Berlusconi'nin dokunulmazlığının kaldırılması İtalyan demokrasisi için geç kalmış bir zafer. Çok az olumlu işe imza atan bu adam istifa etmeli.
Çarşamba günü İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi için kötü, İtalyan demokrasisi içinse iyi bir gündü. Ülkenin en yüksek mahkemesi, geçen yılki seçimlerin ardından çıkarılan ve Berlusconi'ye başbakanlık görevinde kaldığı sürece yargı dokunulmazlığı tanıyan vahim bir yasayı iptal ettikten hemen sonra açıkça görülen noktalardan sadece ikisiydi bu.
Bu kararla Anayasa Mahkemesi, ne kadar zengin veya güçlü olursa olsun, kimsenin hukukun üstünde olamayacağı, itaatkâr bir Meclis bu tür bir dokunulmazlığı yasallaştırsa bile bunun değişmeyeceği yönündeki temel demokratik ilkeyi teyit etmiş oldu. Hakkındaki davaların şimdi nereye varacağı ve Berlusconi'nin başbakanlıkta kalan üç buçuk yılını tamamlamasını imkânsız kılıp kılmayacağıysa şu an için cevaplanabilir sorular değil.
Rüşvetten yargılanabilecek
Berlusconi yargı sisteminin soldan taraf olduğunu ve İtalya'nın bağımsız yargıçlarının kendisine karşı siyasi kan davaları güttüğünü iddia ederek siyasi kariyerini harcıyor. İtalyan yargı sistemi yavaş ve kusursuz olmaktan uzak, fakat mahkemeler İtalyan devletinin itibarı en az zedelenmiş parçası. Çarşamba günkü kararla bu itibarı daha da artırmış oldular.
Mahkemenin kararı, Berlusconi aleyhin-deki askıya alınmış üç davanın devamına imkân veriyor. Birinde Britanyalı bir avukat, iki yolsuzluk davasında Berlusconi'ye yalancı şahitlik kalkanı sağlamak için 600 bin dolar rüşvet kabul etmekten zaten suçlu bulunmuş durumda.
Bir diğerinde başbakan (kendisi aynı zamanda İtalya'nın en zengin adamlarından biri), özel medya imparator-luğunun genişlemesiyle bağlantılı vergi usulsüzlüğüyle suçlanıyor. Üçüncüsü ve en zayıf olanındaysa, Parlamento üyelerine koalisyon hükümetine katılmaları için rüşvet vermeye çalışmakla itham ediliyor.
Özel hayatı İtalya'dan önemliydi
Berlusconi'nin avukatları, müvekillerinin şu an kendisini mahkemede savunmak zorunda kalmasının sorumluluklarını tam olarak yerine getirememesine yol açacağın-dan şikâyet ediyor. Fakat halihazırda görünen o ki, Berlusconi tartışmalı kişisel özel hayatını savunmaya, İtalya'nın ezici sorunlarıyla (yıllardır süren düşük büyüme, yaygın yolsuzluk ve Avrupa'nın en yüksek birkaç bütçe açığı ve ulusal borcundan biri) uğraşmaktan çok daha fazla enerji hasredi-yor. İtalya bu pejmürde hali daha fazla kaldıramaz, fakat hukukun üstünlüğünün tek bir adamı korumak uğruna ayaklar altına alınmasını hiç kaldıramaz.
Berlusconi'nin iç çekişmelerin pençesindeki merkez sağ koalisyonunda gözle görünür bir halefi yok; bölünmüş ve morali çökmüş merkez solunsa herhangi bir vizyon, lider veya program ortaya koyabilecek mecali yok. Bu İtalya veya Avrupa için kabul edilebilir bir durum değil. Berlusconi devri fazlasıyla uzun sürdü ve çok az olumlu işe imza attı. Her iki siyasi koalisyonun daha yapıcı ve yeterli bir yeni liderler neslini seçmenlerin önüne çıkarma vakti geldi. (Başyazı, 9 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal