Ben bunu bilir, bunu söylerim: Ademoğlu bir kez yanlışlığa vurdu mu, an gelir o yanlış ayağına dolanır.

Lafımızı kimseden esirgeyecek halimiz yok; ilköğretim başarı puanının OKS'yi etkilemesi, ta baştan beri bombozuk bir iştir.

'Ta baştan beri' ifadesi sakın sizi yanıltmasın. Bu yıl sınava giren öğrenciler maç başladıktan sonra, İBP'nin etkili olacağını öğrenmişlerdir.

Hülasa, okul notlarının OKS puan hesaplanmasında dikkate alınmayacağını bilerek, sadece sınava hazırlık yapan öğrenciler keleğe gelmişlerdir.

Mevzuun derinine inmeden evvel OKS nedir, İBP neyin nesidir, bir hatırlatalım.

'Seçim sath-ı mailine girdiğimiz şu günlerde, politika durağına adamakıllı bağdaş kuran, OKS veya İBP'yi, (anketlerde) “Diğer” kısmında yer alan partilerden sanan, “Ankete gel vatandaş; en son seçim anketi burada” haberlerinden başkasını gözü görmeyen muhteremlerin nasılsa dikkatini çekemeyeceğiz.

Hiç değilse, politikanın dışındaki meseleleri “enti püften şeyler” kategorisinde değerlendirmeyenleri uyandırmak için vakit kazanmış olalım.

OKS, “Ortaöğretim Kurumları Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı”nın kısaltılmasından ibarettir; İBP ise, “İlköğretim Başarı Puanı”nın.

Şuncağızı da ilave etmeden geçmeyelim ki: bir şeyi kısaltıp 'rumuz' haline getirmek, o şeyi, daha az tartışılır, havalı, çok ciddi ve hatta meşru bir konuma yükseltse de, âdil kılmaya yetmez.

Medyaya yansıyan OKS tartışmasında da görüldüğü gibi, İlköğretim Başarı Puanı'na İBP demekle, akan sular durulmuyor.

MEB, “Öğrencilerimizin orta öğretime geçişlerinde okul başarılarının etkili olması amacıyla ilköğretim diploma notlarından elde edilecek ilköğretim başarı puanları, sınav puanına eklenmek suretiyle yerleştirme puanı oluşturulacaktır” buyuruyor.

Lakin, İBP'nin OKS'yi etkilemesi hiç de âdil değildir.

Bu yıl, İBP ile eski köye yeni âdet getirilmiştir. Sınav hazırlık süreci içinde icat edilen, dolayısıyla maç oynanırken kuralların değiştirilmesi anlamına gelen bu durum, hakkaniyetle bağdaşmaz.

Birçok öğrencinin diploma notlarının yanlış bildirilmesi nedeniyle çıkan çıngarı yatıştırmak gayesiyle (800 bin öğrencinin) diploma notunu kontrol edip düzeltmek, “düzgün bir yanlış” elde etmekten başka şeye yaramaz.

Vaktaki, diploma ortalaması eksen alınan, “Süper Lise” uygulamasını aklınıza getirin. Hani, diploma ortalamaları, sihirli değnek değmişçesine, birdenbire 5'e erişmişti.

Veliler, not ortalamasının önemini kavrar kavramaz, soluğu okul idaresinde almışlardı. Öyle bir not baskısı yapmışlardı ki, “mahalle baskısı” kaç para!

MEB yetkilileri, belki de, aynı halin tezahüründen çekindikleri için, İBP kuralını 'dan' diye işletmişler, dereyi geçerken paçayı sıvamışlardır.

İyi güzel de, öğrencilerin derede ıslanmalarına bigane kalmak nasıl bir insafsızlıktır?

İBP'nın her yanını tarttım ve bu işin olmazlığını bildim, demiyorum. Maksadım İBP'nın teorik tartışması değil ki!

Madem üşenmeyip lafı buralara kadar getirdik, meselenin en can alıcı noktasına değinmesek hiç olmaz.

Bir okulda, diyelim ki, bir resim öğretmeni, “Benden kimse 5 alamaz!..” modundan sıyrılamayıp, 3'ten fazla not vermiyorsa; başka bir okuldaki resim öğretmeni de, papatya çizen her öğrenciye 5 veriyorsa, adalet nasıl sağlanacak?

Ya özel okulları ne yapalım?

Özel okula eşek yükü para sayan bir veli not isteyecek de, özel okul idaresi buna direnecek, he mi? Hele, ileriki yıllarda, İBP'nin yüzde 25 düzeyinde hesaba katılacağını göz önünde bulundurursak, başarıdan başka sermayesi olmayan özel okulların gerekli ayarlamaları yapmasına kim, ne diyebilir ki!

Lafın düzünü edelim: Diploma notlarındaki yanlışlıklar bir işaret sayılmalı; bahsettiğimiz haksızlıktan hemen, şimdi, bu sınavdan başlayarak vazgeçilmelidir.


Kaynak: Yeni Şafak