Rusya'da insan hakları savunucuları öyle sık öldürülüyor ki, güvenlik güçlerinin İnguşetya'daki insan hakları ihlallerine karşı faaliyet yürüten Makşarip Auşev'in katledilmesinin üzerinden atlanması işten bile değil.
Makşarip otoyolda güpegündüz arabasını sürüyordu, arkasında bir araç belirdi ve yaylım ateşi açtı. İki ay önce Çeçenya'da çocuklara yardım için kurulan bir vakfın başkanlığını yürüten Zarima Sadulayeva ve kocası vuruldu. 15 Temmuz'da da Çeçenya'nın en tanınmış insan hakları savunucusu Natalya Estemirova katledilmişti.
Bu cinayetlerden dolayı kimse tutuklanmadı, kimse sorumlu tutulmadı. 19 Ocak'ta insan hakları savunucusu avukat Stanislav Markelov ve gazeteci Anastasya Baburova'nın öldürülmesinden dolayı kimse suçlanmadı. Üç yıl önce suikasta kurban giden gazeteci Anna Politkovskaya'nın katilleri de elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Bu cesur insanların ortak noktası, güvenlik güçlerinden, Çeçenya, İnguşetya ve diğer Kafkas cumhuriyetlerindeki sivillere yönelik yargısız infaz, işkence ve tecavüzlerin hesabını sormasıydı.
Başbakan Vladimir Putin bu haydutluğa kayıtsız kalıyor. Ülkenin en ünlü gazetecilerinden Politkovskaya'yı öldürülmesinden kısa süre sonra kötüledi ve son cinayetlerle ilgili söyleyecek hiçbir şeyi yok. Devlet Başkanı Dmitri Medvedev biraz daha duyarlı; üzüntü beyanlarında bulunuyor ve bir keresinde de Politkovskaya ve Baburova'nın çalıştığı gazetenin editörleriyle bir araya geldi. Fakat güvenlik güçleri üzerinde etkisi var gibi görünmüyor.
Bir yıl önce Medvedev, Auşev'in öncülük ettiği ve muhalif gazetecilerin öldürülmesini protesto eden gösterilerin ardından İnguşetya valisini görevden almıştı. Fakat yeni vali son suikastı durduramayacak kadar güçsüz ve 'gizli güç odakları'nı suçlamakla yetindi.
Rusya'da herkes o odakların kim olduğunu biliyor: Çeçenya'nın Kremlin destekli muktediri Ramzan Kadirov'un yasa tanımayan silahlı adamları ve Putin'in KGB'sinin halefi olan Federal Güvenlik Servisi. Rusya, Putin'in isterse bu devlet destekli cinayetlere son verebileceğini de biliyor. Fakat Putin istemiyor. Eski Kremlin muktedirleri otoritelerini pekiştirmek için cinayeti kullanırdı. Fakat Stalin döneminden beri siyasi cinayetler hiç bu kadar pervasızca işlenmemişti veya böylesine kan dondurucu bir sıradanlık kazanmamıştı. (Başyazı, 29 Ekim 2009)
Kaynak: Radikal