Savaşlar beraberinde her zaman savaş suçlarını getirir. Son derece profesyonel Amerikan birlikleri söz konusu olduğunda bile bu böyle.
ABD kuvvetleri Afganistan'da genel olarak takdire şayan bir performans sergiledi. Vahşet vakaları görece azdı ve komutanlar, sivil zayiatın asgariye indirilmesi için gerekli önlemleri almıştı. Ancak yine de işlenen suçlar var ve olayların bir an evvel araştırılması ve suistimalleri durdurmak için derhal harekete geçilmesi çok önem taşıyor. Bu yıl içinde en azından bir vakada bunun gerçekleşmediğine dair ciddi belirtiler mevcut.
Washington Post'tan Craig Whitlock'un ortaya çıkarttığı ordu soruşturma belgelerine göre, Kandahar'da konuşlanmış olan bir Stryker tugayının 5 mensubu, ocak ile mayıs ayları arasında 3 Afgan sivili gayet soğukkanlı saldırılarda öldürmüş. Yedi ayrı görevli de, afyon kullanmak, soruşturmayı engellemek ve olanları dışarı sızdıran bir kişiye saldırmanın da aralarında bulunduğu, olayla bağlantılı bir dizi suçlamayla karşı karşıya. Askerler, rastgele seçtikleri sivilleri öldürmeye gerekçe teşkil etmesi için el bombası patlatmakla suçlanıyor. Cesetleri parçalayıp fotoğraflarını çektikleri de iddialar arasında.
Aynı müfrezedeki bir asker bu korkunç hareketi, bir internet yazışması esnasında babasına bildirmiş. Eski bir deniz subayı olan baba Christopher Winfield, günlerden pazar olmasına rağmen derhal bir dizi yetkiliyle iletişime geçmeye çalıştığını söylüyor. Winfield, ordu genel müfettişinin 24 saat açık olan hattına, Senatör Bill Neson'un telefonuna ve ordunun cinayet masasına mesajlar bırakmış. Aynı zamanda Stryker biriminin Washington'daki genel merkezinde bir astsubayla görüştüğünü de sözlerine ekliyor. Kendisine, oğlu üstlerine haber vermediği müddetçe hiçbir şey yapılamayacağı söylenmiş.
En feci olan, bu telefonlardan sonra iki cinayetin daha gerçekleşmesi ve Winfield'ın oğlu Adam Winfield'ın da 2 Mayıs'ta, babasının telefonları gerçekleştirdiği tarihten 2 hafta sonra bir Afgan din adamının öldürülmesi olayına karışmakla suçlanması. Adam Winfield'ın avukatı, din adamını öldürme talimatını aldığını ancak yükseğe ateş ederek hedefini bilerek ıskaladığını söylüyor. Suçlanan diğer askerler de bir kabahat işlemediklerini söylüyorlar.
Suçlananların tamamı, suçları sabitleşinceye kadar masumdur ve hepsi de mahkemenin önüne çıkmalıdır. Ancak ordudaki soruşturma sadece onlara atfedilen suçlarla kısıtlı kalmamalı, birkaç yetkili makama birden yapılan uyarıların neden derhal dikkate alınmadığı da sorgulanmalıdır. Afgan savaşının başarılı olması, sıradan Afganları, hükümetin ve Batılı müttefiklerinin onlara güvenlik, adalet ve Taliban'dan korunma sağlayacağına inandırmaya bağlı. Stryker birliklerinin işlediği iddia edilen türde suçlara kayıtsız kalınamaz. WashIngton Post, Başyazı
Kaynak: Zaman