Obama'nın İran'a yönelik açılımları doğru olsa da, mollaların niyetlerini sınayabilmek için daha somut adımlar atılması gerekiyor.

Başkan Barack Obama'nın İran'a yönelik deneme amaçlı el uzatışı geçen hafta ilerleme kaydetti. Afganistan hakkındaki bir uluslararası konferansta, başkanın en üst düzey diplomatlarından Richard Holbrooke İranlı bir meslektaşıyla bilgi alışverişinde bulundu. Bu arada Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın bir yardımcısı İranlılara, Tahran tarafından tutuklanan üç Amerikalı'nın serbest bırakılmasının talep edildiği bir mektup iletti (Washington genelde bu tür temasları üçüncü taraflara bırakır.)

30 yıllık karşılıklı tecridin ardından, Obama'nın yapıcı tonunu ve mollaların yönettiği hükümetle temas kurmaya yönelik çabalarını sonuna kadar destekliyoruz. Fakat bu değişken ve plansız görünen yaklaşımın en iyi yöntem olup olmadığını merak ediyoruz.

Afganistan daveti zekiceydi

Konu temel meseleye, yani nükleer hırslarına ve sürekli iyileşmekte olan teknik becerilerine geldiğinde, zaman Tahran'ın yanında. Bush yönetiminin (İran nükleer yakıt üretmekten vazgeçerse ekonomik ve siyasi teşvikler öneren) bir anlaşma sunmakta Avrupa, Rusya ve Çin'e gönülsüzce katılmasından sonra bile, Tahran nükleer yakıt üretme becerisini durmak bilmeden ilerletmeyi sürdürdü. İran önemli yaptırımları savuşturmak için ulusla-rarası bölünmeleri zekice istismar etti.

Şimdiki fark şu: Obama İran'la Afganistan ve Irak konusunda ortak zemin bulmak ve Bush dönemindeki rejim değişikliği tehdidini yok etmek için ciddi bir çaba sarf ediyor. Yönetimin İran'ı Afganistan konferansına davet etme kararı zekice bir adımdı. İran'ın Afgan uyuşturucu ticaretiyle mücadeleye yardım etmeyi önermesi de cesaret vericiydi. İran, Taliban'a yardım etmekten vazgeçmeyi önerse daha da iyi olacaktı.

Kanıtlar, İran halkının temas kurmaya istekli olduğuna işaret ediyor. Fakat Büyük Şeytan'a yönelik nefretlerini uzun zamandır kendi baskı siyasetlerini ve başarısız politikalarını haklı çıkarmak için kullanan İranlı yetkililer, en iyi ihtimalle kararsız görünüyor. Holbrooke'la yaşanan kısa görüşmeyi küçümsemekte epey zorlandılar ve Obama'nın uzattığı eli 'çok az' bularak gözardı ettiler.

Örneğin Hillary'yi gönderebilir

İran'da temmuz ayında seçimler düzenlenecek ve sonuçları bekleyip görmek gerektiğine dair de bir sav söz konusu. Fakat deneme amaçlı yaklaşımların Tahran'da pek fazla şey değiştirmeyeceğinden şüpheleniyoruz.

Obama'nın kısa süre içinde, İran'da bir menfaat bürosu açmayı veya dışişleri bakanını Tahran'a göndermeyi önermek gibi potansiyel olarak oyun değiştirici bir jestte bulunup bulunmamak konusunda bir karar vermesi gerekecek. Böyle bir adım İran'ın liderlerini bir seçim yapmaya zorlayabilir ve İranlılar dahil kimsenin kafasında içeriğinin ne olduğuna dain şüpheye yer bırakmaz. Savunma Bakanı Robert Gates, İran'ın bir nükleer silah elde etmeye 'yakın olmadığını' ve bunun bir veya daha çok yıl alabileceğini söyledi. İsrail İran'ın bu yılın sonuna gelindiğinde bir nükleer silah için yeterli yakıta sahip olabileceğini tahmin ediyor. Her ihtimalde zaman ilerliyor. (Başyazı, 6 Nisan 2009)

Kaynak: Radikal