Esasen asıl ihtiyaç bütünüyle ‘yeni bir anayasa’ dır. Zira mevcut 1982 anayasası halkın değil Kenan Paşa’nın anayasası. Kaldırılıp çöpe atılmasının vakti çoktan geçmiş bir ‘darbe anayasası’. Bu anayasa yürürlükte kaldığı sürece siyaset ‘ayıplı’dır. AK Parti de kim ne derse desin yedi yıldır bu ayıbın üzerinde oturuyor.

Sözü uzatmaya gerek yok. 1982’den bu yana geçen 28 yıl yeni bir anayasayı ortaya koyacak bir siyasi basiret ve olgunluğa sahip olmadığımızı gösterdi.

Hükümet, dün anayasa değişikliği önerilerini kamuoyuna açıklayıp, partilerden destek istedi. Görünen o ki, birkez daha bölük pörçük, parçalı değişiklerle idare edeceğiz. Acı olan şu, bu bölük pörçük değişiklikleri yapmakta bile sıkıntılar var.

Ayıptır!

Bu değişikliklere karşı çıkmak, 12 Eylül’ü savunmak demektir.

Bir kere Türkiye’nin bu değişikliklere ihtiyacı var. Halkla, seçmenle, sokakla ‘irtibatı’ olan her siyasi parti, öneri kimden gelirse gelsin bunlara destek vermek zorunda.

Neden?

Çünkü dün açıklanan öneriler, ucuz siyaset yapmayan her partinin destek verebileceği dünya uygulamalarına paralel değişiklikler.

Peki sonuç?

CHP de MHP de bu pakete farklı bahanelerle şaşı bakıyor.

Efendim, yöntemi yanlış! Bu AKP projesidir! Bizim görüşümüz alınmadı!

Doğrusu insan merak ediyor, bu ülkenin siyasetçileri, siyasi partileri Türkiye’nin yeni gerçeklerini

anlamaya ne zaman başlayacak? Halkın gözünde, Türkiye’nin ihtiyacı olan düzenlemeleri, şu ya da bu partinin yapmasının bir önemi yok. Yarın seçmen, seçim sandığı önüne geldiğinde memleketin sorunlarının çözümünde hangi partilerin elini taşın altına ne kadar koyduğuna bakarak karar verecek.
‘Baykal’ın CHP’si’nin durumu farklı. Onlardan bu konularda destek beklemek zaten abesle iştigal etmek demektir. Bu partinin yönetimine hakim olan zihniyet, adım adım tarihin çöplüğüne atılıyor.

Muhtemelen bu zihniyet, 1982 anayasasından bile önce yürürlükten kalkacak! Maazallah, bir anayasa değişikliğine Baykal’ın CHP’si destek veriyorsa, durup bir düşünmek, o değişikliğe bir daha bakmak gerek!

12 Eylül darbecilerinin yargılanmasına imkan veren düzenleme tek başına getirilirse CHP buna destek verirmiş! Yani, 12 Eylül darbecilerinin yargılanması Türkiye’nin ihtiyacı ama, askerlere sivil yargı yolunu açan düzenleme değil!

Bu partiye göre, Anayasa Mahkemesi’nin, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun üye sayıları hiç değişmesin! Bütün dünyadaki uygulamalar nasılsa nasıl, biz kendi düzenimizin değişmesini istemezük!

CHP’nin bakışı, tavrı konusunu uzatmaya gerek yok. CHP’yi her anlamda kendi haline bırakmak en iyisidir.
MHP’nin sıkıntısı daha farklı.

Onların düzenlemelerin pekçoğuyla bir sorunu yok. Ama bunları AK Parti’nin yapmasından rahatsız oluyorlar. MHP’nin karnından konuşmasının sebebi bu.

Klasik, Türk tipi siyaset anlayışı!

Yüksek Askeri Şura kararlarının yargı denetimine açılmasına ‘evet’ diyorsanız, bu desteği vereceksiniz. Parti kapatmaların zorlaştırılması gerektiğine inanıyorsanız, mührünüzü basacaksınız. Askere sivil yargının yolunun açılmasını istiyorsanız, ‘evet’ diyeceksiniz.

Halkın gözü üzerinizdedir.

CHP kendi ‘tarihi misyonu’nun gereğini yapıyor, ‘doğal refleksler’ le hareket ediyor, onları suçlayamayız. Bırakalım, nehirleri tersine akıtmaya uğraşsın dursunlar!

Ama MHP öyle değil.

MHP’nin Cumhurbaşkanlığı krizini aşmakta oynadığı olumlu ve kritik rol, seçmenin zihnine nasıl kazındıysa bugün anayasa değişikliklerine yönelik tavırlar da aynı şekilde unutulmayacaktır.

MHP pakete destek vermekten kaçamaz!

Kaçarsa, bedelini öder. Bunu biliyorlar, sıkıntıları da bu zaten.

Devlet Bey, ödenen onca bedelden sonra kalkıp 12 Eylül’ün anayasasını savunacak değil herhalde!

Kaynak: Star