bir role sahip olacak.

Aynı şekilde, Obama'nın Arap dünyasında neler yapacağı konusunda fazla abartıya gitmemek de gerek. Belki de, bölgesel kargaşanın içine girip Arap devrimine bulaşmak istemeyecek. Ama nihayetinde, Amerikan siyaseti ve gelen her başkanın çizgisinde sabit olan tek şey, petrolün bulunduğu toprakların ihmal edilmediği gerçeği. İran'da körfez ülkelerinde ve ırakta yaşanan gerçekler bunu zaten açıkça ortaya koyuyor.

Kaynak: Şarku'l Evsat
Dünya Bülteni için çeviren: Tuba Yıldız