Haber, Suriye’nin peçe takan yüzlerce öğretmeni eğitimden başka sektörlere nakletmesinden sonra peçe takan öğrencilerin veya öğretim görevlilerinin üniversitelere girişini yasaklaması değil. Asıl haber, peçenin tıpkı diğer Arap ve İslam toplumlarında olduğu gibi Suriye toplumunda da, siyasi veya sosyal mantığın yanı sıra Batılı yorumla çelişen bir biçimde yayılıyor olması.

Suriye’deki resmi istatistikler, binlerce kadının Osmanlı döneminden kalma klasik Doğu kıyafetlerini tercih ettiğini gösteriyor. Osmanlı dönemi, Arap toplumlarının modernleşmesini, erkek ve kadınlarının Memluk döneminden kurtulmasını temsil ediyordu. Ülkede peçe takan kadınlar genelde eğitim sektöründen. Eğitim sistemine, toplumsal sisteme ve hatta siyasi sisteme meydan okuyan peçeli kadınlar, Suriyeli öğretmen ve öğrencilerin yüzde 50’sini oluşturuyor olabilir.

Geçmişte peçe takan kadınların alternatif kıyafet alamadıkları için yoksulluğa isyan ettiği söylenirdi.

Peçe bir açıdan, laik içeriğe sahip milliyetçi ve sol deneyimden vazgeçen İslamcı çağın ruhuyla uyumlu. Bu çağ özellikle de kadını, her Arap veya Müslüman toplumundaki İslamcı akımın ne kadar halk desteği aldığının bir göstergesine dönüştürdü. Türkiye örneği de, kadının başına taktığı şeyin devletin laikliğinin veya köktenciliğinin kriteri haline geldiğinin değişmez kanıtıdır.

Fakat Türkiye’deki İslamcıların laik kurumlar üzerinde kazandığı açık siyasi ve toplumsal zaferiyle taçlanan bu örnek, sadece Türkiye’de değil, Arap ve İslam ülkelerinin çoğunda çekişmenin artık son bulduğuna dair bir izlenim bırakmıştı.

Suriye’de peçe takan kadınların sayısının artmasının sebebinin, ülkede bir gün bile ortadan kaybolmayan yoksulluğa karşı isyandan ibaret olması mümkün değil. Ayrıca adını şu ana kadar kimsenin duymadığı bir akımın rejimle iç çatışmasının göstergesi de olamaz. Baskın kanaat, Suriyeli kadınların Arap ve İslam dünyasını geçtiğimiz 30 yıl boyunca saran peçe dalgasına geç katıldığı yönünde. Ancak bu dalganın sonlara yaklaştığı söylenebilir, zira özellikle de İran ve Suudi Arabistan’daki temel kaynakları tükendi... (Lübnan gazetesi Sefir, 21 Temmuz 2010)


Kaynak: Radfikal