Gözleri bağlanmış Filistinli tutuklularla çektirdiği resimleri Facebook’ta yayımlayan eski İsrail askeri Eden Abergil, aynı sayfada “Arapları seve seve öldürürüm, hatta doğrarım bile” ifadesini kullanarak, İsrailli askerlerin eğitimini aldığı ahlaki kriterleri ortaya koydu. Bu sözler bir Arap askerine ait olsaydı dünya ayağa kalkar, her taraftan anti-Semitizm suçlaması gelirdi.
İsrail askerlerine öğretilen ve kuşaktan kuşağa geçen dört temel kriter, öldürmek, doğramak, yıkmak ve çalmaktır. Bu vahşi talimatları, İsrail’in 1948’den son Gazze saldırısına kadar uzanan Araplara yönelik savaşlarında gördük. İsrail askerleri Haziran 1967 savaşında Mısırlı esirleri soğukkanlılıkla öldürdü. İsrail uçakları Bahr el Bakar okulunu bombaladı. Lübnan’ın Kana köyünde iki defa katliam yapıldı.
İsrail ordusunun barışçıl vaazlar vermesi öngörülen bir hahamı, son Gazze saldırısı sırasında Filistinlilere karşı öldürmek dahil her tür şiddetin uygulanması gerektiğini söyledi. Filistinli çocuk Muhammed el Durra’nın trajedisini, sahil katliamını, çocuk bedenlerinin beyaz fosforla yakılmasını ve Gazze’ye dört yıldır dayatılan gıda ambargosunu unutamayız.
Ülkeleri korkutmak için hırsızlık, tecavüz, terör ve katliam üzerine kurulan bir devletin ahlaksız ordusu bu. Bu nedenle, bazı İsrail askerlerinin Mavi Marmara’daki eylemcilerin bilgisayarlarını, cep telefonlarını ve paralarını çalmakla suçlanması şaşırtıcı değil.
Öldürmeye, doğramaya ve Arap kanı akıtmaya susamış İsrail, askeri yasaların bulunmadığı bir savaşta olduğunu, dilediği her şeyi yapabileceğini ifade etti. Abergil, ahlaksız ve hukuk dışı olan her şeyi mubah sayan komutanlarından öğrendiklerini tekrarlıyor. Bunu son olarak, uluslararası sularda bastıkları Marmara’daki silahsız eylemcilere ateş açtıklarında gördük.
‘Arapları doğrama zevki’nin dile getirilmesinden ve Mavi Marmara’da hırsızlık yapılmasından sonra Batı’nın bize ahlak, demokrasi ve İsrail’in bölgedeki tek demokrasi olduğu konusunda ders vermesini istemiyoruz. Kurbanlar Arap ve Müslüman olduğu sürece, sadece İsrail ordusunun gözünde değil, bu devlete göç eden ve en iğrenç katliamları işledikten sonra toprağın sahiplerini kovan çoğu Yahudi’nin de gözünde savaşın bir yasası yoktur. (Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 20 Ağustos 2010)
Kanak: Radikal