Bush, kimseyi 700 milyar dolarlık kurtarma planını desteklemeye ikna edemedi. McCain ve Obama'nın reçetelerini tartışmasını istiyoruz
Başkan Bush'un mali kriz konusunda halka seslenişi nihayet gerçekleşebildi ve konuşmada sunduğu neredeyse her şey korkunun ta kendisiydi. Bush'un ulusa seslenişinde, hükümet düzenlemesinin şok edici başarısızlığına ya da ülkenin çok güçlü ve bütçe-çökertici savaşlar için daha fazla vergi kesintisinin altından kalkamayacağına veya vergi mükelleflerinin en az 700 milyar dolarının Wall Street'in kurtarılmasına harcanmasının dikkatli, şeffaf biçimde Kongre ve mahkemeler gözetiminde yapılması gerektiğine dair kabullenme söz konusu değildi. Mevcut hengâmenin önemli bir nedeni de düzenlemeyi küçümsemesi olduğundan, Bush'un neden ulusa seslenişte isteksiz
davrandığını anlıyoruz.
Önerdiği kurtarmayla vergi mükelleflerinin korunacağı sözü verdi, ama hükümetin ucuza alıp yüksek fiyata sattığı aktiflerin temizlenmesi konusunda yüzeysel bir güvence vermek dışında bunun nasıl yapılacağını açıklamadı. Kongre kurtarma planını kabul etmezse 'bütün ekonomimizin tehlikede olduğu' uyarısı yaptı.
Bush'un sahneye çıkması bizi kriz boyunca endişelendiren bir şeyin başka bir hatırlatıcısıydı: Başkan adayları dahil, gerçek bir liderliğin esamisinin okunmaması. Bush'un şok edici zayıf performansı göz önüne alındığında, geriye onun halefi olmak için mücadele eden iki adam kalıyor. Şimdiye dek, ne McCain ne de Obama liderliğe layık bir teklifte bulunabildi.
McCain Obama'dan daha kötü durumda. İlk olarak ekonominin güçlü olduğunu iddia ederek, evlerini kaybeden yüz binlerce Amerikalı'nın sıkıntısını yok saydı. Sonra kriz için 11 Eylül komisyonu gibi bir komisyon oluşturulması çağrısı yaptı, sanki çözülmesi gereken bir gizem varmış gibi. Son iki günde de bir popülist haline geldi ki bu, sık sık söylediği gibi "Reagan devriminin bir neferi olarak" başladığı kariyeriyle tam bir tezat teşkil ediyor. Her gün çark etmesinin ardından McCain şimdi Kongre'de tartışılan kurtarma planının vergi mükelleflerini koruması, tüm paranın kamu kesiminde harcanması ve 'denetim hizmeti verecek' tarafsız bir kurul oluşturulması gerektiğini söylüyor. Ancak vergi mükelleflerinin kurtarmaya harcanan paralarını 'geri almalarının' sağlanıp sağlanmayacağına dair en ufak bir ipucu vermiyor.
McCain, kurtarma parasını alan şirketlerdeki yöneticilerin tazminat ödemesini önerdi, bu cezalandırıcı ama krizi hafifletmez.
En önemlisi, düzenlemenin kuvvetlendirilmesine dair tek kelime etmedi ya da Bush'un varlıklılar için vergi indirimini sürdürme ısrarından geri adım atmadı.
Elde edilen zenginlikten zamanla aşağıdakilerin de sebeplenmesini öngören 'damlama teorisi' çoğu Amerikalı'nın yaşam standardını geliştirmedi ve 700 milyar dolarlık bir kurtarma olmadan, gelecek kuşaklara felç edici açıklarla başa çıkma yükü yükledi.
Obama krizin büyüklüğü ve nedenleri konusunda daha açık davrandı. Finansal sektörün düzenlenmesinin kuvvetlendirilmesi çağrısı yaptı ve kurtarmanın vergi mükelleflerini korumak zorunda olduğunu erkenden dile getirdi. Ayrıca zenginlerin daha fazla vergi ödemek zorunda olduğunu, yoksa ülkenin asla mali çukurdan çıkamayacağını kabul ediyor. Ama Obama yine bütünlüklü bir reçete ortaya koymanın eşiğine kadar geldi ve orada durdu.
Ülkenin Obama ve McCain'in krizi tartıştığını duyup, kimin liderliğe hazır olduğunu görmeye ihtiyacı var.
Kaynak: Radikal