Müşerref'in sahneden çekilmesiyle birlikte, ABD'nin diktatöre destek verdiği için kendisine derinden içerleyen Pakistanlılarla barışma vakti geldi. Ülkenin sivil liderleri de artık gerçek sorunlara odaklanmalı

Pakistan Devlet Başkanı Müşerref, nihayet, sessiz olmasa da az patırtıyla gitti. Gecikmiş istifasını hayata geçirmek için birlikte çalışan Pakistan'ın üst düzey sivil ve askeri liderleri bu sorumlu işbirliğini sürdürmeli. Zira, Pakistan daha fazla kişisel ve kurumsal kan davasını kaldıramayacak kadar naçar durumda. İlk zorlu aşama, yolsuzlukla ya da geçmiş diktatörlüklerle suç ortaklığıyla lekelenmemiş yeni, sivil bir devlet başkanı seçmek. Ayrıca başkanlık, insan haklarını askıya alma ve kararnameyle yönetme gibi yetkilerden arındırılmak zorunda.
Pakistan'ın yeni seçilmiş sivil liderleri ayrıca, istikrarı tehdit eden Taliban ve Kaide'yle ve onlarla işbirliği içindeki Pakistan istihbarat yetkilileriyle mücadele için harekete geçmeli. Liderler, gıda ve yakıt krizinin yanı sıra köktenciliği ve Amerikan karşıtı öfkeyi körükleyen yoksulluk, kalkınma ve yolsuzluk gibi sorunlarla mücadele etmeli.
ABD Başkanı Bush yedi yıl boyunca Müşerref diktatörlüğünün sigortasıydı. Şimdiyse ABD, Pakistan'ın kırılgan demokrasisine daha etkili bir destek sunmalı. Kongre, Pakistan'a ekonomik destekte önemli artışla askeri yardımın sıkı bir biçimde izlenmesini öngören yasa tasarısını onaylamalı. Amerikan yardımı yalnızca, Pakistan liderleri sorunlarla cesaretle yüzleşmeyi isterse bir fark yaratabilir. Tehlikeli gerçeği kabul etmek zorundalar: Pakistan'ın önemli askeri ve istihbarat yetkilileri, Afganistan, Keşmir ve Afganistan sınırında aşiretlerce yönetilen bölgelerinde faaliyet gösteren İslamcı radikallerle uzun süredir işbirliği içinde.
Onların gözünde köktenciler Pakistan'ın stratejik çıkarlarına hizmet ediyor. Gerçekte bu militanlar, Amerikan ve NATO askerlerini, Hintli diplomatları ve Pakistanlı sivilleri öldürüyor.
Bu güçleri temizleyip sivil kontrol altına almak, cesaret ve yaygın siyasi destek gerektirecek. Pakistan liderleri, sanki terörle mücadele Pakistan'ın değil de ABD'nin sorunuymuş gibi davranmaya son verirlerse daha avantajlı bir konum edinirler. Pakistan Afganistan sınırındaki bölgelere en iyi askerlerini göndermeli. Askeri bütçenin sadece Hindistan'a karşı F-16 jetleri almaya değil, direnişle mücadele silahlarına da harcanması gerek. ABD, gelecekteki yardımını Pakistan'ın direnişle mücadele çabalarına odaklamalı ve yardımın nasıl harcandığını da dikkatle izlemeli.
Savurgan askeri harcama ve yolsuzluk, ilköğretime, sağlığa ve tarıma yatırılması gereken milyonlarca doların çarçur edilmesine yol açtı. Pakistan'ın Suudi Arabistan gibi müttefikleri, okullara, sağlık hizmetlerine ve tarımsal kalkınmaya yardımda bulunmalı ve onlar da gönderdikleri yardımın nasıl harcandığını yakından takip etmeli.

ABD, Kaide ve Taliban'a karşı mücadelede en iyi müttefik olduğuna inandığı Müşerref'e yedi yıl arka çıktı. Müşerref'se bu sözü yerine getirmedi. Ve halk, diktatörü desteklediği için ABD'ye derinden içerledi. Müşerref'in sonunda sahneden çıkmasıyla, Amerikan politikasının eski liderin ihmal edilmiş ülkesine odaklanmasının zamanıdır.

Kaynak: Radikal