Hollanda’da İslam ve Türkiye karşıtlığıyla şöhret yapan “Özgürlükler Partisi” lideri Geert Wilders’in yediği son herze, Hollanda parlamentosunda Peygamber Efendimizle ilgili bir karikatür yarışması düzenlemek. Son derece tahrik edici bu girişim Wilders’in “provokatör” siyasetçi kimliğini gözler önüne seriyor. Wilders, camileri kapatmak, Kur’an’ı yasaklamak ve müslüman göçmenleri Avrupa ve ABD’den kapı dışarı etmeyi kendine iş edinmiş görünüyor.
Avrupa ve ABD’deki popülist Sağ hareketler arasındaki bağlantılar konusunda pek çok yazı kaleme aldığımı hatırlıyorsunuzdur. Trump’ın Beyaz Saray eski Baş Stratejisti Steve Bannon, söylemleri itibariyle “Neo-Haçlı” zihniyeti temsil eden hareketleri küresel tek bir parti olarak görüyor. ABD’de “Yeni Sağ (alternatif Sağ)” olarak nitelenen hareketse, egemen “Beyaz, Anglo Sakson, Proteston” kimliği çözdüğü gerekçesiyle Latin Amerikalı Hispanikleri bile ‘düşman’ görüyor. Trump’ın “Meksika Duvarı” Hispaniklere kapıyı kapatmayı amaçlıyor.
ABD’de Cumhuriyetçi Parti’nin radikal kesimini ifade eden “Çay Partisi” ile Avrupa’daki radikal Sağ partilerin ortak özellikleri İslam’a ve müslüman göçmenlere karşı çok sert politikaları savunmaları. Bir diğer ortak özellikleriyse sıkı İsrail yanlısı olmaları. Wilders, Tel Aviv’de yaptığı bir konuşmada, “Ben her zaman İsrail’i savunacağım. Ülkeniz Batı uygarlığının beşiği. Buna Yahudi-Hıristiyan uygarlığı adını veriyoruz” diyordu. Wilders “Dünyanın geleceği Kudüs’e bağlı. Kudüs düşerse, sıra Atina, Roma, Paris, Londra ve Washington’a gelecek” diyecek kadar gözü dönmüş ölçüde İslam karşıtı bir siyasetçi.
Yazının tamamını okumak için TIKLAYIN