Hamas'ın sürgündeki siyasi lideri Halid Meşal Katar'da yaptığı bir konuşmada, 'bütün Filistinli grupların, Filistin'i içeride ve dışarıda temsil etmesinin yanı sıra bütün ulusal güçleri kapsayan yeni bir ulusal merci inşa etme yönünde çalıştığını' açıklayarak büyük bir sürpriz patlattı. Meşal Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) geçmişin bir parçasına dönüşmesinin ardından, yeni bir çerçeveden veya yeni bir Filistin kurtuluş örgütünden dem vuruyor.

Bu çağrının önemi, aralarında Hamas ve İslami Cihad'ın da bulunduğu sekiz Filistinli grubun, Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın meşruluğunu (görev süresinin biteceği) 10 Şubat'tan sonra tanımayacaklarını ilan etmesinden sonra yapılmasından kaynaklanıyor. Meşal'in çağrısını ele almadan önce, halihazırdaki Filistin siyasetinin kırılgan olduğunu ve meşru unsurlara ihtiyaç duyduğunu kabul etmek gerekir.

FKÖ kurumları yetkinlikleri sona erdiği için meşruluklarını kaybettiler. Zira Filistin Ulusal Konseyi uzun zamandır toplanmadı. Dolayısıyla yürütme komisyonu ve merkez konseyi gibi kurumların hiçbir meşruluğu yok ve anayasal yetkiye muhtaçlar. Filistin halkı şu an teoride görev süresi bitmiş bir başkana ve parlamentonun onay vermesi sonrası - ki bu yapılmadı- bir ay görev yapması öngörülen geçici bir hükümete boyun eğer hale geldi. Bu anayasal felç hali ciddi bir hareketlenmeyi gerektiriyor.

FKÖ'nün bazı grupları Meşal'in bu adımıyla şoka uğrayacak ve bunun kendilerine karşı yapıldığını düşünecek. Bu doğru, ancak felç halinde en büyük sorumluluğu da onlar taşıyor. Zira örgütü etkinleştirmediler, güçlü olduğu ve Filistin'de büyük destekten beslendiği zamanlar ilgili diyalogları başarılı kılmadılar.

Filistin'in durgun siyasi göletine büyük bir taş atan Meşal'in sürprizi etkisini gösterebilir, bulanık Filistin hafızasını çalıştırabilir ve bütün onurlu insanları faydasız müzakere zeminine değil, direniş zeminine çeken gerçekçi bir diyaloğa götürebilir.

Gazze'de gerek Fetih'in ilkelerini somutlaştıran El Aksa Şehitleri Tugayı da dahil direniş gruplarını, gerekse halkın ortaya koyduğu eşsiz direnişi ve kurbanları yansıtan yeni bir siyasi yapılanma inşa edilmeli. FKÖ Filistin halkını temsil etmeyi hak etmişti. Çünkü direniş gruplarını içeriyordu ve Yaser Arafat gibi direnişçi biri tarafından yönetiliyordu. (Londra'da Arapça yayımlanan Kuds ül Arabi gazetesi, başyazı, 30 Ocak 2009

Kaynak: Radikal