Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, yargının yürütme ve yasama ile çatışma içinde olamayacağını, gergin ortamın kaldırılarak çözümüm demokrasi içinde bulunması umudunda olduğunu söyledi. Hükümetle yargı arasında söz düellosuna yol açan 21 Mayıs bildirisi üzerine konuşan Gerçeker, bildirinin Anayasa Mahkemesi'ne yönelik olmadığını, bütünüyle yargı bağımsızlığı kaygısıyla yayınlandığını söyledi. "Yargı Reformu Strateji Belgesi bizden önce Olli Rehn'e verilmemiş olsaydı böyle bildiri de çıkmazdı, bu gerilimler de yaşanmazdı" diye konuşan Gerçeker, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 26 Mayıs'taki daveti sonucu yaptıkları görüşmeyi de gerginliğin giderilmesi doğrultusunda olumlu bir adım olarak niteledi.
Gerçeker'in, dün makamında (Sabah gazetesinden Muharrem Sarıkaya ile birlikte) yaptığımız söyleşide yaptığı açıklamalar şöyle:

'Bildirinin mahkeme ile ilgisi yok'

 "Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisinde hedefimiz Yargı Reformu Strateji Belgesi'ydi. Bu taslak bize sunulmadan Olli Rehn'e verildi. Eğer Yargı Reformu Strateji Belgesi bizden önce Olli Rehn'e verilmemiş olsaydı böyle bildiri de çıkmazdı, bu gerilimler de yaşanmazdı.
Bu taslakta yargı bağımsızlığına aykırı düzenleme gördüğümüz için açıklama yaptık. Yoksa bildiriyi Anayasa Mahkemesi'ne yönelik olarak yapmadık. Yargı bağımsızlığı ile ilgili düzenleme anayasa değişikliği ile ilgili olunca daha önce de benzer bir açıklamada bulunmuştuk."


'AB dışı bir şey söylemiyoruz'

 "Yargı, yasama, yürütme devletin asli organları. Biz yürütmenin, yasamanın işine karışmak durumunda değiliz. Ancak yürütme de bizim üzerimizde tahakküm kurmamalı. Yargı bağımsızlığıyla ilgili görüşlerimizi her zaman söylemeye devam edeceğiz. Bunlar Avrupa Birliği'nin ilerleme raporlarında da söyleniyor. Açıkça AB normları ile bağdaşmayan uygulamaların da getirilmek istendiğini bildirimizde açıkça dile getirdik. Biz AB dışı bir şey söylemiyoruz."

'Gül'ün yaklaşımı olumlu'

 (Cumhurbaşkanı Gül ile) "Görüşmenin içeriği hakkında bilgi veremem. Refom Strateji Belgesi gibi detaylı konulara zaten girmedik. Ama şu kadarını söyleyebilirim; görüşme benim yönümden gayet olumlu oldu. Gündemde olan gergin ortamın kaldırılması gerektiğinde görüş birliğine vardık.
Bu gergin ortamdan uzaklaşmayı sağlamak, bu tartışmada yumuşama sağlamak gerektiğine inanıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaklaşımından da memnunum."

'Yargı ne iktidarın, ne muhalefetin'

 (Bildiri üzerine) "Amacını aşan yorumlar yapıldı.
Bizim siyasetçi olmak, siyasi polemiğe girmek gibi bir düşüncemiz olamaz. Bildiriyi hazırlayan Yargıtay Başkanlar Kurulu'nu oluşturan 32 arkadaşımızın da 30-40 yıllık hâkimler olduğu unutulmamalı. ('Bildiri hükümet tarafından siyasi bulundu' hatırlatması üzerine) Yargı ne muhalefetin, ne de iktidarın yargısıdır. Yargı toplumun yargısıdır.
Yargı, kararlarını da kanunlara bakarak verir. Eğer bir kanun varsa onu en iyi şekilde hukuka ve adalete uygun biçimde kullanmak zorundayız."

'Yargının vazifesi adalet'

 "Şunu özellikle vurgulamak istiyorum: Biz burada korkunç bir iş yükü altında bulunuyoruz. İş yükü, personel yetersizliği, bina yetersizliği, istinaf mahkemeleri kanununun çıksa da uygulanamaması gibi sorunlar var. Hak sahipleri zamanaşımı dolayısıyla hak kaybına uğruyor. Biz bunlara çare ararken, gündeme olmaması gereken konular geldi. Yargının asıl vazifesi adalet dağıtmaktır. Biz diyoruz ki yargı mekanizması gerekli koşullara sahip ve bağımsız olarak çalışabilsin."

'Kuvvetler ayrılığı özümsenmiyor'

 (Yürütme-yargı gerginliği) "Bu iktidar zamanında da ortaya çıkmış değil. Uzun yıllardır hep yaşayageldiğimiz bir durum. Kuvvetler ayrılığı bazılarınca iyi özümsenmiyor. Bazı siyasiler muhalefette iken yargının tam bağımsızlığını savunurken, iktidara geldiklerinde bunun gereğini yapmıyor."
'Türkiye çökmez, çözüm demokraside'
 "Demokrasi halkın iradesine, çoğunluğa, seçime dayanıyor, ama kendince de kurumları var. Cumhuriyetin kurumlarının temeli çürük değil; çok çalkantı yaşanmış, hep sağlam kalmış. Türkiye bugüne dek çok çalkantılar yaşadı; bu ilk değil. Bu süreç sonunda da Türkiye çökmez. Ben bir ümitsizlik ortamı olduğunu, olacağını söylemek istemiyorum. Demokrasinin kurumları içinde her şey yoluna girecek. Demokratik süreç içinde çözümün bulunacağına inanıyorum."

 

Kaynak: Radikal