Irak'ta Şii koalisyonu çatırdıyor, Kürtlerle Şiilerin arası da bozuldu. Maliki'nin manevra alanı iyice daralırken, siyasi harita epey çözümsüz

Gözlemcilerin yaşananları anlamaya çalışmasına rağmen, kanlı ve karışık Irak sahnesi anlaşılması güç bilmecelere dönüşmeye başladı. Bu bilmece özellikle de, ülkeyi ve halkını istedikleri kareye götürme çoğunluğuna sahip olan en büyük iki koalisyon arasında yaşanıyor. Başbakan Nuri El Maliki'nin lideri olduğu Dava Partisi'yle, Abdulaziz El Hekim'in Irak Yüksek İslam Konseyi arasında sanki bir boşanma yaşanıyor. Kürt koalisyonunun iki partisi olan Kürdistan Yurtseverler Birliği'yle Kürdistan Demokratik Partisi'nin, Maliki'nin önerdiği aşiret meclislerine karşı uzlaşılarını yenilemesini de ihmal edemeyiz. Kürt koalisyonu öneriyi reddederken, Şii koalisyonun taraflarının -Maliki ve El Hekim- başı ağrımaya başladı.
Peki güvenlik anlaşmasıyla ilgili ne söylenebilir? Taraflar arasında müzakere şartlarının iyileştirilmesi için yapılan açık girişimler, birbirlerini karşılıklı olarak sınamaları ve yapılan manevralarda dikkat çeken nokta, birleşik Şii koalisyonuyla Kürtler arasında güvenlik anlaşması üzerine yeni bir uyumun olması.

Güvenlik anlaşmasını hepsi onayladı
Irak'ta ABD'yle yapılacak güvenlik anlaşmasına karşı dile getirilen bütün itirazlar yüzeysel ve başı kuma sokma amaçlıydı. Dahası, ABD'nin Irak'ın egemenliğine dokunma, iradesini rehin alma ve işgali meşrulaştırma eğilimini uzaklaştırmak için ciddi bir girişim de söz konusu değildi. Parlamentoda ezici
çoğunluğa sahip dört güçlü tarafın anlaşmanın temel parçaları olması nasıl mümkün olabilir ki!
Peki şimdi ne olacak?
Maliki'nin merkezi hükümetin rolünü yeniden tesis etmeyi amaçlayan projeleri var. Fakat Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterilmesini sağlayacak bu isteklerinin önünde pek çok engel duruyor. Müttefiki El Hekim söz konusu istekleri anlaşma imzalamadan önce bitirdi. El Hekim Irak'ın güney ve orta bölgelerinde Kürdistan tarzında ayrı bölgeler oluşturulmasın çağrısında bulunmuş; Maliki'nin sadece bir Basra bölgesi kurulabileceği yanıtınıysa reddettiğini açıklamıştı.
Kürdistan koalisyonuysa, halihazırda anayasada yapılan düzenlemeleri reddettiğini açıkladı. Kürtler ayrıca, Erbil'in petrol anlaşmaları imzalaması, Peşmergeler, Kerkük sorunu ve Kürdistan bölgesinin sınırları gibi birçok konuda hükümetle anlaşmazlık yaşıyor.

Sadr'ı unutmamak lazım...
Mukteda El Sadr'ın tehditlerini de hatırlarsak, sonuçları ve maliyetlerinin kontrol altına alınması zor olan çözümsüz bir siyasi haritayla karşı karşıya kalıyoruz. Özellikle de dini, mezhepsel ve etnik ayrılıklara dayalı siyasi koalisyonlar çökerse...
Acaba taraflar anlaşmazlıklarını çözmek için silaha sarılırsa durum nasıl olacak? Üstelik bu anlaşmazlıklar bu kez, BM Güvenlik Konseyi'nin yetksi süresinin 31 Aralık 2008'de dolmasıyla Amerikan işgalinin gözetiminde değil, güvenlik anlaşması gölgesi altında gerçekleşecek. Komşu ülkelerin ve özelikle de İran'ın tutumları da cabası...
Acaba Irak'ta bekçileri değiştirme zamanı geldi mi? Büyük başlar devrilmesi yakın mı? Buna işaret eden güçlü göstergeler var, ancak görüldüğü üzere anlaşmanın hayata geçirilmesi için parlamentodan geçmesini beklemek gerek.

Kaynak: Radikal