Son hafta içinde yaşananlar Erdoğan'ın demokrasi anlayışı üzerinde soru işaretlerinin artmasına yol açtı

 

Erdoğan'ın istikametini anlamak için neyse ki fazla beklemeyeceğiz. Bu akşam İstanbul'da planlanan yemek gerçekleşirse, hafta başından itibaren, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın arayış ve tercihleri üzerine daha ayrıntılı bilgi okuma imkânı bulacağız gazetelerdeki bazı köşelerde.
Liberal çizgideki düşünce kuruluşu TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Dr Can Paker, evinde düzenlediği yemeğe, çoğunun ismi Başbakan tarafından kendisine iletilen yedi gazeteciyi, eşleriyle davet ettiğini dün telefonda söyledi. 'İsimlerini de istiyor musunuz?' diye benim sormamı beklemeden saydı: Mehmet Barlas, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Taha Akyol, Ergun Babahan, Mustafa Karaalioğlu ve Nazlı Ilıcak.
Paker'in söylediğine göre bir süre önce kesinleştirilip çağrıları yapılan davet 'bir dost sohbeti olacak'.
Böyle davetlerin sahibi, Başbakan gibi önemli ve meşgul bir konuğun uygun bulduğu takvime göre davet tarihi belirler, doğal olarak. Bu kez de öyle olduğu sonucunu çıkarmak mümkün.
Başbakan Erdoğan önemli bir sürecin ortasında. Bir yandan AK Parti aleyhindeki kapatma davası devam ediyor. Diğer yandan ekonomideki göstergeler 'Dava açıldı, böyle oldu' diye geçiştirilemeyecek kadar ciddi bir gerileme içinde. Dün açıklanan enflasyon rakamları, kötü gidişi haber veren Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ı yaylım ateşine tutan hükümet yanlısı medyayı haklı çıkaran türden olmadı.
Başbakan Erdoğan bu sorunları azaltmayacak, artıracak şekilde, geçtiğimiz hafta birden fazla örnekte demokrasi anlayışına ilişkin soru işaretlerinin doğmasına yol açtı. Çalışanların taleplerine karşın talihsiz 'Ayaklar baş olursa' benzetmesi; gazetecilerin nasıl önce hükümete ihbarda bulunup düzelmezse haber yapması gerektiğine ilişkin beyan ettiği görüşler; iki yıl Avrupa'yı 'Muhalefet çıkarttırmıyor' diye yanılttıktan sonra AK Parti grubunun kapatma davası sonrasında 301'i bir günde Meclis'ten geçirmesi; ama değişikliğin Avrupa Birliği başta lehte olanları da, aleyhte olanları da memnun etmemesi; 1 Mayıs'ın Taksim'de de kutlanmasına karşı kararı ve polisin kullandığı orantısız güç nedeniyle 1 Mayıs'ın 'Emek ve Dayanışma Günü' ilanıyla gelebilecek sempati puanından fazlasının heba edilmiş olması bu örneklerden bazıları. Başbakan, toplumda sempatisini artıracak hareketler yerine, tepkiyi artıracak adımlar attı geçen hafta.
Erdoğan'ı böyle bir süreçte ve bu koşullar altında iken, ülkedeki merkez sağ ve liberal gazeteci ve yazarlarla bir araya getirecek bu davet, acaba bundan böyle atacağı adımlarla ilişkili olacak mı? İki türlü olabilir: Birincisi, gerek kapatma davası, gerek diğer önemli konular üzerine kurmuş olduğu oyun planını bu etkili kalemlerle paylaşarak kamuoyunda yayılmasını amaçlayabilir. Ya da henüz kesin hatlarını oluşturmadığı oyun planını bu ve benzeri toplantılardan alacağı izlenimlerin etkisiyle kurar. Böylece, atacağı adımlar için peşinen bir medya sempatisi edinmeyi amaçlamış olabilir.
Bunda fayda da olabilir. Birincisi, bizler Başbakan'ın açık konuşmaları dışındaki yansımalarını, kendi kulaklarımızla duyamasak da, okuyarak öğrenme ve böylece yorumlama fırsatı bulabileceğiz. İkincisi, ek savunma süresi istemeyerek (Başbakan'ın çevresinde makbul ifadeye göre) 'Büyük parti gibi davranan' AK Parti'nin böylece Anayasa Mahkemesi'ni bir an önce karar almasına zemin hazırlayan oyun planının (henüz varsa) işaretlerini alacağız. Üçüncüsü, Başbakan'ın önemli bir görüş grubunu temsil eden entelektüel kesimin katkılarını aldığını umut edebileceğiz. Evet, o grupta hükümet icraatına daha eleştirel yaklaşan kalemlerin de yer alması muhtemelen Başbakan'a daha çok katkı sağlayabilirdi, ama neticede kimlerden ne duymak istediği Başbakan'ın tercihi.
Dikkat çekici bir nokta, bu akşam yemeğe davetli gazeteciler arasında, davet sahibi Dr Paker'in verdiği bilgiye dayanarak, örneğin Zaman ve Yeni Şafak gibi hükümete çok daha açık destek veren gazetelerden kalemlerin bulunmaması. Başbakan oradaki etkin isimlerle de başka dost sohbetlerinde bir araya gelmiş, ya da gelecektir belki.
Özetle, bu akşamki yemek gerçekleşirse, Başbakan'ın hangi istikamete gideceğine ilişkin daha çok bilgi okuyabileceğiz haftaya.
Hiç yoktan bu da bir şey.

Kaynak: Radikal