Amerikalıların Dış İlişkiler Konseyi diye kurumu/kuruluşu var, son derece prestijli bir platform. Öyle ki Türk Dışişleri Bakanı’nı davet edebiliyor, Ahmet Davutoğlu da memnuniyetle kabul ediyor ve işte 14 Nisan 2010 tarihinde “Council on Foreign Relations”da çok önemli bir konuşma yapıyor. Siyasal bilimler, uluslararası ilişkiler öğrencisi herkes (öğrenmek bitmez zaten) www.cfr.org adresinde “Turkey” diye arama yapıp bu konuşmayı dinlese istifade eder.

Şimdi bizim okur -haklı olarak- “Kardeşim çekiç balyoz” dedin, daha siftah yok der; bekletmeyelim

Aynı platformda (zaten www.cfr.org adresinde “Turkey” diye aradığınızda Dışişleri Bakanı’nın konuşmasının hemen altında görüyorsunuz) Turkey Update: A Discusssion on Turkey’s Foreign Policy diye bir oturum yapılmış, 30 Mart tarihli.

Yani derslerine çalışmışlar; Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı gelmeden evvel, bizim dış politikamız hakkında beyin fırtınası yapıyor, olasılıkları değerlendiriyorlar. Bunu yapanlar Beyaz Saray’a akıl veren insanlar (meraklısı açıp baksın, bilenlerin bildiği isimler: William Drozdiak, Henri J. Barkey, Hugh Pope), tercümesi bir tür A Takımı! Hugh Pope, örneğin Uluslararası Kriz Grubunun Türkiye/Kıbrıs temsilcisi, bunu not edebiliriz. Bir de Amerikalılar bu ortamlarda -güç bende kayıtlara da geçsin arkadaş kimden korkacağım havasında- rahat ve samimi konuşur, bunu da not edebiliriz.

Ve şimdi neler dediler faslına gelelim...

Hepsini yazacak halim yok, kendiniz değerlendirin. Siz de bilmek isterseniz; videosu var, ses kaydı var, çözümlenmiş metin hali var (16 sayfa, A4 kağıtta)...

İnternette hepsini bulabilirsiniz, ben kısacık lakin manidar bir bölümü tercüme edeyim:

... Mart ayında, Türk Parlamentosu, Amerikan askerinin Irak’a Türk toprakları üzerinden girmesine onay vermedi. Bu reddediş, bu izin vermeme tavrı, Pentagon üzerinde muazzam bir şok etkisi yarattı. Ve anlaşılan, ben Pentagon’u bilirim ama anlaşılan (Pope konuşuyor MB) Amerikalı generaller bu olayı açıkça -kişisel ilişkiler düzeyinde- şahıslarına karşı konulmuş bir tavır olarak algıladılar. Gerçekten üzerilerine aldılar, açıkça ihanete uğradıklarını düşündüler.

Ondan sonra da, Türkiye’ye ellerinden gelen her fırsatta yardım etmeleri gerekirken, onlar her fırsatta küçük düşürmek için her yolu denediler ve bu böyle gitti- ve de kim bilir şu anda darbe tezgahlamak suçuyla yargılanan generallerin kulaklarına neler fısıldadılar? Amerikan Pentagon’a ne kadar yakın olduğunu bildiğim insanlar var orada...

Son not...

Türkiye’de karar verme noktasındakiler bu konuşmaları biliyor mu?

Cevap: Bunu bildiklerini biliyorum, çok daha fazlasını bildiklerini de biliyorum ama fazladan neler biliyorlar, onu ben bilmiyorum.

Nefis bir hafta sonu diliyorum.

Kaynak: Star