Türkiye'yle ABD, dolayısıyla da Türkiye'le İsrail arasında şu günlerde neler yaşanıyor? Türk yorumcular bu soruyu 'çok şey' diye yanıtlıyor. Zira onlar, iki müttefikin ilişkileri üzerinde tehlikeli biçimde dolaşan rüzgârın uyarısını görüyor. Bunun nedeniyse, Türkiye'ye göre Ermeniler ve Kürtler, ABD'ye göreyse Irak ve İran.

Peki Ermeniler ve Kürtler veya Ankara'nın Irak ve İran'daki Amerikan eğilimlerine yönelik tutumu gibi birbirinden ayrı görünen sorunlar arasında nasıl bir bağ var? Bu bilmeceye az sonra geleceğiz. Önce, Ermeni meselesinin uluslararası siyasete güçlü dönüşü üzerinde duralım. Ermeni diasporasının yokluğunda, Ermeni sorunun bir sorun olarak kalmayacağı söylenebilir. Avrupa ve ABD'deki göçmenler, Osmanlı Türkiye'sinde yaşanan 'Ermeni katliamı'nın canlı bir hatıra olarak kalması için çalışıyor.
Ermeniler, Osmanlıların 1 ila 1,5 milyon Ermeni'yi bölgesel talepleri ortadan kaldırmak için öldürdüğünü söylüyor. Türklere göreyse o yıl yaşananlar sadece, 1. Dünya Savaşı'nda birbiriyle çekişen emperyalist güçlerin azınlıklar kozunu kullanarak yol açtığı krizlerin bir parçası. Rusya Ermeni milisleri isyana teşvik etmişti. Osmanlı yetkilileri de bazı Ermenileri öldürerek, bazılarını da başka bölgelere yerleştirerek yanıt vermişti.

Geçen 50 yılda, Ermeni dosyası seçim yarışı sonrası hızla hasıraltı ediliyordu. Fakat bu yıl dosya kapanmadı. Kongre'nin Dış İlişkiler Komisyonu'nun kabul ettiği bir karara dönüştü ve yakında genel kurula sunulacak. Bu gelişme sürpriz değildi. İki ay önce, ABD'deki Yahudi kuruluşu ADL katliamları 'soykırım' olarak tanıdı. Amerikan Yahudileri, İsrail'in Ortadoğu'daki en önemli müttefiki olan Türkiye'ye ilk kez sırt çevirmişti. Peki Yahudiler neden böyle bir tavır aldı?

Bunun nedeni, Ermeni katliamlarının üzerinden bir asır geçmesi sonrası vicdanların bir anda uyanması değil. Türkiye ve Azerbaycan'la Karabağ bölgesine dair çekişmede Ermenilere Rusya, Gürcistan ve İran'dan daha yakın olmaları da değil. Bunun, şu günlerde Ortadoğu ve Kafkasya üzerinde oynanan satrançla doğrudan ilişkisi var.

Bu durum da bizleri ilk soruya götürüyor. Niçin Ermenilerin, Kürtlerin, İranlıların ve Iraklıların sorunları, aynı 'patlatıcı kokteyl bardağı' içinde karıştırılıyor?

(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 17 Ekim 2007)

 

Kaynak: Radikal