Hindistan’la Pakistan’ın 2008’de Mumbai’de meydana gelen bombalı saldırıların ardından yaptığı ilk görüşmelere dair düşük beklentiler üzücü bir biçimde doğru çıktı.

Tarafların perşembe günü biraraya gelmesinin ardından, Hindistan Dışişleri Bakanı Nirupama Rao, kendisinin sadece Pakistanlı meslektaşı Salman Beşir’le ‘iletişimi sürdürmeyi’ kabul ettiğini açıkladı.

Yeni görüşmeler için bir tarih de belirlenmedi. Bu yeterli değil. Pakistan’ın Taliban ve diğer aşırılıkçılarla savaşa odaklanabilmesi için Hindistan’la gerilimlerinin yumuşamasına ihtiyaç duyan ABD için yeterli değil. Ve özellikle de bizzat Hindistan ve Pakistan için yeterli değil.

Hindistan Başkanı Manmohan Singh, Mumbai saldırılarının ardından Pakistan’a tepki vermeme kararı alarak dikkate değer bir itidal sergiledi. Fakat durum tek bir adamın itidaline bağlı olamayacak kadar tehlikeli. Pakistan da Hindistan da kendi güvenlikleri adına, devamlı diyaloğun yanı sıra güven inşası için samimi ve ortak bir çabaya ihtiyaç duyuyor.

Pakistan devleti tehlikede
İki ülkenin konuşacak çok fazla şeyi var ve bazıları şöyle: Terörizm, nükleer düşmanlık, Keşmir ve Afganistan’da nüfuz sahibi olmak için giriştikleri ama yapıcı olmayan yarış. Perşembe günü de görüldüğü gibi ilerleme kolay olmayacak. Hindistan, Pakistan’ın kendisini Müslüman çoğunluklu Keşmir’den çıkmaya zorlamaya çalışan aşırılıkçı gruplara verdiği destekten başka birşeye odaklanmıyor. Aşırılıkçıları dizginlemek için kesinlikle daha fazla şey yapması gereken Pakistan’sa önceliğin Keşmir‘in geleceğine verileceği daha kapsamlı bir diyalog istiyor. İki ülke de bu gündeme Afganistan’ı almakla ilgilenmiyor. Fakat bunu yapmaları gerek.

Zira Pakistan istihbaratınca Hindistan’a karşı bir tedbir olarak desteklenen Afgan Taliban’ı Afganistan’da Amerikan ve NATO güçleriyle savaşırken, Pakistan Talibanı da Pakistan devletini yıkmak için mücadele ediyor. Keşmir’deki Hint yönetimine karşı koyması için Pakistan istihbaratının yardımıyla kurulan Leşkeri Tayyibe de Mumbai’daki bombalı eylemden sorumlu tutuluyor ve bu örgüt başka Hint hedeflerine de saldırıyor.

Yeni Delhi inatçı
Üç yıllık gizli müzakerelerin ardından, 2007’de tarafların Keşmir’de otonom ve askersiz bir bölge yaratacak bir anlaşmaya varmaya yaklaştığı söyleniyordu. Pakistan’ın eski cumhurbaşkanı Pervez Müşerref’in istifa etmesiyle bu ihtimal ortadan kalktı. Girişimin canlandırılması gerekiyor. Bu arada iki hükümet de Keşmir’deki askerlerin hareketleriyle ilgili bilgi paylaşmalı, ticareti ve insanlar arası teması teşvik etmeli. Ortak zemin aramanın bir başka yolu da su ve çevre meseleleri üzerine konuşmak.

ABD yönetimi, gerilimi düşürmenin Hindistan ve Pakistan için ne kadar önemli olduğunu biliyor. Washington Hindistan’ın ısrarı üzerine, taraflara yeniden masaya oturmaları için temkinli bir baskı yaparak çok fazla ortada görünmemeye karar verdi. Yönetim daha çok baskı yapmalı. (Başyazı, 27 Şubat 2010)