Cumhurbaşkanı Gül'ün annesinin 'Ermeni kökenli' olduğunu öne süren ve 'ırkçı' yaklaşımı nedeniyle tepkiyle karşılanan İzmir milletvekili Canan Arıtman'a CHP'nin gösterdiği 'cılız' tepki, partinin 'sosyal demokrat' kimliğinin bir kez daha sorgulanmasına yol açıyor.

CHP, gerçekten 'sol' bir parti olsa, Meclis Grubu'nda 'kafatasçı' bir milletvekilini barındırmaz!

Zaten sorun da burada, 1980 askeri darbesine dek Avrupa demokrasilerindeki klasik sağ/ sol yapılanma içinde Ecevit ile oylarını yüzde 42'ye çıkaran CHP, 12 Eylül'ün parçalanmışlığı sonucu, 'sosyal demokrat' kimliğini yitirdi. Eski sol geleneğe İnönü'nün SHP'si sahip çıkmaya çalıştı. Bülent Ecevit DSP'yi kurarken, 'ulusalcı sol' diye yeni bir yörünge çizdi.Baykal ise CHP'nin yeniden açıldığı 1990'larda Tony Blair'den esinlenerek, 'üçüncü yol'a saptı.

Kemal Derviş'i yanına alarak girdiği 2002 seçimlerinde, AKP karşısında kaybeden Baykal, 2007 seçimlerine doğru 'milliyetçi sağ'a kaydı. CHP'nin Meclis Grubu'nda yalnız Canan Arıtman gibi 'etnik köken' sorgulayan üyeler değil, 'Ergenekoncular' da bulunuyor. Üstelik bunların bir kısmını CHP lideri partiye davet etti ve törenle üye oldular!

1915 Ermeni trajedisiyle ilgili bildiri olmasa, Arıtman gibi 'ırkçı' milletvekilinin CHP'deki varlığından kamuoyunun haberi olmayacaktı.
Türkiye'de siyaset işte böyle yapılıyor.

Parti içi demokrasinin olmadığı, adayların 'ön seçimle' belirlenmediği, vatandaşın milletvekili listelerinde üzerinde tercihte bulunamadığu bir siyasi partiler ve seçim sisteminde, 'kimi seçtiğinizi' ancak olaylar belirliyor. Diyelim, hâlâ sosyal demokrat bir partiye oy verdiğiniz düşüncesiyle sandık başına gidiyorsunuz ama parti liste başına ' aşırı milliyetçi,ırkçı' bir aday koymuş. Değiştirme şansınız yok. Alternatifiniz muhafazakâr İslamcı parti! Partiye oy atarken Arıtman ve benzerlerini seçmiş oluyorsunuz.

Ve geçen defa seçmenin önüne milliyetçi sağ bir 'mönü' koyan lider, bu kez 'çarşaf' açılımı yapabiliyor.

CHP'li seçmen bunlara da alıştı ama 'Arıtman faciası'nın parti açısından hayli dramatik bir zamanlaması var.

Ankara'da bugün CHP'nin 'Tüzük ve Program' kurultayı toplanıyor.
' Değişim için Pusula' adlı program taslağında, özgürlükçü, çoğulcu, farklı kimlik ve kültürleri zenginlik sayan yeni bir yol çiziliyordu. Canan Arıtman'ın söylemi bu çabalara da 'ırkçı' bir şal örtüyor.

CHP Kurultayı, program taslağındaki değerleri benimseyecekse Arıtman'ı ihraç etmeli.

Öte yandan CHP bugün tüzüğünü de değiştiriyor. Genel Sekreteri de bundan böyle lider atayacak. Yeni tüzükte AKP örnek alınmış! Demokrasi derken diktatörlüğe gidiyoruz.
Seçilmiş krallar tarafından yönetiliyoruz.     

Kaynak: Milliyet