Gilad Atzmon


Haaretz'de bugün yayınlanan bir habere göre İsrail ordusunun üst düzey komutanları, İsrail'in Hamasla derhal bir ateşkese varması ve Gazze'deki Filistinli İslamcıları hedefe koyarak saldırıları genişletmemesi gerektiğine inanıyorlar.

Bu bizi şaşırtmamalı. İsrail, geniş ölçekli soykırım uygulayabilme kapasitesi olduğunu bize ispatlamış da olsa askeri kuvvetlerin İslami direnişe bir cevap üretemediklerini de ispatlamıştır. İsrail ordusundan üst düzey komutanlar, "İsrail'in şu birkaç gün içinde Gazze'de yapabileceği muhtemel herşeyi yaptığını" itiraf ettiler. Dolayısıyla IDF, Gazze'deki rolünü tamamlamış görünüyor. Komşularını enkaz yığınına çevirdi. Dur durak bilmeksizin, hava saldırıları ve donanma gemilerinden açılan ateşle dur durak bilmeksizin, gözler önünde sivil nüfusu katletti. Okulların ve hastahanelerin tepesinde patlayan beyaz fosfor görüntüleri hepimizin hafızalarında. Bombalardan kaçmak için kendi binalarını terk eden insanların sığındığı, tıka basa dolu okullara tanklarla ateş açılması artık yahudi asker imajıyla ilişkilendiriliyor; ama İsrailliler buna karşılık hiçbir gâyeye ulaşmış değiller. İtiraf ederim ki İsrailli bir general olmak, özel bir yetenek ister. Savaş suçlarında ne kadar kabiliyetliyseler, bir yolunu bulup her nasılsa herşeyde başarısız olmak gibi bir özellikleri de var.

İsrailli politikacılar başlangıçta Haması yok etme yeminleri ettiler, daha sonra beklenti çıtasını düşürerek Hamasın roket saldırısı kabiliyetini yok etme sözü verdiler, heyecana gelmiş İsrailli seçmenlerini, Yahudi devletinin bu kez ölümüne savaşacağına dair temin ettiler. Görünüşe bakılırsa bir kez daha vaatleri gerçekleşmekten çok uzak.

Hamas işte yerinde duruyor; Filistin caddelerinde Hamasa verilen destek daha da arttı. Ama sadece Filistin caddelerinde artmakla kalmayıp Hamas'ın gözdağı mesajı, tüm İslam dünyasına ve ötesine yayılıyor. Geçen hafta Londra'da düzenlenen bir yürüyüşe katıldım ve 100.000 kişilik protestocularla birlikte yürüdüm. Afişlerden, baş bantlarından ve hoparlörlerden, her yandan destek seli akıyordu. Hamas yalnızca mağlubiyetten çok uzak değil, ayrıca roket fırlatma kabiliyeti de etkilenmemiş görünüyor. Hamas savaşçıları gün be gün Aşdod, Aşkelon ve Sderot'taki İsraillilere aslında çalıntı Filistin topraklarında yaşadıklarını hatırlatıyor. Hamasa gerekli zamanı verin, balistik mesaj Filistin'in her bir köşesine iletilecektir.

İsrail, bir çıkış stratejisinden mahrum. Savunma Bakanı Barak'ın bir haftalık insani bir ateşkes arayışında olduğunu öğrendim bugün. Nutkunuz tutulmasın hemen, soykırımcının teki lekelerinden arınıp birdenbire değişivermedi. Tecrübeli bir general olan Barak, cephedeki askerlerinin ara vermeye ihtiyaçları olduğunu biliyor ve buna şimdi ihtiyaçları var. Dağınık haldeki birkaç açık alanda toplandıklarından dolayı Hamas'ın keskin nişancılarına ve havan toplarına karşı savunmasızlar. İsrail kuvvetleri son birkaç gündür kayıpların artmasından muzdaripler. Savaşı Gazze'nin mahallelerine taşıma teşebbüsü keskin bir direnişle karşılandı. İsrail ordusu bir kez daha batakta.
Şayet bu yeterli gelmezse, birkaç gün içinde Obama Beyaz Saraya yerleşecek ve İsrailliler yeni Amerikan başkanının cani stratejilerine kör bir şekilde destek vereceğine büsbütün kâni olmuş değiller. Savunma Bakanı Barak, fırsat penceresinin kapanmak üzere olduğunun farkında. İsrail Silahlı kuvvetlerinin, savaşın askeri hedeflerinden hiçbirine ulaşmaksızın Gazze şehri eteklerinde siperde kalmak durumunda olacağının farkında. Barak'ın yeni bir gerçeklik yaratmak üzere birkaç günlük ateşkese ihtiyacı var. İnsani çabanın ardına gizlenmeyi açıkça tercih ediyor. İsrail ordusunun bir kez daha hazırlıksız yakalandığını itiraf etmekten daha kolay tabi. Olmert de destek veriyor ama sadece yalanlarını itiraf edecek kadar aptalca. Görünüşe bakılırsa bunlardan biri bugün erken vakitlerde "Hamas'ın sahneleri görüp sesleri duyduğunu, bu yorumların Hamas ve liderlerine ilaç gibi geldiğini" telkin ederek Barakın suratında patlamış.

