Arap Birliği Genel Sekereti Emir Musa, İsrail hükümetinin işgal altındaki Kudüs yakınlarına 1600 yeni konut inşa etme kararını “Bütün Araplara yönelik aşağılama” diye niteledi, ancak bu aşağılamaya nasıl karşılık vereceğini belirtmedi.
Her halükârda bu ne ilk, ne de son aşağılama. Zira modern Arap tarihi İsrail aşağılamaları ve tokatlarıyla dolu. Arap hükümetleri bu aşağılama ve tokatlara boyun eğdi. Bu son aşağılamaysa aslında bugüne dek yaşananların en hafifiydi. Arap Birliği genel sekreterinin ve bazı Arap dışişleri bakanlarının çıkardığı gürültüyü garipsiyoruz.
Zira İsrail yerleşimciliği geçen 60 yıl boyunca hiç durmadı. Batı Şeria ve Kudüs’teki yerleşimcilerin sayısı yarım milyona ulaşırken, bugün protesto eden Musa ve bakanlar bu süre boyunca barış girişimleri sunmaktan ve yerleşimlerin gölgesinde müzakereleri sürdürmesi için Filistin Yönetimi’ne baskıda bulunmaktan başka hiçbir şey yapmadı.
Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’ın dolaylı müzakerelere başlanılması yönündeki Amerikan önerilerini kabul etme eğiliminin Arap Birliği’ne bağlı Arap Barış Girişimi Takip Komisyonu’nda yer alan dışişleri bakanları tarafından da desteklenmesi, Netanyahu’yu ve hükümetini işgal altındaki Beytüllahim ve Kudüs’te yeni yerleşim inşaatına teşvik etti. Oysa bu komisyonun, Abbas’ı dolayı müzakerelerden alıkoyması gerekirdi. Zira bu müzakereler ciddi olmadığı gibi, Netanyahu hükümetinin gündemine hizmet ediyor, İslami ibadet yerlerini Yahudileştirme politikaları ve yerleşimcileri Mescid-i Aksa’ya yönelik baskınlar için serbest bırakmasından dolayı bu hükümeti ödüllendiriyor.
Aynı bakanlar İsrail’in son yerleşim aşağılamasını ele almak amacıyla, dolaylı müzakerelere verdikleri desteği geri çekme niyetlerine dair haberlerin ortasında Kahire’deki Arap Birliği binasında toplandı.
Bu tutum İsrail’i yerleşim inşaatından alıkoyacak mı? Yanıt kesinlikle hayır. Zira İsrail Arap hükümetlerini küçük görüyor ve tehditlerini dikkate almıyor, çünkü bunların ilk Amerikan baskısıyla buharlaşacak türden içi boş tehditler olduğunu çok iyi biliyor.
Arapları ABD de destekleyebilir
Musa Arap Barış Girişimi’nin ilelebet masada kalmayacağını belirtmiş ve Arapların barış eğilimleri başarısız olursa alternatif bulunacağını vaat etmişti. Fakat hiçbir sözünü yerine getirmedi. Arap girişimi hâlâ masada. Alternatifiyse, konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne sunma tehdidiyle ifade etti. Tabii dolayı müzakereler dört ay içinde somut bir ilerleme kaydetmekte başarısız olursa...
Dolaylı müzakereye verilen onayın geri çekilmesi iyi bir gelişme, ancak bir yandan da sınırlı ve çok küçük bir adım. Elçilerin ve/veya Arap Barış Girişimi’nin geri çekilmesi gibi daha bitirici tutumlar ortaya koyulmalı. Arap dışişleri bakanları önerilen adımları atmayacaktır. Hatta dolaylı müzakerelere verdikleri onayı geri çekme meselesi bile eksik kalabilir. Fakat ABD onayı geri çekmeleri yönünde talimat verirse iş değişir ve böyle bir talimatın gelmesi uzak bir ihtimal değil. Özellikle de son yerleşim kararları Obama’ya, yönetimine ve yardımcısı Joe Biden’e sert bir tokat vurmuşken... (Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 11 Mart 2010)
Kaynak: Radikal