İyad Allavi liderliğindeki laik Irakiye kütlesinin Başbakan Nuri Maliki’nin Hukuk Devleti İttifakı’nı iki koltukla geçtiği seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından, Irak yeni bir yol ayrımında. Allavi zaferini kutlamaya, müstakbel hükümetinin programı konusunda diğer koalisyonlarla bağlantıya geçmeye ve koltuk dağıtmaya başlarken, Maliki sonuçları tanımayacağını açıkladı; halka yeni hükümeti kendisinin kuracağını söyledi.

Her gün şiddet olaylarına sahne olan bir ülkede, iç savaşa veya tehlikeli güvenlik karışıklıklarına gidebilecek siyasi bir krizle karşı karşıyayız. Bu krizden çıkmanın ve kanlı olaylardan sakınmanın yolu anayasaya uyup seçim sonuçlarını kabul etmek ve iktidarın barışçıl bir biçimde Maliki’den Allavi’ye geçişi için çalışmak. Tabii Allavi güvenoyu alacak bir koalisyon hükümeti kurmakta başarılı olursa...

Allavi’nin hükümeti kurması kolay olmayacaktır. Zira rakipleri ve özellikle de Hukuk Devleti ittifakındakiler bunu önlemeye çalışacak. Elde ettiği 91 koltuk Allavi’yi, 70 koltuklu Irak Ulusal İttifakı ve 42 koltuklu Kürdistan İttifakı gibi bir başka kütleyle koalisyona zorlayacaktır. Mihenk taşı konumunda olacak Kürdistan İttifakı, herhangi bir başka ittifaka hükümeti kurabilmesi için vereceği desteğin karşılığında mümkün olan en büyük bedeli elde etmek için ‘şantaj’ yapacaktır.

Kerkük’ün Kürt Bölgesel Yönetimi’ne katılması meselesi en büyük pazarlık kozu olacaktır. Diğer yandan, hükümeti kurmak için yarışan Allavi ve Maliki liderliğindeki temel kütlelerin ikisi de Kerkük’ten ödün vermeyi reddediyor. Irak Ulusal İttifakı da, hükümet kurmak ve siyasi mevkileri dağıtma amaçlı siyasi istişarelerde Kürdistan İttifakı’ndan aşağı kalmayan bir rol oynayacak.

Listesinin adını ve programının başlığını ‘hukuk devleti’ olarak seçen Maliki’nin, sonuçları hemen reddederek hukukun dışına çıkan ilk isim olması ironik.
Allavi kütlesinin önde oldu-ğunu teyit eden seçim sonuçları, Irak halkının çoğunluğunun mezhepçilikten ve İran’ın kendi partileri kanalıyla Irak’ın içişlerine müdahalelerinden daralmaya başladığını, Irak’ın Arap ve demokratik kimliğini teyit eden kapsayıcı bir laik ve ulusal yönetim istediğini göster-di. Bu, gelecekte dikkate alın- ması gereken büyük bir gelişme. (Londra’da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 27 Mart 2010)

Kaynak: Radikal