Kürt açılımında bir kez daha başa dönülüyor. Nevruz gerilimi ve Cudi’de PKK’ya yönelik operasyonlarda verilen kayıplar “çatışma” ortamını körüklerken Ankara kulislerine yeni bir “Kürt planı” yansıdı. Buna göre “Oslo süreci” benzeri müzakereler olmaksızın sorunun çözümünde sivil siyaset, dolayısıyla BDP muhatap alınacak.
Hükümet, geçen 3 yılda BDP’yi muhatap almak bir yana PKK’nın altında ezilen bir parti olarak sürekli küçümsemişti.
Ne olduysa BDP yeniden önem kazanıyor!
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş hükümeti temsil eden bir bakanla yaptıkları görüşmeyi şöyle açıkladı:
“Bu görüşmede kopan müzakere sürecinin yeniden başlaması için görüştük. İnisiyatif almaya hazır olduğumuzu, AKP’nin varsa çözümü paylaşmalarını ve yaklaşımlarını istedik. Bize ’Kürt sorununu çözdük, güvenlik konsepti başarılı olmuştur. Bu saatten sonra konuşulacak bir şey yok. Güvenlik politikalarını uygulayacağız’ cevabı verildi. AKP’nin torbasında Kürt halkına dair, Kürt halkının haklarını vermeye dair, demokrasiye dair tek kırıntı yoktur. Bu görüşmede sadece askeri operasyonların sonuç aldığına dair belirleme yapmışlardır.”
BDP’liler yeni planı “Sri Lanka modeli” olarak görüyor.
Demirtaş çözüm önerilerini de 5 maddede sıralamış:
“1- Bütün askeri operasyonlar durdurulmalı. 2- Öcalan üzerindeki tecride son verilmeli müzakerelere katılabilme koşulu yaratılmalı. 2- Her türlü siyasi operasyonlara son verilmeli. 4- Müzakere sürecinin sekteye uğramaması için siyasetçi ve sivillerden oluşan barış konseyi kurulmalı, parlamento tarafından yetkilendirilmeli. 5- Terörle mücadele önündeki engeller ve özel yetkili mahkemeler kaldırılmalı. Özgürce tartışılmalıdır.”
BDP’lilerin Diyarbakır toplantısından çıkan mesajlar çok net.
Gültan Kışanak, “AKP’nin bu tabloyu doğru okuması lazım. Öcalan’ın dahil edilmediği bir süreçten Kürt sorununa çözüm çıkmayacaktır” diyor.
Aysel Tuğluk’un sözleri de aynı kapıya çıkıyor:
“Kürt siyasetinin muhatap sorunu yoktur. Birinci aktör Öcalan’dır. Hiçbirimiz Öcalan’ı dışarıda bırakan çözümü kabul etmiyoruz. Kandil de BDP de muhataptır.’’
Hükümet, PKK’yı silahsızlandıracak bir siyasi çözüm yerine Anayasa yapma sürecinde BDP’yi muhatap alarak Kürtlere siyasal haklar tanımayı amaçlıyor.
Ana dilde eğitim, yerel özerklik gibi düzenlemeler TBMM’de tartışılacak.
“Siyasetle müzakere edilirken, terörle de mücadele edilecek.”
BDP’nin bu pazarlığa yanaşmayacağı Diyarbakır’dan verilen mesajlardan anlaşılıyor.
Bir de Barzani’ye bağlanan umutlar var ki, o da gerçekçi değil.
PKK, Talabani ve Barzani’nin çağrılarıyla silah bırakacak olsa bunu “Arap baharı”ndan önce yapardı.
Gerçekçi olan “Oslo süreci”ne devam edilmesi, o arada AKP, CHP ve BDP’nin üzerinde anlaşacağı bir Anayasa ile Kürtlere siyasal haklar tanınmasıdır.

Kaynak: Milliyet