Robert Fisk

Ortadoğu'nun yakın tarihindeki en derinlikli mâli değişime giden Körfez ülkeleri – Çin, Rusya, Japonya ve Fransa'yla birlikte – Japon yen'i, Çin yuan'ı, avro, altın ve de S.Arabistan, Abu Dabi, Kuveyt ve Katar dâhil Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri için tasarlanan yeni bir ortak para biriminin yer aldığı döviz sepetine yönelerek, petrol alışverişinde dolar kullanmaya son vermenin planını yapıyorlar.

Finans bakanları ve merkez bankası yöneticileri tasarı üzerinde çalışmak için Rusya'da, Çin'de, Japonya'da, Brezilya'da hâlihazırda gizli toplantılar yaptılar ki petrolün artık dolar üzerinden fiyatlandırılmayacağı anlamına gelmektedir.

Hem Körfez'deki Arap hem de Hong Kong'daki Çin bankacılık kaynaklarının The Independent'a teyid ettiği planlar, altın fiyatlarındaki hızlı yükselişin sebebini açıklamaya yardımcı olmanın yanısıra dokuz yıl içerisinde söz konusu olacak dolar piyasalarından olağanüstü çıkışın (transition) alâmetidir de.

Her ne kadar tafsilatlarını keşfetmemiş olsalar da gerçekleşen toplantıların farkında olan Amerikalılar, şimdiye dek sâdık müttefikler olan Japonya ve Körfez Arap'larının da dâhil olduğu bu uluslararası dümene karşı muhakkak ki savaşacaklar. Çin'in Ortadoğu eski özel temsilcisi Sun Bigan, Ortadoğu'da petrol ve nüfuz konusunda Çin ve ABD arasında derin anlaşmazlık riski bulunduğuna dair uyarıda bulunmuş, Asia and Africa Review'ya yaptığı açıklamada "ikili ihtilafların ve çatışmaların kaçınılmaz olduğunu" söyleyip devamında "Ortadoğu'da enerji ve güvenlik çıkarları üzerinde doğacak husûmete karşı teyakkuz seviyesini düşüremeyiz" demişti.

Ortadoğu petrolü üzerinde ABD ve Çin arasında müstakbel bir ekonomi savaşıyla ilgili tehlikeli bir tahmin gibi geliyor kulağa – ama yine bir kez daha, bölgenin çatışmalarını büyük güç üstünlüğüne tercüme ediyor. Çin, büyümesi enerji tasarrufu özürlü olduğu için gitgide ABD'den daha fazla petrol kullanmaktadır. Dolardan çıkış hamlesi sırasında kullanılacak geçici para, Çin bankacılık kaynaklarına göre, pekâla altın olabilir. Söz konusu devasa miktarların göstergesi Abu Dabi, S.Arabistan, Kuveyt ve Katar'ın elindeki servet'ten alınabilir: Hep birlikte 2.1 trilyon dolar rezervine sahipler.

Amerika'nın mevcut ekonomik krize bağlanan ekonomik gücündeki çöküş, Dünya Bankası başkanı Robert Zoellick tarafından zımnen kabul edildi. Bu hafta İstanbul'da yapılacak IMF ve Dünya Bankası toplantıları öncesinde "bu krizin mirâslarından biri, ekonomik ilişkilerin değiştiğinin kabûlü olabilir" dedi. Ancak Körfez ülkelerinin de dâhil olduğu son tartışmaları başlatan, Çin'in olağanüstü mâli gücü – ve yanısıra petrol üreticisi ve tüketicisi ülkelerin Amerika'nın uluslararası sisteme müdahele etme gücüne karşı geçmişte duydukları öfke.

Brezilya, ve yanısıra Hindistan, dolar dışı petrol ödemelerinde el birliği yapmaya ilgi gösterdi. Aslında, ilgili tüm finans güçleri arasında en şevkli duran Çin ve bunun nedenlerinden biri de Ortadoğuyla olan muazzam ticaret hacmi.

