Geçen gün Maraş caddesinden aşağıya doğru, Moloz'a yüriyirum. Bir hemşerimiz yaklaşti, dedi ki:

"Hocam bişey soracağum sana…"

Hiçbir şey sorma acele işim var, desem, Tonyali profesörün burni kalktı diye, 72 muhtarlığa yayin yapacak.

Dedum ki, çok mühim değilse sonra sorarsun, bi yere yetişmem lazim. Yani, nazik bir şekilde, "sorma" demeye getiriyirum ama, anlamayi ki!

Bir de, bozuk atar gibi, "Mühim olmazsa sorar miyim hocam…" demez mi?

"E tamam uşağum" dedum, "Ne soracaksan sor, ama kısa olsun!..."

Neyse, uzatmayayim. Şuni sordi:

"Habu 'klonlama' dedukleri nasil bi şeydur, nasil oliyi? "

Sevgili hemşerilerum!

Haböyle gaybana sori olur mi?

Dedum: "Ne iş yapayisun?" Dedi: "Kemeraltı'nda kına satayirum…"

Kemeraltında kına satayi, klonlama sorayi!..

Sorun kısa ama cevabi uzun, dedum, beni yolumdan etme. Hocam, dedi, bu mevzu öyle aklıma takıldı ki, çıkmayi!

Ula ne edeceksun klonlamayi, kına mi çoğaltacaksun, demeye kalmadi; cep telefonu çaldi. Açti telefonunu bir iki konuşik konuştuktan sonra, "Hocam", dedi, "Bi acil işim çıktı, bana müsaade…"

Beni yolumdan çevirip, sori sorayi, sonra da, cevabini beklemeden çekip gideyi!

Onun işi var da, sanki benim yok! Hey kurban olduğum Allah, kafaya bak!

Demek isteyirum ki; haftada bir meccanen konferans veriyirum, gelur dinlersunuz.

Yolda izde nerde rastlarsanuz, olur olmaz sorilar sormayin. Hadi sorayisunuz, sonunuzun cevabını bekleyen bari.

Madem laf klonlamadan açıldı; bu konuda, sizun anlayacağunuz dilde birkaç konuşuk edeyim.

Klonlama üzerine çalışan bilim adamları, kök hücre elde etmek isteduklerini söyleyiler.

Bu çalişmalarda bazi bilim adamları koyun, bazilari da maymun falan kopya etmeyi başarmişlar. Bizde bu araştirmalar yapılsa, zanedersam işe, "eşek" hayvanından başlanırdı. Neyse.

Şimdi beni eyi dinleyin!

"Bedensel hücre çekirdeği aktarım teknolojisi" denilen teknoloji, canlilardan embriyolar oluşturmaya yarayi. Yoksa, bir canlinin tıpatıp kopyasini oluşturmayi.

Dış faktörler deduğumuz her şey, bu canliların huyunu, suyunu değiştirur, demek isteyirum.

Misal:

Günün birinde, diyelum ki, piyasaya bol miktarda klonlanmiş insan sürüliyi. Malümunuz, küresel sermayenun el atmaduğu iş yok.

Farzumuhal, ABD Başkanı Bush'un 'klonlarına' talep var ve bol miktarda 'Bush klonu' piyasaya sürüldi.

Bi hemşerimiz, süpermarkete gidip biraz beyaz peynir, biraz zeytin derken, bi tane de, 'Küçük Bush klonu' satın aldı, diyelum.

Ona diyemezuk ki; ne edeceksun Bush'u. İsterse bir değil, iki tane alır.

Gider, der ki: "Kardaşaum, hauradan iki tane 'Buş' sarsana bana…"

Para da onun, zevk de. Belki de evinde Bush yetiştirmek isteyi, kime ne?!

Şimdi sanmayin ki bizim hemşerimizun evinde bezleyip, besleyip yetiştirdiği küçük Bush büyüyünce, klonlandığı, yani orjinali olan Sayın Katil Bush gibi oraya, buraya salduracak!

Sahibinin ve yetiştiği çevrenun huylari 'Küçük Bush'a da geçer, anlayi misunuz?

Sahibi mülayim ve çevresi de halim selim ise, o da, has bi uşak olarak yetişebilir.

Yine de dikkat etmek lazim; taşıdığı genlerden dolayi, arkadaşlarunun oyuncaklarını kırabilir.

Kaynak: Yeni Şafak