Bush yeni yönetimin yumuşak geçiş yapmasını kolaylaştırmak ve belki de mirasını biraz olsun düzeltmek için bazı dış politika köprüleri kurma fırsatına sahip. Suriye, Ortadoğu barışı, Irak, İran, Kuzey Kore ve Rusya siyasetinde yeni başkana açık kapılar devredilmeli

Başkanlık seçiminin en iyi yanı geçmişten kopuşa işaret etmesi. Ancak bu durum tehlikeli bir yarık da yaratabilir; yeni yönetim kendi kadrolarını oluşturana ve politikalarını şekillendirene kadar belirsizlik dönemi hasıl olabilir. Tıpkı yarışta bayrak değiştirmeye benzeyen bu geçiş sürecinde işlerin yanlış gitmesi gayet olası. ABD erkekler ve kadınlar takımlarının Pekin Olimpiyatları'ndaki 4x100 bayrak yarışında bayrak değişimini ellerine yüzlerine bulaştırınca yarattıkları rezilliği hatırlayın.
Seçimleri kimin kazanacağı bir yana, Bush yönetiminin bir sonraki yönetime yardımcı olmak için dış politikada bazı köprüler kurma fırsatı var. Dolayısıyla mevcut yönetimin amacı halefinin elini kolunu bağlamak değil, seçeneklerini korumak olmalı ve devir teslim
aralığında Amerika'nın konumunun zayıflamasının önüne geçmeli.

İran'a temsilcilik açılacak
Köprü kurma fırsatlarından biri Ortadoğu'daki ABD politikasını sürekli karıştıran ülke konumundaki Suriye'ye ilişkin. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, ülkesinin İsrail'le yürüttüğü dolaylı barış görüşmelerini gözeten Fransa ve Türkiye'nin yanında Amerika'nın da bulunmasını talep etti. Suriyeliler, kendilerinin dışında İsrail ve Avrupa'nın da desteklediği bu girişime ABD'nin desteğini görmek istiyorlar.
Bush yönetimi bu noktada sakıngan davranıyor ama ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice geçen ay New York'ta Suriyeli meslektaşı Velid el Muallim'le üst düzey diyaloğun yeniden başlamasını görüştü. Ortadoğu'dan sorumlu en üst düzey temsilci David Welch ise ardından ikinci bir toplantı daha yaptı. Şimdi bir sonraki adımı da atıp, ABD müzakerelere destek verdiği takdirde İsrail'le doğrudan görüşecekleri yönündeki Suriye vaadini sınamalılar. Bunun yanında, Washington ve Şam, ortak düşmanları olan radikal dinci gruplar hakkındaki istihbarat paylaşımı için 11 Eylül'den sonra kurdukları kanalları yeniden işlevselleştirmeli.
İsrail-Filistin barış süreci bir diğer bayrak değiştirme fırsatı.
Maalesef, gerçek bir barış anlaşması ulaşılamaz konumda. Ancak Livni yeni İsrail hükümetini birkaç hafta içinde kurabilirse, Rice iki tarafın nihai statü anlaşmasına dair bir ilkeler dizisi üzerinde anlaşabileceğini umuyor. Böylesi bir metni oluşturmak 20 Ocak'tan sonra barış sürecinin hızla yeniden başlamasını daha da kolaylaştıracaktır ki, hem ABD hem de İsrail ve Filistin için bu başlangıç acil bir 'gereklilik'.
En zorlu dış politika geçişi Irak'ta yaşanabilir ki, burada Barack Obama'nın takvime bağlı çekilme çağrısı Bush'un (ve John McCain'in) daha açık uçlu ve şartlara bağlı yaklaşım arzusuyla çatışıyor. Fakat burada bile bayrak değişimini yumuşatmak için ümit vaat eden bazı çabalar mevcut. Güvenlik anlaşmasına dair ABD'yle Irak arasındaki müzakereler neredeyse tamamlandı ve Amerikan işgalini onaylamaktan ziyade Iraklılar 2010 sonuna dek gerçekleşecek aşamalı çekilme için makul hükümler talep ediyor.
Afganistan konusunda Obama ve McCain arasında daha fazla askere ihtiyaç olduğuna dair fikir birliği var ama bu askerlerin ne yapması gerektiğine ilişkin netlik söz konusu değil. Geçen hafta basına sızan yönetimin Afganistan'a ilişkin politika değerlendirmesi yeni yönetime yardımcı mahiyette olmalı; özellikle de sadece daha fazla asker talebini değil, daha iyi yönetime ilişkin stratejiyi de netleştiriyorsa.
Yeni başkanın önündeki muhtemelen en büyük dış politika sorunu konumundaki İran'a ilişkin olarak, Bush yönetimi burada diplomatik ofis açılacağını duyurarak kasım ortalarında faydalı bir adım atma planları yapıyor. Bu adım buzları eritecek ve sonraki başkanın İran'la ihtiyaç duyulan türden diyaloğa girmesini kolaylaştıracaktır.
Yönetim söz konusu diplomatik ofisi ağustosta duyurmayı planlamıştı ama Rusya'nın Gürcistan'ı istilası ve Amerikan seçim politikalarına dair kaygılar buna mani oldu. Ancak yönetimdeki yetkililer bu tavırlarından dönülmeyeceği konusunda beni temin ettiler.
Kuzey Kore de ABD politikasındaki keskin dönüşün tehlikeli olabileceği bir diğer sıcak nokta. Bush burada bir sonraki başkanın da benimseyebileceği biçimde Kuzey Kore'nin nükleersizleşme hamlelerinin denetlenebileceği planı da içeren bir yol oluşturmaya çalışıyor.

McCain Rusya'ya bakışı sapkın
En nihayet, Gürcistan krizinin yol açtığı şokun ardından ABD-Rusya ilişkilerini gözden geçirmek gerekiyor. Rusların Gürcistan'daki kazanımlarını sağlamlaştırmasını ve diğer komşularına gözdağı vermesini engellemeye çalışsalar bile, Bush ve Rice'ın Moskova'yla sürekli diyaloğun kapısını açık tutmalarına inancım var. Bu konuda Obama'nın yapabileceği en akıllıca hareket, Bush'un politikasını desteklemek ve ("Bugün hepimiz
Gürcü'yüz" diyen) McCain'in sapkın konumda olduğunu öne sürmek.
Geçişi kolaylaştırmak için Bush geçen hafta bir kararname yayımlayarak 4 Kasım'daki seçimin hemen ardından sonraki başkanın ekibinin istihbarat belgelerine ve toplantılarına erişimine imkân sağladı. Mirasını düşünen başkan, halefinin yarışa avantajlı başlayabilmesi için bayrak değişiminin sorunsuz gerçekleşmesinin önemini anlamış görünüyor.

Kaynak: Radikal