Mâlum şartlar altında, İsrail Silahlı Kuvvetleri şimdi zor durumda. Beni yanlış anlamayın, halen ölüm kusma ve kan akıtma kabiliyetleri var ama yine de bu savaşı kazanamazlar. İsrail Hava Kuvvetleri'nin "askeri" hedefleri bir hafta önce tükendi; topçu bataryalarının durumu muhtemelen bundan farklı değil. Yeni haberlere göre İsrail askerleri zırhlı araçlarından ve Merkava tanklarından bir kez ayrıldılar mı Hamas'ın merhametine kaldıkları çok açık. Ynet'te, İsrail askerlerinin "gerçekte düşmanı göremediklerini", "vuruluyoruz ama kim tarafından ve nasıl vurulduğumuzu bilmiyoruz" dediklerini aktaran haberi okudum bugün.

Mâlum şartlar altında, Hamas, kahramanca sebâtın sembolü haline geliyor. Cephedeki savaşçıları, Amerika'nın en ölümcül teknolojisine karşı hani neredeyse çıplak elleriyle savaş veriyorlar. Benzer şekilde siyasi liderliği, mevcut çatışmaya ilişkin muhtemel her hangi bir çözümün kilidi olduklarını gösterdiler. Hamas'ın devrilip gideceği veya itibarını kaybedeceği ümidi, bir diğer Yahudi hülyası olduğunu ispatladı. Hamas artık uluslararası toplumda geniş kabul gören bir teşekkül haline geliyor. Muhtemel bir çözümün temel unsurlarından birisi nazarıyla bakılıyor. Öte yandan İsrail, hak olduğu üzere, en kötüsünden soykırımvâri savaş suçuna bulaşmış câni bir mücrim devlet olarak görülüyor.

Ancak akılda tutmamız gereken yeni bir gerçeklik var. İsrail'in Gazze'de ardından bıraktığı hasar dehşet verici. Mahalleler dümdüz edildi, meskun mahallere beyaz fosfor atıldı. Bu yetmezmiş gibi bir de gece gündüz kullandığı tonlarca bunker buster'larla Gazze'deki her evin temellerini sarstı ki Gazze'de ayakta kalan evlerin yaşamak için güvenli olup olmadığı sorusu gittikçe önem kazanıyor. AB yetkilileri, mahvedilen kasabaların, kamp ve köylerin yeniden inşa masraflarını kimin ödeyeceği sorusunu merakla sordular bugün.
İdeal ahlâki bir dünyada, İsrail, Gazzelilerin evlerine dönmelerine müsaade ederdi. Ancak İsrail ve ahlak, birbirine kavuşmaz paralel iki çizgidirler. Asla kesişmezler. Filistinlilerin topraklarına bir gün döneceği ne kadar açıksa, Filistinlilerin kaçınılmaz geri dönüşlerini memnunlukla karşılayacak olanın İsrail olmadığı da açıktır.

Birileri Gazze'yi yeniden imar etmeli ve akla gelen tek isim demokratik seçimle iktidara gelen Hamastır. Hamas'ın yürüteceği böylesi muazzam bir proje, İsrail'in mücrim savaşına ve onun câni gâyelerine doğru cevap olacaktır.

Dünya Bülteni için çeviren: M.Alpaslan Balcı