Washington'ın yolundan asla şaşmayan Cumhuriyetçilerle Irak arasındaki kopukluk, artık yokmuş gibi davranılamayacak kadar büyüdü. ABD Irak'taki askeri varlığının süresini uzatmak için yasal bir anlaşmayı ittirirken, Iraklılar da geri ittiriyor. Bu aslında iyiye işaret. Konunun önemine rağmen Beyaz Saray bilgi vermiyor. Ama şikâyetlerini artık halka açıklayan Irak liderlerine bakılırsa, ABD Irak'ta 50'den fazla uzun vadeli üs tutmakta ve güçlerinin canlarının istediği anda ve istediği yerde, operasyon başlatabilme yetkisi olmasında ısrar ediyor.
Bu doğruysa Iraklılar karşı çıkmakta haklı, hatta Kongre ve Amerikan halkı da buna karşı çıkmalı. Bu adımlar ABD askerlerini belirsiz bir süre Irak'ta tutmak üzere hesaplanmış görünüyor ki bu, iki ülke için tam da yapılmaması gereken şey. Uzun vadeli üs olasılığı nefreti körüklemekten başka işe yaramaz. Savaşı belirsiz süreyle devam ettirme önerisiyse, Irak liderlerini kendi gelecekleri için sorumluluk alma baskısından kurtarır.
Bush, görevde olduğu sürece askerlerin kalmasını planladığını açıkça söyledi. Ama bu anlaşmayla, bir sonraki başkanı, kendi feci Irak politikasına bağlama çabasına girmiş görünüyor. İşin tuhafı bu kadar bastırmakla Bush imkânsızı, yani Irak'ta bir birlik oluşturmayı bile başarabilir. ABD'nin ihtiyacı olan son şey, sırf ona duyduğu nefretten bir arada duran bir ülke olacaktır. McCain de Bush gibi, ne Iraklılara ne Amerikan halkına kulak veriyor. Hiç bitmeyecek bir askeri konuşlandırma hayal ettiği malum olsa da, savaşın milyarlarca dolarlık faturasını nereden karşılayacağı (Bush gelecek nesillerden muazzam borçlar aldı) veya Kaide ve Taliban'ın Afganistan'da yeniden ortaya çıkması gibi sorunlarla nasıl baş edeceği bir muamma. Irak'ta ilerleme denemelerinin olmasıysa herşeyi iyice içinden çıkılmaz hale getiriyor. Ölümler azaldı, merkezi yönetim Basra ve Sadr kentindeki Şii milislere ve Musul'daki Kaide taraftarlarına karşı otoritesini gösteriyor. Bush ve McCain Amerikan askerlerinin hem işler kötü, hem de iyi giderse kalmasını isteyemez.
Bush artık düzenli çekilmeye ve ABD'nin Irak'la ilişkisini stratejik açıdan gözden geçimeye hazırlanmalı. En azından BM mandasının uzatılması için müzakere etmeli. ABD-Irak ilişkilerinin geleceğini ilgilendiren her türlü anlaşmayıysa, bir zahmet halefine bırakmalı.
Kaynak: Radikal