Türkiye ve Pakistan iki başlı bir gövde gibidir, birinin başı ağrısa, öbürünün de ağrır. Bizim de ne zaman başımız sıkışsa kardeş ülke Pakistan'ı hep yanımızda bulmuşuz. Osmanlı-Rus Harbi'nde Pakistanlılar topladıkları 125 bin Osmanlı lirası değerindeki parayı İstanbul'a ulaştırdılar. O dönemde muazzam bir paraydı... Üstelik bu yardımın yapıldığı sırada Hindistan'da kuraklık ve açlık felaketi sözkonusuydu.
Pakistanlılar, ziyaret için gelen Türk Başbakanları yahut Cumhurbaşkanlarını coşkuyla ve içten gelen bir samimiyetle, "Pakistan-Turki zindabad" diyerek selamlarlar.
"Türkiye ve Pakistan çok yaşa" demektir.
Türkiye ve Pakistan iki başlı bir gövde gibidir, birinin başı ağrısa, öbürünün de ağrır.
Bizim de ne zaman başımız sıkışsa Pakistan'ı hep yanımızda bulmuşuz.
Osmanlı-Rus Harbi'nde(1877-1878), Osmanlı-Yunan Savaşı'nda, Trablusgarp'ta, Balkan savaşları'nda, Birinci Cihan Harbi'nde, Milli Mücadele'de ve Cumhuriyet'te Kıbrıs'ta Pakistanlıların sadece kalpleri değil, elleri de bizimle birlik olmuştur.
Osmanlı-Hindistan ilişkileri üzerine çalışmalarıyla bildiğim Prof. Azmi Özcan, "İkbal'in torunları yardım bekliyor" başlıklı bir yazısında bakın Pakistanlıları nasıl anlatıyor:
"O Pakistan ki nice yüzyıllardır tarihi paylaştığımız, ecdadımızın dilini Urduca konuşan bir ülkedir. Ve halkı en sıkıntılı günlerimizde hep bizimle olmuş, gün gelmiş yürekleri kendi dertlerini unutup bizim için çarpmış, gün gelmiş kendilerini Türkiye'nin bir vilayeti olarak takdim edecek kadar bizimle olmuş, hatta belki de yeryüzünde eğer varsa bizi bizden çok sevebilmiş, dostluğun, kardeşliğin, kadirşinaslığın, vefanın, fedakarlığın dünya durdukça parlayacak en mümtaz misallerini sergilemiş çilekeş bir halktır."
Prof. Azmi Özcan boşuna konuşmuyor.
KENDİLERİ AÇ İKEN BİZE PARA GÖNDERDİLER
Osmanlı-Rus Harbi'nde Pakistanlılar topladıkları 125 bin Osmanlı lirası değerindeki parayı İstanbul'a ulaştırdılar. O dönemde muazzam bir paraydı. Üstelik bu yardımın yapıldığı sırada Hindistan'da kuraklık ve açlık felaketi sözkonusuydu. Yapılan fedakarlığa bakar mısınız, var mıdır bir örneği daha?
Hint Müslümanlar aynı fedakarlığı Osmanlı-Yunan savaşı sırasında da gösterdiler. İstanbul'a çekilen telgraflarda "Bütün servetimiz, evlerimiz, mülklerimiz feda olsun" diyorlardı.
1911'de Trablusgarp'ta İtalyan işgalcilere karşı Libya'yı savunan Osmanlı subaylarına destek için İtalyan mallarını boykot edenler de Pakistan'lılardı. Bu boykotun İtalyanlara faturasının yıllık en az 5 milyon sterlin olduğu ifade edilir.
Balkan Savaşları sırasında Osmanlı için açılan yardım sandıklarına Pakistanlılar ellerinde ne varsa yetiştirmişlerdir. Prof. Azmi Özcan'ın aktardığı belgeye göre bir İngiliz görevlisinin tuttuğu raporda yardımların nasıl toplandığı şöyle anlatılıyor: DEVAMI>>