Çin, petrolünün yüzde 60'nı Ortadoğu ve Rusya'dan ithal ediyor. Çin, Irak'ta petrol üretim ruhsatına sahip – bu yıla kadar ABD tarafından engellenmişti – ve rafineri kapasitesini artırmak ve gaz kaynakları için İran'la 8 milyar dolarlık bir anlaşma yaptı (2008). Çin'in Sudan'la da petrol anlaşmaları var (Sudan'da Amerikan çıkarlarını ikame etmiştir) ve petrol arama ruhsatı için Libya'yla müzakereler yürütüyor ( bu nevi sözleşmeler Libya'da ortak teşebbüs sözleşmeleri olarak imzalanıyor).

Bundan başka, Çin'in bölgeye yaptığı ihracat, Ortadoğu'daki her bir ülkenin ithalatının yüzde 10'undan daha azı değil ve ihraç kalemleri arasında arabalar, silah sistemleri, gıda, giyecek ve hatta oyuncaklar bile var. Çin'in artan mâli gücünün açık bir işareti olarak, Avrupa Merkez Bankası başkanı Jean-Claude Trichet dün Pekin'e yalvararak dünya ekonomisini yeniden rayına oturmaya ve avro'yu yukarı doğru iten baskıyı hafifletmeye yardım etmek için yuan'ın tökezleyen dolar karşısında değerlenmesini, bunun bir uzantısı olarak, Çin'in Amerikan para politikasına daha az bel bağlamasını istedi.

Amerika'nın ticaret ortakları, Bretton Woods anlaşmalarından beri – II. Dünya Savaşı'ndan sonra modern uluslararası sistemin mimârisini oluşturan sözleşmelerdir – Washington kontrolünün etkileriyle ve son yıllarda da hâkim küresel rezerv para birimi olarak dolar hegemonyasıyla baş başa kaldılar.
Çinliler, örneğin, Amerikalıların dolardan daha erken bir vakitte çıkış hamlesini önlemek için İngiltere'yi avro'dan uzak durmaya ikna ettiğine inanıyorlar. Fakat Çin bankacılık kaynakları, yaptıkları müzakerelerin artık durdurulamayacak derecede ileriye gittiğini söylüyorlar. The Independent'a konuşan Hong Kong'lu meşhur broker'lardan biri "Ruslar er geç ruble'yi döviz sepetine dâhil edecekler." "İngilizler sıkışıp kaldılar ve avro'ya yönelecekler. Başka seçenekleri yok çünkü Amerikan dolarını kullanamayacaklar" dedi.

Çin mâli kaynakları, Barack Obama'nın dokuz yıl içerisinde gerçekleşecek dönüşümün [doların terk edilmesinin] olağanüstü neticelerine odaklanamayacak kadar Amerikan ekonomisini tâmirle meşgul olduğuna inanıyorlar. Dönüşüm için vade sonu şu an 2018.

Amerika Pittsburgh'daki G-20 zirvesinde bu eğilimi özetle ele aldı; Çin Merkez Bankası başkanı ve diğer yetkililer dolar hakkında üzüntülerini yıllardır yüksek sesle dile getiriyorlar. Onların problemi, ulusal zenginliklerinin çoğunun dolar varlıklarına bağlı olması.

Çinli bir bankacı "bu planlar uluslararası mâli işlemlerin çehresini değiştirecektir"; "Amerika ve İngiltere son derece üzüntülü olmalı. Ne kadar üzüntülü olduklarını, bu haberlerin yol açağı tekzip gürültüsünden anlayacaksanız" dedi.

İran geçen ayın sonlarında döviz rezervlerini bundan böyle dolar yerine avro olarak tutacağını duyurdu. Petrolünü dolar yerine avro'yla satmak isteyen Ortadoğu'nun son petrol üreticisinin başına nelerin geldiğini bankacılar hatırlar elbette ki. Saddam Hüseyin bu kararını açıkladıktan aylar sonra Amerika ve İngiltere Irak'ı işgal etmişti.

Dünya Bülteni için çeviren: M. Alpaslan Balcı