Tahmin edeceğiniz gibi Wilson da herkes gibi, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonucunun ne olabileceğini ve bunun genel seçimleri nasıl etkileyebileceğini merak ediyor. Bu konudaki görüşlerimi Wilson'a şöyle özetledim: Başbakan Erdoğan'ın Çankaya'ya çıkacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanlığı makamının elbette ki prestiji var, ama hayli pasif ve sıkıcı bir görev. Erdoğan'ın kişiliğiyle bağdaşmaz. Erdoğan, bir dönem daha başbakanlık yaparak Türkiye'yi demokrasinin yerleştiği ve kişi başına düşen gelirin 10 bin dolara yükseldiği bir ülke haline getirme hedefine hizmet etmeyi seçecektir. Halkın ve partisinin büyük çoğunluğunun tercihi de budur. Deniz Baykal'ın gerçekte arzuladığı gibi Çankaya'ya çıkacak olursa, genel seçimlerde AKP'nin oyunda ciddi bir azalma olur. Bu ne AKP'ye, ne de Türkiye'de siyasi ve ekonomik istikrara yarar getirir. Mesele Çankaya'yı yasamayı ve atamaları köstekleyen bir veto makamı olmaktan çıkarmak ise, bu makama mutlaka Erdoğan'ın gelmesi gerekmez; başka bir AKP'li de buna yeter. Wilson'a söylediklerime şunu da ekleyebilirim: Sonunda Erdoğan'ın zihninde yukarıda saydığım argümanların galip gelip gelmeyeceğini bilemem. Ama aksi olursa Erdoğan'ın basiretine zaman zaman sarsılan güvenim, bu defa tam olarak sarsılacak. Büyükelçi Wilson sorularımızı da yanıtladı. Benim sorularıma verdiği cevapların önemli bulduklarımı şöyle sıralayabilirim: Türkiye ile (Kürt Bölge Yönetimi dahil) Iraklı yöneticiler aralarındaki sorunları kendi aralarında görüşerek çözmeliler. ABD'nin arabuluculuk yapması söz konusu olmadığı gibi, doğru da değildir. Ama Kuzey Irak'taki PKK sorununun halli için birlikte çaba harcanıyor. Geçen sonbahara kadar bu konuda dişe dokunur bir sonuç alınamadığı doğru. Ama o tarihten bu yana Türkiye, Irak ve ABD makamları arasındaki kurulan üçlü mekanizma yoluyla etkili önlemler alınması gündemde. Wilson'un bu bağlamdaki altı çizilmesi gereken sözleri şöyle özetlenebilir: "PKK'ya karşı çabalar yoğunlaştı. Mahmur kampı kapanacak... Bu da PKK'nın Kuzey Irak'taki günlerinin sayılı olduğuna dair güçlü bir sinyal verecek." TSK'nın bu baharda Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı sınırlı bir operasyon yapmasına ABD'nin göz yumacağına dair spekülasyonlar konusunda ne düşündüğünü sordum. Irak'ın sadece birliğine değil toprak bütünlüğüne de büyük önem verdiklerini ifade etti. CIA'in İran'ı istikrarsızlaştırmak için PKK'nın yan kuruluşu PEJAK'ı kullandığına dair spekülasyonlar konusunda ise ABD'nin PKK ya da PEJAK ile harhangi bir ilişkisi bulunmadığını söyledi. Wilson, ABD yönetiminin "Ermeni soykırımını tanıma" kararının Kongre'den geçmesini önlemek için büyük çaba harcadığına dikkat çekti, ancak sonucun ne olacağını tahmin etmenin güç olduğu kanısında. Bu takdirde Ankara'nın ABD'nin İncirlik üssünden yararlanmasını engelleyebileceğine dair spekülasyonlar konusunda, ABD'nin Irak'a ulaşım ve ikmal için Türkiye'den ve İncirlik'ten yararlandığını, ama bunun Türkiye'nin de çıkarına bir durum olduğunu söylemekle yetindi. Kıbrıs Türklerinin siyasi ve iktisadi izolasyonunun kırılması yolunda ABD'den bir girişim beklenip beklenemeyeceğini sorduğumda, Washington'ın BM'nin adada kapsamlı çözüm çabalarına destek verdiğini, ancak Türkiye, Kıbrıs Rum Kesimi ve Yunanistan'da seçimler döneminde bir ilerleme kaydedilmesini beklemediğini ifade etti. Wilson, Haziran 2006'dan bu yana Washington'ın İran politikasında büyük değişiklik olduğunu, eğer İran uranyum zenginleştirme faaliyetini durduracak olursa ABD'nin Tahran ile her konuyu görüşmeye açık olduğunu belirtti. Hamas'ın İsrail'i tanıması ve terörizmi terkettiğini açıklaması halinde Washington'ın Hamas'ın dahil olacağı yeni Filistin hükümeti ile ilişki kurmaya hazır olduğunu da söyledi.