Wikileaks internet sitesi bir dizi gizli Amerikan belgelerini ortaya çıkararak medya ve bilgi özgürlükleri tarihinde bir alamet-i farika oluşturdu.

Bu yüzden sitenin kapatılması ve sahibi Julian Assange'ın demir parmaklıklar arkasındaki tutukluluk süresinin uzatılması amaçlı girişimlerin yükselmesi şaşırtıcı değil.

Assange, tecavüzle suçlandığı İsveç'e teslim edilmesi ihtimalini ele alan Britanya Mahkemesi'ne çıkarılmıştı. İster mahkeme kefaletle serbest bıraksın veya tutukluluk hali devam etsin Assange'ın başlattığı ve dünyayı sarsan siyasi ve medya tsunamisi, Amerikan diplomasisinin sağlam surlarını yıkmayı sürdürecek ve dünyanın birçok bölgesindeki komploları su yüzüne çıkaracaktır.

Tecavüz davasıyla ilgili İsveç mahkemesinin Assange'a yönelttiği suçlamanın yapısı hakkında çok şey bilmiyoruz ancak sızan bilgiler, dersler çıkarmak için yeterli. Bu bilgilerin başında avukatlarının hukuki olarak kovuşturulmasıyla ilgili siyasi sebeplerin bulunduğunu yalanlamasına rağmen bu adamın siyasi olarak yargılanması geliyor. Birçok Amerikalı yetkili bu adamın Amerikan gizli yasalarını ihlal ettiğini, Amerikan ve Amerikalı olmayanların hayatını tehlikeyle attığını açıkladıklarında bu durum Assange'ın başını ve bir şekilde kendisinden intikam alınmasını isteyen süper güçlerin olduğu anlamına geliyor.

Bazıları Wikileaks belgelerinin pek fazla sırrı ve özellikle de bölgemizle ilgili belgeleri gün yüzüne çıkarmadığını tartışabilir. Zira bütün sızdırılanlar zaten biliniyordu ve doğruluk payı içeriyordu; ancak bizler bu bilgilerin teyit edilmesi için ABD ölçeğinde bir devletin belgelerine ihtiyaç duyuyorduk. Hiç kuşkusuz ortada bu sızdırmaları takip edenlerin beklediği daha önemli bilgiler var. Bu bilgiler yüzünden bu adam güvenlik organları tarafından pazarlıklara maruz kalmış olabilir. Bazı bilgilerin üzerini örtmek için birçok sopa ve havuç gösterilmiş olabilir. Özellikle de ortada içeriği halen bilgisayarlarda bulunan dört milyondan fazla belge varken... Assange'ın bu pazarlıklara ve baskılara boyun eğmemesi umulmaktadır.

Assange gibi bir şahsın demir parmaklıklar arkasında karşılaştığı psikolojik işkence yöntemleri karşısında direnmenin zorluğunu iyi biliyoruz. Ayrıca yalanladığı bir suçlamayla mahkeme tarafından kovuşturulurken yaşadığı hayal kırıklığının boyutunun farkındayız. Nihayetinde Assange de insan ve katlanma gücü sınırlı.

Birçokları dünyanın dört bir yanında Wikileaks sitesi sahibiyle dayanışma içine girdi. Çünkü bu adam bütün dünyayı yöneten kuruma meydan okudu, süper devleti ve gizli anlaşmalarını ifşa etme kararı aldı. Hükümetlerin ve özellikle Arap rejimlerinin bu dayanışma içine girenler arasında olmadığı kesin.

Karşılaşacağın akıbet bir yana -ki bizler demir parmaklıklar arkasında kalışının uzatılmasını uzak ihtimal görmüyoruz- Assange, öldürülmez veya zehirlenmez ise diplomasi ve bilgilerin sıradan normal vatandaşa ulaştırılması özgürlüğü alanında evrensel bir devrim yapan isim olarak tarihe geçecektir. Maruz kaldığı onca baskıya rağmen korkusuzca veya tereddütsüz biçimde belgeleri yayınlayan bu bağımsız özgür basın da kutlamayı hak ediyor. Özellikle de İngiliz The Guardian gazetesi.

Wikileaks belgeleri bu öncü darbesiyle, komplolara, savaşlara girmeye ve masumları öldürmeye susamış hükümetlere kırmızı kart göstermesiyle milyonlarca insanın canını korudu. Zira hükümetler vatandaşın, tarihçinin ve araştırmanın gerçekleri öğrenmek için otuz veya elli yıl beklemeyeceğini anladı. Önem bakımından nükleer caydırıcılıktan geride kalmayan bu medya caydırıcılığı, gizli diplomasileriyle kan dökmeye susamış karanlık yarasaları ve küstahça emelleri frenleyebilir. (Londra'da Arapça yayımlanan El Kuds El Arabi gazetesi, başyazı, 15 Aralık 2010)

Zaman