Bağdat ABD güçlerinin kentlerden çekildiği 30 Haziran'ı bayram ilan etse de, Amerikan askerleri kent dışındaki üslerde kalmaya devam edecek. Üstelik, seçimler yaklaşırken başta Kerkük olmak üzere birçok sorun yakında yüzeye çıkacak
Irak, Amerikan güçlerinin kentlerinden çekildiği 30 Haziran'ı, ülkedeki aşiretlerin 1920'de Britanya işgaline karşı yürüttüğü '20 devrimi'ni hatırlatacak şekilde ulusal bayram olarak kutladı. Bu bayram 'ulusal egemenlik günü' diye adlandırıldı. Fakat Amerikan güçlerinin kentlerden çekilmesi, ABD Başkanı Barack Obama'nın taahhütlerine göre 2011 sonunda gerçekleşecek tam çekilme öncesinde yeniden konuşlandırma sayılıyor ve 130 bin Amerikan askeri silahlarıyla birlikte sivil bölgelerin dışındaki üslerde kalacak. Dolayısıyla, Irak hükümeti kutlamaları abarttı. Bu durum, Irak güvenlik güçlerinin güvenliği sağlama ve çekilmenin yaratacağı boşluğu doldurma kapasitesine iyimser şekilde bel bağlayan Başbakan Nuri el Maliki'yi bile saran belirsizlik duygusuna ve güvenlik alarmına rağmen yaşandı...
Irak güvenlik güçleri, çekilmenin ilanından birkaç saat sonra Kerkük'ü sarsan, kurban ve yaralı sayısı 100'ü bulan büyük bir patlamayla zor bir sınava maruz kaldı. Aynı gün, Amerikan güçleri de dört askerin ölümüyle sonuçlanan saldırılara uğradı. Bu önemli işaret, ABD güçlerinin
Irak'ta kaldıkları sürece tehlikelere maruz kalacağını ve şehirlerin dışına çekilmelerinin de, direniş örgütlerinin gerçekleştirdiği eylemlerinin yarattığı endişenin zorunlu sonucundan başka bir şey olmadığını ifade ediyor.
Irak, siyasi istikrarın ve bütün akımları arasında gerçekçi bir uzlaşı sağlayacak ulusal çözümün yokluğunun gölgesinde tehdit altında kalacak. Komşu ülkelerin, bölgesel istikrarın başlangıcı mahiyetinde Irak'ta güvenlik ve istikrar sağlamayı hedefleyen bir proje yapılandırmak gibi bir sorumluluğu olmalı.
Irak önümüzdeki birkaç ayda zor sınavlardan geçecek. Bunların başında doğal olarak Amerika'nın tümüyle çekilmesinin ardından yapılacak düzenlemeler, çekilme öncesi kararlaştırılan güvenlik anlaşmasının referanduma sunulması ve referandumun ardından ocakta düzenlecek parlamento seçimleri geliyor. Referandumla seçim arasındaki süreçte Irak'ın siyasi koalisyonlarının çoğunluğu çözülmeye
maruz kalacak; Kürtlerin kısmi bağımsızlık elde etme kararlılığının gölgesindeyse bölünme tehlikesi artacak.
Güvenlik güçlerine güvenmek imkânsız
Kuzey Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin petrol zengini Kerkük'ü ve çevresini Kürt oluşumuna katma emellerinin artmasının gölgesinde, Amerikan güçlerinin çekilmesinin ardından güvenlik tehlikesi Kerkük'e yoğunlaşacak. Üstelik bu tehlike, Irak hükümetinin kendi organlarına yönelik güvenlik ihlalleri konusunu neticeye vardıramaması nedeniyle artabilir. Irak'ın siyasi liderleri iki acil meseleyi netleştirmekte epey geciktiği için, aynı güvenlik güçleri tehdit kaynağı haline geliyor. Bu meseleler şöyle: Güvenlik organlarının saflarına giren direniş veya terör örgütü destekçilerinden temizlenmesi; güvenlik, savunma ve içişleri bakanlıklarında yolsuzluğun ve rüşvetin durdurulması. Zira yolsuzluklar ihlalleri kolaylaştırıyor ve bütün çabaları boşa çıkarıyor.
Krize siyasi çözüm bulunamazken ve yeniden inşayla mültecilerin evlerine dönüşünü amaçlayan ulusal projeye hemen başlanılamazken Irak'ta tehlike devam edecek.
Dahası, komşu ülkelerle, özellikle de İran ve Irak'la birlikte hareket edecek türden bir Arap projesi yapılandırılmazsa bu tehlike daha da büyüyecektir.
(Birleşik Arap Emirlikleri gazetesi Haliç, 3 Temmuz 2009)
Radikal