Obama ve Peres'in Nevruz mesajlarındaki zıtlık, iki ülkenin İran'a yaklaşımındaki farkı açıkça ortaya koydu. İsrail hükümeti diyaloğa şans vermeli.
İsrail, bir koalisyon tutturabilmeye ve er Gilad Şalit'in tutsaklığına odaklanmış haldeyken, stratejik alanımızda önemli değişiklikler meydana geliyor. Bunlardan en önemlisi, ABD başkanı Barack Obama'nın Nevruz münasebetiyle İran halkı ve yönetimine gönderdiği açık mesajdı.
Obama 30 yıllık düşmanlığın ve kopuk ilişkilerin ardından, ABD-İran ilişkilerinde yeni bir çağ başlatmayı öneriyor. Tehditlerden ziyade diplomasiye, diyaloğa ve karşılıklı saygıya dayanacak, İslam Cumhuriyeti'nin milletler ailesinde yeniden yerini almasını sağlayacak bir ilişki önerdi. İran'ın nükleer programından hiç söz etmeyerek, sadece Tahran'ın 'yıkma kapasitesi'nin yerine 'inşa etme ve yaratma' kapasitesini koymasını söyledi.
Obama'nın mesajının yayımlanmasının üzerinden daha birkaç saat geçmeden İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres de İsrail'den İran halkına benzer bir mesaj göndererek, Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ı Yahudi soykırımını inkâr ettiği için fena halde eleştirdi, İran halkına liderlerini devirme çağrısında bulundu ve İsrail'in ayakta kalmaya devam edeceğine yemin etti.
İki mesaj arasındaki zıtlık, İran konusunda İsrail'le ABD'nin yaklaşımları arasındaki farkı yansıtıyor: Amerikalılar diyalog başlatmak için gerçekten bir yol ararken, İsrail ihtilaf ve Tahran yönetiminin devrilmesi çağrısı yapıyor. Bu zıtlaşma muhtemelen Binyamin Netanyahu'nun başbakanlık yemini etmesiyle daha da tırmanacak; zira Netanyahu İran'ın İsrail'in varlığına tehdit olarak gördüğü nükleer programını durdurmak için daha saldırgan bir yaklaşım savunuyor.
İran'ın nükleer programını durdurmak tabii ki İsrail'in çıkarına, ama ABD'yle yakın ilişki ve koordineli politika da en az o kadar çıkarımıza. Yeni yönetim Obama'nın diplomasi girişimine şans tanımalı ve bunu İran'ın nükleer silahlarının zımnen kabulü veya ABD'nin İsrail'in güvenliğini boşvermesi gibi de yansıtmamalı.
İran'da Obama'nın mesajı pek öyle sevinç ve heyecanla karşılanmadı, ama daha diyaloğun başındayız. Obama bölgede tırmanan gerilimi azaltmayı ve ülkeler arası yeni bir diyalog ve işbirliği çerçevesini hayata geçirmeyi becerebilirse, İsrail'in güvenliği ve uluslararası itibarına da önemli bir katkıda bulunmuş olacak zaten. Obama'yla Beyaz Saray'daki ilk görüşmesinde, Netanyahu işte bu yaklaşımı göstermeli. (İsrail gazetesi, başyazı, 24 Mart 2009)
Kaynak: Radikal