Son günlerde yaşanan ‘kaset skandalları’nın hedefinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli var. Etrafında güvendiği kim varsa hepsi birer birer düşürülüyor. Hedef seçimler değil, seçim sonrasında MHP’yi kendi arzularına göre dizayn edebilmek.
Bahçeli’nin MHP’yi iyi yönetmediğini düşünebilirsiniz. Ancak Bahçeli samimi bir lider ve MHP’yi ‘normal siyaset’in içinde tutmak için elinden geleni yaptı. Onun idaresi altında MHP’liler bazılarının kendilerinden beklediğini yapmadılar ve sokağa inmediler. Oysa ki MHP’nin mevcut trend içinde seçimler yoluyla iktidara gelebilmesi çok zor görünüyordu. Bu nedenle bir ara CHP+MHP koalisyon formülleri üzerinde çalışıldı. Fakat MHP tabanındaki kaymalar ve CHP ile MHP’nin pek çok ilde aynı kitlelere hitap etmeye başlaması işleri zorlaştırdı. Bu bağlamda MHP’nin ‘kitle partisi’nden ‘operasyon partisi’ne dönüştürülmesi iktidarı devirmek için bazı çevrelerin bulduğu yeni formül oldu.
Son dönemde oynanan oyunlar (kaset vs.) MHP’yi merkezden marjinalliğe çekme hedefinin doğal sonuçlarıdır. Kasetlerin seçimlerden hemen önce gelmesinin bir nedeni de budur. Burada esas olan MHP’nin barajı geçmesi değil, sokağa indirilmesidir. Dikkatli bakıldığında PKK’yı silahlarıyla dağdan şehirlere indirmeye çalışanlarla MHP’yi Meclis’ten sokaklara indirmeye çalışanlar aynı odaklardır.
Doğu’da PKK, Batı’da MHP çatışmalara çekildikçe iki kutup birbirini besleyecek. Bir kez silahlar çekilince sinirler daha da gerilecek ve kitlesel çarpışmalar yaşanacak. Tüm senaryo Kürt-Türk iç savaşını çıkartmak üzerine kurulu. Bundan sonrasında işler kolaylaşacak. Ortam gerilip, ülke yönetilemiyor görüntüsünü bir kez verdiniz mi ateşi alevlendirmek için üzerine rejim tartışmasını da eklersiniz, laiklik elden gidiyor feryatlarını da. Eşzamanlı olarak birkaç milyar dolarlık dış kredi iptal olur, kredi notları düşürülür, borsa dış kaynaklı sabotajlarla dibe vurursa işte o zaman Ergenekoncular için bayram günüdür. Ülke ne kadar alevler içinde yanıp kavruluyorsa onlara göre Cumhuriyet de, Atatürk de, laiklik de kurtulmuş olur. Araya serpiştirilecek birkaç siyasi cinayet de manzarayı 1990’lar havasına iyiden iyiye sokar. Bir erken genel seçim, dağıtılan AK Parti, birbirine giren CHP ve MHP ve gelsin yeniden koalisyon yılları. Önde koalisyon, arkada sivil-asker bürokrat çeteleşmeler...
Tüm bu senaryolar tanıdık geliyor değil mi? Kısacası Bahçeli bahane, kaset üzerinden darbe ise yapmak şahane...
Ne yapmalı?
Peki, oyun bu kadar tanıdık ise ne yapmalı? Öncelikle hükümet partisinin yaşananları soğutması gerekiyor. Ayrıca MHP’ye yapılan şantajın arkasındakileri bulmak için olağanüstü bir çaba da şart. Tüm bunlara ek olarak siyasi kavgalarda doz aşıldı. Gereksiz ve aslında faydasız atışmalar yapılıyor. Esastan iyiden iyiye uzaklaşıldı. Oysa halk her şeyin farkında, atışmalara değil politikalara prim veriyor. MHP’ye gelince... İşleri gerçekten zor. Kasetler adeta kimyalarını bozdu. Ayrıca kendi elleriyle kendi tabanlarına zarar verdikleri için gereksiz iç çatışmalara da neden oldular. Bu da yalnızlık ve ihanet duygularını kamçılıyor. Fakat yine de sinirlere hakim olmak gerekiyor. Bu konuda da ağabeylerin, reislerin gençleri sakinleştirmesi şart. Ne var ki STAR gazetesine yapılan en son saldırıda böyle bir sağduyu ve olgunluğu yeterince göremedik. Umarız MHP öfkeyle kalkıp zararla oturmaz. Çünkü onun zararı, aynı zamanda memleketin zararı.
Kaynak: Star