Başbakan Erdoğan, üçüncü iktidar döneminde çok temel bir tespit yapıyor ve Türkiye'nin asıl yüzleşmesi gereken adresi gösteriyor:
"Biz jakoben, elitist bir zihniyeti teşhir ediyoruz. 'Dün dünde kalmıştır' diyerek geçmişi hasıraltı etmek isteyenler var. Bunlar ellerine yetki geçtiğinde meseleleri sümenaltı ediyorlardı. Bugün Diyarbakır'dan çıkan kemikleri de toprak altı yapmak istiyorlar. Dersim 1939'da üzeri kapatılmış bir faciadır."
Bu yeni bir dönemin başladığına işaret...
Sivil siyaset belki de ilk kez darbeler üreten, faili meçhul cinayet yapan, iç düşman mantığıyla toplumu birbirine düşüren bir gerçeği dile getiriyor.
"Biz 150 yıllık köhne bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Devletin tüm kılcal damarlarına kadar işlemiş bir zihniyetle mücadele ediyoruz. Karşımızda 'Terör meselesini çözme' diyen bir zihniyet var. Dersimli olduğu halde Dersim'i ağzına alamayan bir anlayış var. Biz CHP'ye, MHP'ye ve Güneydoğu'nun CHP'si olmaya çalışan BDP'ye rağmen bunu yapıyoruz."
Türkiye solunun da Kürt siyasi hareketinin de paradoksu, bu gerçeği kendine bile itiraf edememesi. Tarihin karanlık dehlizlerinde yaşanan her suikastın, her facianın, her katliamın altında o zihniyet vardı.
Tıpkı bugünlerde çok tartışılan, "Hrant cinayetinin arkasında hangi örgüt var" sorusunun cevabında olduğu gibi... DEVAMI>>>