Madımak'ta 37 insanımızın katledilmesiyle ilgili dava 19 yıl sonra zaman aşımına uğradı.
Gerçek suçluları bulamadığımız gibi kışkırtılmaya hazır suçluları da adam gibi yargılayamadık. Bu aslında sadece Madımak katliamıyla ilgili de değil. Yargıtay yolu ve AİHM süreci devam etmesine rağmen şu sorunun cevabı hepimizin vicdanını sızlatıyor:
Türkiye'de bu tür davalar neden zaman aşımına uğramak zorunda kalıyor?
Son 40 yılın dönüm noktalarındaki karanlık olayları biraz hatırlarsak neden olduğu daha iyi anlaşılır.
1971 muhtırasına giden yolu açan Kanlı Pazar ve AKM yangını...
1980 askeri darbesine giden süreçte gerçekleşen 1 Mayıs 1977, Kahramanmaraş, Çorum gibi katliamlar...
28 Şubat 1997 post modern darbe öncesinde gerçekleşen ve Uğur Mumcu'yla tepe noktaya ulaşan aydın cinayetleri, komutanlara suikast, 1995'te 17 kişinin ölümüne neden olan Gazi olayları...
Saymakla bitecek gibi değil ama bu karanlık olayların hiçbiri aydınlatılamadı. Madımak Katliamı sadece biri. Ve küresel dönemde "Laikanti laik" kamplaşmasının ilk kitlesel provası. Açık devletin görmezden geldiği bir derin devlet operasyonu.
"Katiller bulunsun hesap sorulsun" derken gerçek anlamda kimlerden hesap sorulması gerektiğini düşünmekte yarar var. DEVAMI>>>