Fetih hareketinin genel kongresi haddizatında siyasi çizgisinde devrimci hiçbir değişime sahne olmadı. Kongrenin hedefi, hareketin örgütlerine yeniden et giydirmek ve hayal kırıklığı halini sonlandırmak olarak kaldı. Gazze şeridindeki Fetihçilerin zorunlu yokluğuna rağmen bu hedef gerçekleşti.

Filistin sorunu sürecindeki değişikliklerin dikkate alınması sonrası yeni siyasi ve açılımcı programın belirlenmesi hedefinin de gerçekleştiği söylenebilir. Sıcak tartışmalar ve karşılıklı hakaretler bekleyenler de hayal kırıklığına uğramadı. Zira bunlar Fetih'in âdet ve geleneklerinin bir parçası halen.

Gerek geçmişin muhasebesi, gerekse de geleceğe bakış bağlamında kongrede söylenen her şeyin etkisini gözlemlememiz ve önümüzdeki süreçte yönetim metodunu izlememiz gerekmektedir. Belki de kongrenin kaydettiği en önemli gelişme, İsrail'le müzakere deneyiminin eleştirilmesi ve aynı minval üzere kaldığı takdirde müzakereleri sürdürmenin reddedilmesi konusunda bir ortak görüşün bulunması. Hatta müzakerelere bağlı halihazırdaki Fetihçi Filistin yönetimi dahi halkçı veya meşru direniş bendi altına konulan başka tercihlere işaret etmek zorunda buldu kendisini. Her halükarda yönetim direnişten neyi kastederse etsin bu durum şu iki gerçeği ortadan kaldırmaz: İlki sonuçsuz müzakerelerin yönetime ve halka zarar verdiği ve düşman İsrail'in istemediği ağır ödünler temelinde nihai barışı reddetmek üzerine kurulu yöntemini değiştirme niyetinde görülmediği. İkincisi hiç kimsenin şiddet içeren veya içermeyen başka seçenekler elinde bulunmadan müzakere etmeyeceğidir.

Fakat daha da önemlisi yönetim Fetihçi üyelerin oylarıyla da olsa temel değişmezlerden ve haklardan ödün vermenin nihai bir barışı veya onurlu bir çözümü gerçekleştireceği anlamına gelmeyeceğini idrak etti. Bu yüzden Fetih kongresinin başarısı hiçbir şekilde örneğin mülteciler konusu, sınırlar, Kudüs, yerleşim birimleri ve İsrail'in şantaj rehineleri olarak kullandığı esir ve tutuklular dosyalarında esnek davranılması için bir yetki verildiği anlamına gelmemeli.

Yönetime girmesi ve gençlik nefesi vermesi istenen Fetih içindeki yeni neslin müzakereleri ve müzakerelerden çıkan sonuçsuzluğu eleştirdiğini kongre çalışmalarını izleyen medyanın gözlemlemesi dikkat çekiciydi. Fakat eleştirenlerin yaşı önemli değil. Önemli olan bu isimlerin arka planı. Zira bazı isimler kesinlikle güven vermedi ve deneyimlerini gerçekçiliğin ve fırsatçılığın baskın olduğu kulislerde kazandılar. Bu ise onların çoğunluk olduğu anlamına gelmez. Fetih kongresi katılımcılarının ulusal birliği yeniden rayına oturtmayı istedikleri açık, ancak aylardır tökezleyen uzlaşı ve diyaloğun başarısı için çalışmaya hazırlık adımı oluşturmamasından endişeleniliyor. Hiç kuşkusuz Gazze hükümetinin Fetihçilerin kongreye katılımını engelleme adımı zekice olmadı ve hoş değildi. Zira bu adımın etkileri bedenlerde saklı kalacak.

Maalesef Fetih kongresi diyaloğu ileriye götürecek veya uzlaşıya teşvik edecek bir girişimde bulunmadı. Ramallah'ta darbeden korkmak, Gazze'de darbeye darbe yapılmasından korkmakla eşdeğer. Ortada Filistinlilerin gizli silahı olduğuna inanılan değerlere ruh vermek için daimi suretle Fetih ile Hamas arasındaki mücadele kardeşliğinin, bölünmüşlüğü ortadan kaldıracağını düşünenler var. Fakat görünen o ki Fetih kongresi tıpkı Hamas kongresi gibi bu bölünmüşlükle birlikte yaşama kararı aldı. Hatta her taraf ya kontrolü elinde bulunduracağını ya da bozguna uğrayacağını düşünüyor. İşin aslı her ikisi de kendi kırılmalarıyla yetinip kontrolü İsrail'e teslim ediyorlar. Katar gazetesİ El Raya 10 Ağustos 2009  
ABDÜLVEHHAB BEDİRHAN 


Kaynak: Zaman