Kurucuları arasında Z. Brzezinski, Lee H. Hamilton, B. Scowcroft ve P. Volcker gibi önemli isimlerin yer aldığı "New America Foundation/Yeni Amerika Vakfı" 10 Ekim'de bir mektup göndererek, Başkan George W. Bush'u Annapolis'te (Maryland) yapılacak Ortadoğu Barış Konferansı'nın "iki devletli" çözüm yolunda başarısı için elinden geleni yapmaya davet ettiler; başarısızlığın bütün dünya için son derece olumsuz sonuçlar doğurabileceği konusunda uyardılar.
Mektup çok sayıda Amerikalı entelektüel ve eski yönetici tarafından imzalanarak kamuoyuna açıklandı (The New York Review of Books, 8 Kasım).
Mektup, BM Güvenlik Konseyi'nin 242 ve 338 sayılı kararları, 2000 yılında Başkan Clinton'un belirlediği parametreler, 2002 tarihli Arap Barış Girişimi ve 2003 "Yol Haritası" uyarınca çözümün temel ilkelerini şöyle sıralıyordu: 1) İsrail ve Filistin'in 1967 tarihli sınırlarla ayrılması. 2) Kudüs'ün iki devletin de başkenti olması. 3) İki tarafın Kudüs'teki Eski Şehir'de yer alan kendi kutsal yerleri üzerinde denetiminin tesisi. 4) Filistinli mültecilere (dönüş hakkı tanınması değil) tazminat ödenmesi. Konferansın başarılı olması için sayılan şartlar da şunlardı: 1) İsrail ile diplomatik ilişkisi olmayan Arap devletlerinin de konferansa katılması. 2) Suriye'nin de konferansa davet edilmesi ve İsrail-Suriye barış görüşmelerinin başlatılması. 3) Hamas ile gerçek bir diyalog kurulması; Gazze'de İsrail ile Hamas arasında ateşkes sağlanması.
Bu mektupta sıralanan ilkeler ve şartlar dikkate alındığında Annapolis konferansından bir şey çıkıp çıkmayacağını belirleyecek sorular şöyle sıralanabilir: Mahmud Abbas bütün Filistinlileri temsil etmediğine göre, Hamas barış sürecine dâhil edilecek mi? Hamas'a ABD, uluslararası topluluk ve Arap ülkelerinin ciddi olarak destekleme yükümlülüğü altına girecekleri, yukarıdaki ilkelere dayalı bir çözüm teklifi sunulacak mı? O takdirde Hamas böyle bir çözüme evet diyecek mi? İsrail hükümeti, böyle bir çözümü samimiyetle benimseyecek, Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerini kaldırmaya yanaşacak mı? Yoklamalara göre kamuoyundaki desteği çok zayıf olan Ehud Olmert hükümetinde Filistinlilerle müzakereye başlanması konusunda irade birliği sağlanabilecek mi? Ve hepsinden önemlisi, ABD yönetimi bugüne kadarki tavrını değiştirip çözüm için İsrail üzerinde ciddi olarak baskı yapabilecek mi?
Bush ya da herhangi bir ABD başkanının çözüm için İsrail üzerinde ciddi olarak baskı yapmasının önünde iki önemli engel var. Birincisi, "Büyük İsrail" projesine bağlı Amerikalılardan oluşan güçlü İsrail lobisi. (John Mearsheimer ve Stephen Walt'ın bu yıl çıkan "The Israel Lobby and US Foreign Policy/İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası" başlıklı kitapları bu konuda yapılmış en önemli inceleme.) İkinci engel ise, mahşer yaşanıp Hazreti İsa yeryüzüne dönünceye kadar İsrail'in kayıtsız şartsız desteklenmesini isteyen güçlü Hıristiyan Siyonist lobi. (Bu konuda yeni bir kitap, Victoria Clark'ın "Allies for Armageddon: The Rise of Christian Zionism/Armageddon Müttefikleri: Hıristiyan Siyonizm'in Yükselişi".)
Peki, Bush yönetimi yedi yıl süreyle Filistin sorunu hakkında hiçbir şey yapmadıktan sonra neden şimdi, döneminin sona ermesine bir yıl kala barış sürecini canlandırmaya girişiyor? Daha önemlisi, başta Suudi Arabistan olmak üzere Arap Birliği, yani Sünni Arap devletleri toplantıya neden (ilk kez) katılıyor? Çünkü Filistin sorunu çözülmedikçe İran'ın nüfuzunun ve desteklediği İslamcı radikalizmin yayılmasından endişeliler. Toplantıya katılan bir Filistinlinin söyledikleri işi özetliyor: "Araplar buraya Yahudileri ya da Filistinlileri sevdiklerinden değil, İran'a karşı ABD ile stratejik bir ittifaka ihtiyaçları olduğu için geldiler." (New York Times, 28 Kasım)
Belli ki Arap müttefikleri ABD'yi "bir tür" barış sürecine bağlama arayışında.
Kaynak: Zaman