Başbakan Erdoğan’ın Meclis’te hükümet programını okuduğu gün boykotçu partilere yönelik iki uyarı dikkat çekiyor.
Eski CHP lideri Baykal, Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ediyor. “Yemin krizi”nin “yanlışları” üzerinde değerlendirmede bulunuyor. Deniz Bey, izlenen politikanın “sürdürülemezliği” üzerinde konuşuyor. Çözüm bulmadan Meclis’in tatile girmesi halinde AKP’nin muhalefeti çok daha güç durumda bırakabilecek kararlar alabileceğini anlatıyor.
Başbakan Erdoğan, AKP’li Elitaş’ın “15 Temmuz son tarih” sözlerini “sürçü lisan” olarak nitelemişti.
O sözler, TBMM’ye “devamsızlık” halinde CHP ve BDP’lilerin üyeliklerinin düşürülmesi tehdidini içeriyordu.
Sonuçta bir “ara seçim”e gidilebilir ve 136 kişilik CHP grubu, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilirdi.” Ergenekon sanığı iki milletvekilini kurtarmaya çalışırken, 30-40 milletvekili ile Meclis’e dönebilirdi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in devreye girmesiyle çözüm olasılığı arttı.
Ancak çözümün Ergenekon davasına müdahale niteliğinde olamayacağı da ortada.
Şike operasyonuyla Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın gözaltına alındığı, Deniz Feneri davasında eski RTÜK Başkanı ve Kanal 7 yöneticilerinin sorgulandığı bir ortamda CHP’nin Ergenekon’la arasına mesafe koymaya çalışması gerekirken “darbeye teşebbüs” davasını bir “demokrasi sorunu” olarak savunması partiyi yıpratmaktadır. CHP grubu “yemin krizi”ni uzattıkça oy kaybetmektedir.
Kamuoyu araştırmalarına göre bugün seçime gidilse AKP’nin oyu yüzde 59’dur.
Eski CHP lideri Baykal, Kılıçdaroğlu’na “Krizi uzatmayın” tavsiyesi yaparken, şu uyarıyı yapmayı da ihmal etmiyor:
“AKP, ara seçim yerine genel seçim kararı alırsa ne yapacaksınız? Güvenoyundan sonra muhtemelen tatile girilecek. Kriz çözülmezse eğer iktidar Meclis’i toplayıp genel seçime giderse CHP çok zor durumda kalır.”
İlginçtir. Baykal’ın CHP liderini uyarmasına benzer bir süreç de BDP cephesinde yaşanıyor.
Öcalan İmralı’da görüştüğü avukatlarına Hatip Dicle sorunu ve “boykot”la ilgili düşüncelerini aktarıyor. “Uzlaşın” mesajı gönderiyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek’le bir mutabakata varılması halinde BDP’lilerin Meclis’e dönebileceklerini söylüyor.
Tutuklu milletvekilleriyle ilgili bir “protokol” çağrısı daha önce de Selahattin Demirtaş tarafından yapılmıştı.
O arada Hasip Kaplan da çıkışlarını sürdürüyor. Hâkkari-Yüksekova’da şehit edilen uzman çavuşlarla ilgili acısını dile getiren Kaplan, Ergenekon davasıyla KCK sanıkları arasındaki farkı ifade eden bir açıklama yaptı. “5 arkadaşımız Ergenekon rehinesi durumundadır” diye konuştu. BDP’lilerin Ergenekon ve Balyoz davasıyla aralarına “mesafe” koymaya çalıştıkları sırada CHP’nin bu inatlaşmayı sürdürmesi olası mı? Baykal o nedenle “erken seçim” konusunda uyarıyor.
CHP’nin TBMM tatile girmeden “yemin etmekten” başka çaresi yok!
Kaynak: Milliyet